BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Suriye askeri bu durumda vurulacak

Başbakan Erdoğan'ın son açıklamalarıyla Türkiye, Suriye ile ilişkilerinde yeni bir döneme girdi. Suriye artık 'düşman ülke' oldu.

Abone ol

Türkiye kendisine risk gördüğü Suriye askeri unsurları doğrudan uyarmadan vuracak.

Suriye'den Türkiye sınırına güvenlik riski ve tehlikesi oluşturacak şekilde yaklaşan her askeri unsur bir tehdit olarak değerlendirilecek, askeri hedef olarak muamele görecek.

1.20120627081531.jpgTÜRKİYE'NİN GÜVENLİĞİ İÇİN TEHDİT EDEN ÜLKE

Başbakan Erdoğan Suriye konusunda adılan somut adımı açıkladı.Alınan son karar ile Suriye sınırında nöbet tutan asker, denizde seyreden gemiler, ya da savaş uçakları pilotlarının eli tetikte olacak. Uluslararası sularda Türk uçağını düşüren Suriye, artık Türkiye'nin dostu değil düşmanı oldu. Erdoğan, Esad yönetiminin Türkiye’nin güvenliğine de açık tehdit haline geldiğini açıkladı. 900 kilometrelik sınır, her iki taraf için gerçek anlamıyla mayınlı hale gelecek.

"Türk Silahlı Kuvvetleri'nin angajman kuralları, artık bu yeni aşamaya göre değiştirilmiştir" diyen Erdoğan'ın partisinin grup toplantısında verdiği mesajlar muhtıra niteliğindeydi:

u.20120626162029.jpg

SIFIR TOLERANS

"Türkiye olarak, Suriye rejiminin sınırlarımızda oluşturduğu güvenlik risklerini hiçbir şekilde tolere etmeyecek, karşılıksız bırakmayacağız. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin angajman kuralları, artık bu yeni aşamaya göre değiştirilmiştir.

Angajman ne demek?
Her ülkenin kendi ordusu için belirlediği, hangi harekete karşı, nasıl karşılık verileceğine ilişkin çok detaylı, aşamalı askeri kurallar bütünüdür.

ASKERİ HEDEF OLACAKLAR

Suriye'den Türkiye sınırına güvenlik riski ve tehlikesi oluşturacak şekilde yaklaşan her askeri unsur bir tehdit olarak değerlendirilecek, askeri hedef olarak muamele görecektir. Türkiye dostluğu, husumeti test edilecek bir ülke değildir. Türkiye’nin test edilemeyeceğini net ve kararlı bir biçimde ispat ederiz, edeceğiz. Buradan Suriye rejiminin bir hata yapmaması ve Türkiye yönetimini sınamaması yönünde uyarıyoruz."

İKTİDARIN KRİTİK ADIMI

İşte bu açıklamalarla Suriye sınırı çok daha sıcak günlere gebe gözüküyor. En ufak bir kıvılcım beraberinde çatışmalara sahne olabilir. Angajman kuralları uluslararası hukuk ve savaş hukuku esas alınarak düzenleniyor. Angajman kurallarını değiştirme yetkisini siyasi irade belirliyor. Uluslararası hukuk dikkate alınarak hazırlanıyor. İşte bu yeni aşamayla birmikte Suriye ile ilişkiler çok daha kritik bir hale girdi.

NTV canlı yayına katılan uzmanlar "Askeri angajman kurallarının değişmesi ne anlama geliyor" sorusunu yanıtladı.

