BIST 9.900
DOLAR 34,10
EURO 38,09
ALTIN 2.875,03
HABER /  DÜNYA

Sürgünden Suriye için iki kritik tarih verdi

Müslüman Kardeşler’in lideri Muhammed Riyad Şokfa, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki toplumsal hareketlerin Suriye’ye sıçramasının an meselesi olduğunu öne sürdü

Abone ol

Müslüman Kardeşler’in lideri Muhammed Riyad Şokfa, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki toplumsal hareketlerin Suriye’ye sıçramasının an meselesi olduğunu öne sürdü ve şu iddiada bulundu: Önümüzde iki kritik tarih var. Baas Partisi’nin iktidara gelişinin yıldönümü olan 8 Mart ve Suriye’nin bağımsızlığını ilan ettiği 17 Nisan.

Beşar Esad tatmin edici bazı adımlar atmazsa, o tarihlerde geleneksel olarak sokağa çıkan halk ayaklanabilir.
Suriye Ceza Kanunu’nun 49. maddesine göre, Müslüman Kardeşler’e (İhvan ül Müslimin) üye olmak sempati duymak ya da destek vermenin cezası ölüm. Suriye Müslüman Kardeşler’inin lideri Muhammed Riyad Şokfa, yaklaşık 30 yıldır sürgünde yaşıyor. Şokfa, isminin 11 Eylül’den sonra Esad yönetiminin CIA’ye verdiği terörist listesinin en tepesinde olduğunu gülerek anlatıyor.
Özel bazı toplantılar için İstanbul’a gelen Şokfa, Hürriyet’e şunları söyledi:

MÜSLÜMAN KARDEŞLER TOPLUMUN İÇİNDEN DOĞDU

“Suriye toplumu zaten dindar, Müslüman Kardeşler de toplumun içinden doğdu. Ancak yasaklandığımızdan beri içeride ne İhvan ül-Müslimin ismini kullanabiliyoruz ne de siyasi çalışma yapabiliyoruz. Suriye’de sivil toplum işi yapan üyelerimiz var. Ama siyasi örgütümüz dışarıda. Dışarıdaki örgütlenmenin merkezi Yemen ve Ürdün ama Avrupa ve ABD’de de üyelerimiz var. Tam sayı veremem fakat yüz binler var. Ben facebook, twitter gibi mecralardan anlamıyorum ama bu işleri çok iyi bilen ve kullanan gençlerimiz var. Bu işin uzmanları da var. Onlar örgütlenmeye çoktan başladı.

SÜREÇ ESAD'A BAĞLI, BİZ UYARIMIZI YAPTIK

Suriye’deki Baas rejiminin baskıları (Libya lideri) Kaddafi’ye benzer. Olası bir ayaklanmanın sonucu Tunus gibi mi yoksa Libya gibi mi olur, tamamen Beşar Esad’a bağlı. Biz kendisine bu iş kapıya dayanmadan reformları gündeme alması konusunda uyardık. Hadiseler başlarsa kan çıkacağından korkuyoruz.

SURİYE PATLAMAYA HAZIR

Suriye patlamaya hazır. Önümüzde iki kritik tarih var. Baas Partisi’nin iktidara gelişinin yıldönümü olan 8 Mart ve Suriye’nin bağımsızlığını ilan ettiği 17 Nisan. Beşar Esad tatmin edici bazı adımlar atmazsa, o tarihlerde geleneksel olarak sokağa çıkan halk ayaklanabilir. Esad’ın bugüne kadar reform yapacağına dair çok mesajı oldu ama bu tür açıklamalar işe yaramaz. Yasa değişikliği sözü vermesi lazım. Mesela hapishanelerdeki siyasi tutukluların serbest bırakılması ve sürgündeki Suriyelilerin ülkeye dönüşünü kapsayan bir genel af için yasal düzenleme sözü halktaki
psikolojik havayı hafifletebilir”.

30 YILDIR SÜRGÜNDE

Suriye Müslüman Kardeşler’in siyasi örgütlenmesinin merkez üssü, Saddam döneminde Irak iken bugün Yemen. Irak’ın içişlerine karışmama taahhüdü karşılığında Saddam’la yaptığı centilmenlik anlaşması, 2003’teki Amerikan işgaliyle birlikte son buluyor. Saddam düşünce, Suriye yönetimi Şokfa’nın infazı için kiralık katil tutup Irak’a yolluyor. Şokfa ağır bir silahlı saldırıdan yaralı olarak kurtuluyor. O gün vücuduna isabet eden üç kurşunun izleri duruyor. İhvan lideri üç yıldır Yemen’de yaşıyor.

AK PARTİ BİZİMLE GÖRÜŞMÜYOR AMA MODELİMİZ

“Bizim geleneksel olarak Necmettin Erbakan ile bağlarımız oldu. Ak Parti ile bir ilişkimiz olmadı, çünkü sanıyorum onlar hükümet olduktan sonra İslami hareketlere temkinli yaklaşmayı tercih ettiler. Görebildiğim kadarıyla yakın ilişki kurmaktan imtina ediyorlar. Neden Hamas’la görüştüler de bizimle görüşmüyorlar, onu bilemiyorum. Erbakan Hoca’ya saygımız ve gönül bağımız var.

Ama Ak Parti tecrübesini iyi bir tecrübe olarak kabul ediyoruz. Suriye 1946’da bağımsızlığını ilan ettiği günden Baas’ın iktidarı ele geçirdiği 1960’lara kadar Ortadoğu’nun Japonyası gibiydi. Japonya benzetmesini hızlı gelişmeyi anlatmak için yapıyorum. Bugün ise Ortadoğu’nun Japonya’sı Türkiye. Biz Suriye İhvan ül Müslimin’i olarak belli bir ideolojiyi uygulama peşinde değiliz. Önümüzdeki bütün modellerden sivil demokrasi ve çoğulcu yapıya geçiş için bir şeyler öğrenebiliriz. Ak Parti’ye ilgimiz de bundan. İran asla modelimiz olamaz. Dayatmalara karşıyız.”