Süreyya ülkeyi terketmek üzere

Atina Olimpiyatları öncesi doping kurallarını çiğnediği gerekçesiyle aldığı cezası 1 yıla indirilen milli atlet Süreyya Ayhan Kop, şok açıklamalarda bulundu.

Milli Atlet Süreyya Ayhan Kop ile eşi ve antrenörü Yücel Kop, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü (GSGM) Merkez Ceza Kurulu'nun Ayhan'ın 2 yıl süreyle pistlerden men cezasını iki yıldan bir yıla indirmesinin ardından ilk kez mikrofonlara konuştu. Merkez Ceza Kurulu'nun cezasında bir indirim yapmadığını belirten Süreyya Ayhan, yapılan hatanın yüzde 50'sinin indirildiğini, geri kalan yüzde ellisinin de Avrupa Spor Mahkemesi (CAS) tarafından indirileceğini söyledi. "Bir sporcu ve antrenörü ile bu kadar uğraşılmaması lazım" diyen Süreyya Ayhan, "Şu anda Süreyya Ayhan'ın cezası 2 yıldan bir yıla indi. Bunun sonucunda eşime soruşturma başlatıldı. Buna bir türlü anlam veremiyorum. Her şey başlayalı tam sekiz ay oldu. Sekiz ay boyunca hiçbir şekilde soruşturma yapılmadı, hiçbir şey sorulmadı. Süreyya Ayhan'ın cezası indirildikten sonra eşime dava açılıyor. Ben ne yapacağımı, ne düşüneceğimi bilmiyorum" diye konuştu. "SPOR YAPMAMI İSTEMİYORLARSA, DİREKT SÖYLESİNLER" Önlerinde iki yol olduğu belirten Süreyya Ayhan, "Birinci yol Süreyya Ayhan spora devam etsin. İkinci yol da dolaylı yoldan Süreyya Ayhan atletizmi bıraksın anlamına gelen şeyler yapılıyor. Sekiz ay sonra eşime dava açılması beni düşündürüyor. Atletizm sadece Türkiye'de yapılmıyor. Eğer Süreyya Ayhan spor yapmasın diyorlarsa bunu direkt söylesinler. Bu tür yollarla uğraşmasınlar" dedi. Şimdiye kadar bütün yapılanların kendisinin önünü kesmeye yönelik olarak düşünmediğini ancak artık kendisine yönelik bir kampanya başlatıldığın düşündüğü ifade eden Süreyya Ayhan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu telefonla aramak '2 yıl cezan hayırlı olsun' anlamına mı yoksa, 'Süreyya kusura bakma sana 2 yıl verildi, sen bunu da atlatırsın' anlamına mı gelir? Ben aptal değilim. Çevremdekileri, yoldan geçenlere bu olayları sordum. Herkes bana '2 yıl hayırlı olsun bunu güle güle harca' anlamına geldiğini söylediler". Atletizmi Türkiye'de kendilerinin canlandırdıklarını belirten Süreyya Ayhan, "Kimse bunu inkar etmesin. Yiğidi öldürün ama hakkını da verin demişler. Bizim hakkımızı bu kadar kolay yiyeceklerini düşünmüyordum ama bunu yapmaya başlardılar. Lütfen bizimle uğraşmasınlar" şeklinde konuştu. "ÇOK GÜZEL TEKLİFLER VAR" Avrupa'da bir çok ülkeden transfer teklifleri aldıklarını belirten Süreyya Ayhan, kendilerine yapılan tekliflerin çok iyi şartlarda olduğunu söyledi. Türkiye şartlarından çok çok daha iyi koşullarda teklifler aldığını ifade eden Süreyya Ayhan, "Her yerde yarışabilirim. Çok güzel teklifler var. Ama biz her zaman olduğu gibi Türkiye'de kalmayı istedik" dedi. Şimdiye kadar bütün şampiyonlukları kendi imkanlarıyla başardıklarını kaydeden Süreyya Ayhan, "Hiç kimsenin bize desteği olmadı. Başarıla biz kendimiz elde ettik. Devlet bize bütün sporculara olduğu gibi sadece kamp imkanı sağladı. Varsın o da olmasın. Bu o kadar önemli değil" şeklinde konuştu. Sekiz aydır yaşadıklarından sonra çok güzel bir hayat dersi aldığını, dostunu düşmanını tanıdığını belirten Ayhan, "Süreyya Ayhan'a iki yıl ceza verdik sporu bıraktıramadık, şimdi antrenörüne ceza verelim sporu bıraksın diyorlarsa amenna" diye konuştu. "ANTRENÖRÜM SADECE EŞİM OLACAK" Tüm yaşananlar sonrasında maddi ve manevi çok büyük çöküntüler içine gerdiğini de belirten Süreyya Ayhan, bir yıllık cezasının CAS'ta kaldırılacağına inandığını da ifade etti. Yaşadıklarının ardından psikolojik olarak içinde çok yaralar açıldığını belirten Süreyya Ayhan, "Hiç ummadığım şekilde bu olayları yaşamam beni çok etkiledi. Bu işi sevdiğimden, hevesimi almadan bırakmayacağım" dedi. Eşi ve Antrenörü Yücel Kop'a sonsuz saygı ve sevgi duyduğunu belirten Süreyya Ayhan, "Eşim üzerime benzin dökse gıkım çıkmaz. O bana yarın sporu bırakacaksın dese yarın sporu bırakırım" diye konuştu. Süreyya Ayhan'ın eşi ve antrenörü Yücel Kop,"Süreyya Ayhan'a bir şey yapamadılar, cezasını bir yıla indirdiler. Şimdi de Yücel Kop'u öldürme düşüncesiyle yola çıktılar. Belgi Süreyya Ayhan olayında yanlış yapıldı ancak, benim olayımda yanlışa düşeceklerini zannetmiyorum. Eğer olumsuz bir karar verirlerse gerekirse İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar gideriz" ifadelerini kullandı