ARMAĞAN KULOĞLU: SINIRI GEÇMEDEN VURULUR

"Sınıra doğru yaklaşan askeri unsurların gerek personel gerekse harp silah araçlarının takip edilmesi ve onun düşmanca bir hareket içinde hareket edip etmediğinin gözlenmesi gerekir. Sınıra yaklaşması ve sınırı geçmesinin önlenmesi konusunda ikaz edilmesi ve önlemler alınması gerekir. Eğer böyle bir şeye teşebbüs edilirse yine de doğrudan kendileri hedef gözetilerek ateş edilmez ve sağına soluna ateş etmek suretiyle sınırı geçtikleri veya devam ettikleri taktirde tehlike içinde oldukları kendilerine söylenir. Ama bu değişen durum çerçevesinde ve ortamın gerilmesinden sonra sınıra yaklaşmakta olan Suriye askeri unsurlarının bir güvenlik tehdidi oluşturması ihtimali göz önünden bulundurularak bunların tehdit olarak değerlendirileceği ve ona göre işlem yapılacağı ikaz ediliyor. 'Ben onun düşmanca bir hareket içinde olduğunu gözler ve tehdit olduğunu algılarsam sınırı dahi geçmeden kendini etkisiz hale getirme hakkına ve hukukuna sahibim angajman kurallarımı böyle değiştirdim' diyor. Bunu sadece kara sınırında değil hava ve deniz sınırında da aynı şekilde angajman kurallarının aynı şekilde değerlendirilmesi lazım.

0.20120626164808.jpg
FİKRET BİLA: SURİYE HATA YAPARSA VURULACAK

"Sayın Başbakanın konuşmasını daha genel bir yaklaşım içinde askeri ve siyasi olarak ikiye ayırabiliriz. 'Angajman kurallarını değiştiriyoruz' dedi sayın Başbakan. Angajman aslında nasıl davranılacağını belirleyen kuralar bütünü. Dolayısıyla Esad rejiminin Türkiye için açık ve yakın bir tehlike olduğunu da söyleyerek bundan böyle Suriye sınırımızda havada, denizde, karada karşılaşacağımız Suriye unsurlarının tehdit olarak algılanacağını söyledi. Belki bir iki yoklama ile birlikte hedef olarak görüleceklerini ve dolayısıyla da vurulacaklarını ima etti. 'Bizim uçağımız haksız yere düşürüldü, gemimiz Mavi Marmara uluslararası sularda saldırıya uğradı fakat biz hiçbir askeri harekette bulunmuyoruz' demeye getirdi. Veya 300 kişi olduğunu iddia edilen PKK grubu geliyor karakolu basıyor biz Kuzey Irak’a müdahale de bulunamıyoruz diye giderek sıkıştırılan bir algı vardı Türkiye'de. Sayın başbakan bundan böyle olmadığını bundan böyle bu uçak düşürme sebebiyle Suriye’den gelecek her türlü askeri hareketin sıfır toleransla karşılaşacağını ifade etti. Suriye bizim uçağımızın hava sahasını çok kısa bir süre ihlal etmesine tolerans göstermedi. Türkiye'de Suriye uçaklarını tolare etmeyecek. Karada ve denizde de aynı şekilde. Suriye askeri hareketlerini bundan sonra daha dikkatli yapmak zorunda belki manevra alanını sınırlayan bir tutum koydu Türkiye ortaya. Suriye böyle bir hata yaparsa TSK Suriye unsurlarını vuracaklar bu bir hak olarak görülüyor."

MESUT CAŞIN'DAN YENİ ANGAJMAN KURALI HAKKINDA ÇARPICI YORUM.. SONRAKİ SAYFADA

MESUT CAŞIN: TÜRKİYE ARTIK İHTARSIZ VURACAK

"Bana göre bundan sonra Türkiye önleyici müdahale durumuna geçmiştir. Bu sadece Suriye için bir uyarı değildir. Doğu Akdeniz bölgesinde bundan böyle Türk hava, kara ve deniz kuvvetlerinin müteyakkız durumunda olacağı, yakın bir sınır ihlali durumunda dost düşman ayırmaksızın Türkiye'nin ihtarsız vurabileceğini de söyleyebilirim. Biz bir NATO üyesi olmakla birlikte kendi milli güvenliğimizi kendimiz koruruz ifadesini kullanması bana göre çok önemli. Yani ey Türk milleti merak etme Türk ordusu senin emrindedir ve kendini koruyacak güce de sahiptir güvencesini vermedi. Türk kamuoyuna açısından çok önemli. Ancak sayın genel sektere yöneltilen sorular içinde 4.madde evet bunu Türkiye başlattı ama 5.madde ile ilgili bir soru geldi. 5.madde henüz gündem de değil dedi ama sayın genel sekreterin ifade ettiği çok önemli bir kripto var orada. Güvenlik bölünemez dedi. Zaten güvenliğin bölünemez olması demek Suriye ve dünya kamuoyuna şunu söylüyor; 5.madde gereğinde biz işletiriz dedi. Rasmussen bir ifade de bulundu Suriye’ye kesinlikle gerginliği tırmandırma diye bir ifade de bulundu. Bu hazırlanan metin askeri olduğu kadar hukuki ve diplomatik.

