Suriye Dışişleri Bakanı'nın Türkiye'den giden gazetecilerle yaptığı çok önemli görüşmenin detayları...
Abone ol"Başbakan Erdoğan, Devlet Başkanı Esad ile her görüşmesinde Müslüman Kardeşler'i gündeme getirdi. Esad, örgüt üyelerinin dönüşüne izin verip parti kurmalarına karşı çıkınca Erdoğan'ın politikası 180 derece değişti."
PKK'YI KULLANMAYIZ
"Erdoğan'a söz vermemiştik. Dini bir devlet olmayacağız. Evet (demokratik reformlarda) biraz geç kaldık, ama dayatma takvimi uygulamayız. Askeri müdahale halinde direneceğiz. Ama Adana Mutabakatı gereği PKK'yı kullanmayız."
SURİYE Dışişleri Bakanı Velid Muallim, dün başkent Şam'daki bakanlık binasında Türkiye'den gelen bir grup gazeteciyi ağırladı. Hürriyet'teki görüşmenin detayları şu şekilde; "Sizi hükümetim adına temin ederim ki, bu şiddetin yarın bitmesini isteriz" diyen Muallim, "Askeri müdahale beklentisi içinde değiliz, fakat bu olursa topraklarımızı savunuruz. Amaç Suriye yönetimini pes edene kadar yormak" ifadesini kullandı. Gazetecilerin, "Ankara'nın tavrındaki değişiklik Suriye'nin demokratikleşme konusunda Türkiye'ye verdiği sözleri tutmamasından mı kaynaklanıyor" sorusuna Muallim şu yanıtı verdi:
"Hayır, (Müslüman Kardeşler konusunda) söz vermedik. Devlet Başkanı Beşar Esad şöyle dedi: 'Onlara Suriye'ye parti olarak değil ama şahıslar olarak dönme izni verdik. Ulusal diyalog sürecinin de parti olarak değil, şahıs olarak parçası olabilirler.' Bu cevap Başbakan Tayyip Erdoğan'ı mutsuz etti. Türkiye ilk günden beri çatışmada olumsuz rol oynadı. Verdikleri dersi almadık diye Türkiye neden böyle hevesli? Biz misliyle karşılık vermiyoruz."
Muallim özetle şunları söyledi:
"Türk hükümetiyle 10 yıldır el ele çalışıyoruz. Birçok alanda işbirliği yapıyoruz. Türkiye için Arap dünyasında elçiyiz. Olanlara şaşırıyorum. Türkiye eski rotasından 180 derece döndü. Referandum demokrasiye hızlı bir geçiş sağlayacak ama Türkiye artık 'bismillah' desek inanmıyor. Erdoğan geçmişte Esad ile her görüşmesinde Müslüman Kardeşler denen partiyle diyalog çağrısı yapardı. Bizim bu partiyle 1980'e uzanan bir tarihimiz var. İki lider arasındaki temel çatışma bu. Suriye, Türkiye, Lübnan, Irak ve Ürdün'den oluşan bir bölgesel işbirliği konseyi kurma hayalimizi de bu çatışma engel oldu."
- Askeri müdahale olursa Türkiye'nin ön safta yer alacağı iddiasına ne diyorsunuz?
Onlara direneceğiz. Kardeşlerin birbirini öldürmesini görmekten mutlu değiliz ama bu ülke bizim. Egemenlik ve bağımsızlığımızı savunacağız. Türkiye'nin hâlâ (savaşmamak için) nedenleri ve aklı olduğuna inanıyorum.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun "Tüm seçenekler masada" sözleri ne anlama geliyor, bilmiyorum. Ama Türk halkının Suriye'ye saldırmaktaki ulusal çıkarı nedir? Türkiye düşmanları olmayan mükemmel bir ülke mi? Türkiye demokrasinin rehberi mi? Davutoğlu'na tavsiyem kendi işiyle (Türkiye'nin iç işleriyle) ilgilenmesi, Türk pozisyonunu gözden geçirmesi ve Suriye'yi sonsuza kadar kaybetmemesidir. İnsani koridor diyorlar, ama bunu askerin koruması gerekeceğinden, aslında yine bir askeri müdahaleden bahsediliyor.
- Suriye, PKK kartını kullanır mı?
Türkiye ile imzaladığımız, Adana Mutabakatı dediğimiz güvenlik anlaşmasına sadık kalacağız. Türk müdahaleciliği yüzünden çektiğimiz acıya karşın asla hiçbir Türk vatandaşına zarar vermeyeceğiz. Dolayısıyla PKK'nın Suriye-Türk sınırından sızıp saldırı düzenlemesini desteklediğimiz iddiaları tamamen asılsız.
- Tutuklu MİT'çiler ve Albay Harmuş iddiaları doğru mu?
Suriye'de tutuklu Türk istihbaratçı olduğuna dair bir bilgim yok, kontrol ederim. Fakat (isyancıların safına geçtikten sonra Türkiye'de ortadan kaybolan ve Suriye'de idam edildiği iddia edilen albay Hüseyin) Harmuş konusunda sizi temin ederim ki o İdlib şehrinde yakalandı. Türkiye'nin egemenliğini ihlal etmedik.
- Suriye'nin geleceği ne olacak?
İnşa etmek istediğimiz bölgesel bir rüya vardı. Din bugün olumsuz rol oynuyor. Biz birlikte yaşamayı temel alan bir ülkeyiz. Bununla gurur duyuyoruz. Müslümanlar çoğunlukta olsa da dini bir devlet haline gelmeyeceğiz. Suriye sistemiyle Müslüman Kardeşler arasında laiklik noktasında ideolojik bir fark var.
- Yeni anayasaya göre Esad 2028'e kadar iktidarda kalabilir. Koltuğu ne zaman bırakmayı düşünüyor?
Buna Suriye halkı karar verecek. Yeni anayasaya göre 2014'te yapılacak devlet başkanlığı seçimi bir referandum değil, birçok adayın bulunduğu gerçek bir yarış olacak. (Türk Dışişleri'nin referandum konusunda 'Pek eksik, pek geç' tepkisine) Evet biraz geç kaldık ama bize dayatılan takvime değil, kendi takvimimize göre reformlar yapıyoruz.
Meşal ile bu ay görüştüm Hamas Suriye'de kalıyor
SURİYE Dışişleri Bakanı Velid Muallim, Hürriyet'e, Gazze Şeridi'nde iktidarı elinde bulunduran Hamas'ın siyasi bürosunun hâlâ Şam'da bulunduğunu açıkladı.
Şam'da sürgünde olan Hamas siyasi büro şefi Halid Meşal'in iç karışıklık nedeniyle bu ülkeyi terk etmek üzere olduğunun, hatta örgütün Şam'daki üyelerinin çoğunun çoktan başka ülkelere taşındıklarının konuşulduğu bir dönemde Muallim şunları söyledi: "Meşal ile daha üç hafta önce konuştum. Şu anda Şam'da ve Hamas'ın da Şam'ı terketmeye niyeti yok. Aksi yöndeki tüm iddialar asılsız."