ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Susan Rice Suriye konusunda sert mesajlar verdi...
Abone olBM Güvenlik Konseyi (BMGK) Dönem Başkanı ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Susan Rice, Suriye yönetiminin verdiği taahhütlerini yerine getirmediğini belirterek, bu konuda atılacak adımın, "Esed rejimi üzerinde topluca baskıyı artırmak" olduğunu söyledi.
Rice, BMGK'nın Suriye konulu basına kapalı toplantısının ardından açıklamalarda bulundu.
BMGK üyelerinin, BM-Arap Birliği özel temsilcisi Kofi Annan'ın kendilerine gönderdiği mektubu ele aldığını söyleyen Rice, "BMGK üyeleri bu kapsamda Suriye konusunda Annan'a destek veren 21 Mart ve 5 Nisan'daki başkanlık açıklamalarının tamamen uygulanması gerektiğini yinelediklerini belirttiler" dedi.
Rice, BMGK üyelerinin Annan'ın mektubunda yer alan iki konuya özellikle önem verdiklerinin altını çizerek şunları söyledi:
"Suriye liderliği, şimdi izlediği yolda temel bir değişiklik yapma fırsatını kullanmalı ve önümüzdeki 48 saat içinde, 12 Nisan'da silahlı şiddetin durması amacıyla 6 maddelik planın 2. maddesini tam olarak uygulamalıdır. Ayrıca Suriye ordusunun tüm ülkedeki faaliyetlerinde tartışmasız, gözle görülür ve acilen bir değişiklik olması gerekmektedir. Konsey üyeleri, Sayın Annan'ın da belirttiği gibi Suriye'deki muhalif güçlerin de 6 maddelik plana uyacaklarına dair taahhütlerini yerine getirmelerini istemektedir.
İkinci nokta da tüm tarafların 12 Nisan mühletine uymalarıdır. Bu kapsamda Konsey'in, Suriye yönetiminin acil yükümlülüklerini yerine getirmesi noktasında ciddi endişeleri bulunmaktadır. Sayın Annan'ın dediği gibi şiddetin durdurulması ilk ama önemli bir adımdır ve yeni koşullar öne sürülerek geciktirilmemelidir, şiddet şimdi son bulmalıdır."
BMGK'nın Annan'a tam destek verdiğini yineleyerek 12 Nisan'dan kendisinden detaylı bilgi alacaklarını söyleyen Rice, bir soru üzerine, 12 Nisan mühletinin "yeni bir mühlet olmadığını" belirterek "Bu mühlet aslında bugün yani 10 Nisan'dı, bu süre bugün doldu, Suriye yönetimi verdiği ilk taahhütleri yerine getirmedi. BMGK üyeleri bu kapsamda hem bu süreye uyulmadığı hem de Suriye'de şiddetin son 10 günde daha da yoğunlaşmasından dolayı derin endişe içindeler" diye konuştu.
Kofi Annan'ın bu kapsamda Suriye yönetiminin taahhütlerini yerine getirmesi için hala bir fırsat olduğunu düşündüğünü ifade eden Rice, "Suriye'de muhalefet yine de cömert bir şekilde, Suriye yönetimi taahhütlerini 12 Nisan'da yerine getirirse kendileri de taahhütlerini yerine getireceklerini belirttiler" ifadesini kullandı.
Suriye yönetiminin 8 Nisan'da 6 maddelik plana ilişkin yeni koşullar öne sürdüğünün Annan'ın mektubunda belirtildiğini de bildiren Rice, BMGK'nın 6 maddelik plana dahil olmayan bu tür koşulları bugünkü toplantısında ele almadığını bildirdi. Rice bir soru üzerine, Annan'ın Şam'a gönderdiği teknik ekiple Suriye yönetimi arasında bu koşullara ilişkin bazı anlaşmazlıklar olduğunu da teyit etti.
Annan'ın İran'a yaptığı ziyaretle ilgili bir soruya ise Rice, "Bu ziyaretten ne bekleyeceğimizi şu an bilemiyorum, kendisini perşembe günü dinleyeceğiz" karşılığını verdi.
Suriye'deki duruma neden iç savaş değil de kriz dediğine yönelik bir soru üzerine ise Rice şunları kaydetti:
"Suriye'deki kriz tahminlere göre 9 binden fazla insanın canını almıştır. Bu durum, barışçıl bir şekilde yönetimi protesto eden Suriyeli sivillere karşı zalimce ve giderek artan şekilde şiddet uygulanmasıyla bir yıldan beri devam ediyor. Bu insanların bazıları kendilerini savunmak için silahlandılar, diğerleri ise barışçıl protestolarına devam ediyorlar. Gerçek şu ki Suriye'deki duruma ne dersek diyelim bir gerçekle yüzleşme zamanı geliyor. ABD'nin görüşü şudur; Suriye yönetimi taahhütlerde bulunmuş ama yine bu taahhütlerini yerine getirmemiştir. Şimdi soru BMGK'nın, Annan Planı'nı destekleme yönünde birlik içinde davranmaya devam edip etmeme ve Suriye rejiminin hala taahhütlerinin yerine getirmemesi durumunda mantıklı olan bir sonraki adımı atıp atmama konusunda hazır olup olmadığıdır, bu adım da Esed rejimi üzerinde topluca baskıyı artırmaktır."
Rice, BMGK'nın bu adımı atmaması durumunda Suriye'deki krizin giderek iç savaşa dönüşeceğini, bunun Suriye halkının yanı sıra komşu ülkeleri, bölgeyi ve uluslararası toplumu etkileyeceğini belirtti.