Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıc'ya Suriye’deki gümrük kapılarının PKK’nın kontrolüne geçtiği iddiaları soruldu.
Abone olGümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, bu yöndeki soruya “Suriye gümrüklerinin kimin elinde olduğunu bilemem çünkü Suriye ile bizim 900 kilometreyi aşkın bir kara sınırımız var. Bu sınır üzerinde de 8 tane gümrük kapısı var. Bir kısmı demir yolu olmak üzere bunların çoğu aktif değil. Yani hukukken açık, fiilen kapalı” diye cevap verdi.
Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası (ÇTSO) Kongre ve Fuar Merkezi'nin açılışı için Çanakkale’ye gelen Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Suriye’deki gümrük kapılarının PKK’nın kontrolüne geçtiği iddialarını cevapladı.
"GÜMRÜKLERİN KİMİN ELİNDE OLDUKLARINI BİLEMEM"
“Suriye gümrüklerinin kimin elinde olduklarını bilemem” diyen Yazıcı, “Çünkü Suriye ile bizim 900 kilometreyi aşkın bir kara sınırımız var. Bu sınır üzerinde de 8 tane gümrük kapısı var. Bir kısmı demir yolu olmak üzere bunların çoğu aktif değil. Yani hukukken açık, fiilen kapalı. Hukukken açık olması, ticari aktivitenin yapılması için güven ortamının oluşması halinde herhangi bir hukuksal düzenleme yapılmadan gümrük işlemlerinin hizmete sokulması anlamına gelir. Dolayısıyla Suriye’de mevcut kamu düzeninin bozulması ve güvenlik sorunlarının var olması dolayısıyla Suriye ile gümrük hizmetlerimizi durdurmuş durumdayız” açıklamasını yaptı.
"SPEKÜLASYON OLABİLİR"
Suriye ve üçüncü ülke vatandaşları Türkiye’ye giriş yaparken gümrük hizmetlerinin yapıldığını kaydeden Yazıcı, “Suriye’den gelen tacirlerin ve esnafın Türkiye’den satın aldığı ürünleri gümrük kapılarından gümrük hizmetleri almak suretiyle Suriye’ye geçirmesini Suriye plakalı araçlarla yapabilmelerine de imkan sağlıyoruz ama Suriye topraklarının içerisinde gümrük kapıları herhangi bir grubun elinde mi veya o gruplar ifade ettiğiniz şekilde nitelenen durumda mı onu bilmiyorum. Bunların çoğu spekülasyon olabilir çünkü biliyorsunuz, Suriye’de Özgür Suriye Ordusu son zamanlarda Suriye Ulusal Kurtuluş Konseyi adı altında yeni bir yapı oluşturdu. Merkezi yönetime karşı, Esad yönetimine karşı direniş gösteren ve bu durumun değişmesini isteyen bütün grupların temsil edildiği bir yapı var. Dolayısıyla merkezi yönetim dışındaki alanların kontrolünün onların elinde olması gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.