Siyasal açıdan MHP’ye teşekkür etmesi sizin de az önce verdiğiniz gibi sayın Bahçeli’nin bir şekilde diklenilecek bir ülke olmadığını ifade etmesi her iki partinin de aynı ortak noktada milli bir meselede müşterek olduğunu gösteriyor. Bize yöneltilen bu tehlike aynı zamanda milli birlik ve beraberliğimizin çok daha pekişmesine sebebiyet verdiğini görüyorum ben. Uluslararası hukuktan gerekli adımları atacağız demek bu istişare pozisyonları veya Suriye durumunda ısrar ederde Türkiye'den özür dileyip tazminat taleplerini kabul etmediği taktirde Türkiye gerginliği tırmandıracaktır. Türkiye'ye karşı açık tehdit ifadesi bana göre Suriye’deki rejimin artık bundan böyle Türkiye için bir tehdit olduğunu ifade etmesi ve aynı zamanda yönetime yönelik bir tehdit olduğunu ifade etmesi ve sayın başbakanın dostla düşmanı yani mevcut rejimin hakla yapmış olduğu tehdit ve zulmü bir tarafa bırakıp Suriye halkının dostu ve onun kadim dostu olduğumuzu ifade etmesi bakımından çok önemli. Askeri hedef teşkil etmesi lafı bu yapılan açıklama bana göre tarihi bir açıklamadır. Yapılan argümanlarda başbakanın bir şey yapmayacağı Mavi Marmara’da bazılarının yanına kar kaldı ifadesinin tam tersine iki husus var Mavi Marmara defteri henüz kapanmadı. Bu uluslararası ilişkiler açısından bir gerginliğin peşinen kabulüdür. Bundan böyle Suriye kendisine çok dikkat etmelidir diye düşünüyorum. Şam rejiminin bundan sonra kendisine çok dikkat etmesi gerekir diye düşünüyorum."

TAZMİNAT DAVASI MI?

Peki bu olayda Türkiye ne yapacak? Yol haritasının ipuçlarını Erdoğan açıkladı:

"Türkiye, yerini, zamanını ve yöntemini kendisi tayin ederek, bu haksızlığa karşı uluslararası hukuktan doğan haklarını kullanacak, gereken adımları kararlılıkla atacaktır."

HAKLILIK DÜNYAYA İSPATLANACAK

Elindeki delillerin kuvvetli olduğunu düşünen Ankara, haklılığını hukuku işleterek almayı planlıyor. Uluslararası kuruluşlar çok yoğun şekilde bilgilendirilecek. BM, Arap Ligi, AB, NATO gibi uluslararası kuruluşlara karşı diplomasi trafiği düşürülmeyecek. Ankara’daki büyükelçi ve ataşelerin bilgilendirilmesi de bu amaçla yapıldı. BM nezdinde Genel Sekreter ve Güvenlik Konseyi'ne eş zamanlı mektuplar gönderildi. Rusya, Çin, İran ile görüşüldü.

GEREKEN HER TÜRLÜ DESTEK VERİLECEK

Esad yönetimini düşman ilan eden Erdoğan'ın Suriyeli muhaliflere açıktan destek verdiği konuşma Şam'da yankı bulacak gibi. Erdoğan bu sözleriyle Suriye ile tam anlamıyla köprüleri atmış görünüyor:

"Suriye halkı bu zulümden, bu katliamdan, bu eli kanlı diktatör ve çetesinden kurtuluncaya kadar Türkiye ve Türk halkı gereken her türlü desteği verecektir. Buradan bir kez daha Suriyeli kardeşlerimizi yürekten sesleniyorum; muhakkak ki Allah'ın yardımı yakındır. Suriyeli kardeşlerimizin haklı mücadelesinde her zaman yanlarında olduğumuzu bir kez daha ifade ediyorum."