Süleyman Soylu'dan Akşener'e şok sözler 28 Şubat'ta kimlerle iş tutuğunu çıkıp söylerim
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, yazarımız Osman Diyadin’e önemli açıklamalar yaptı. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'i ihanetle suçlayan Soylu, “Ben Meral Akşener ile Doğru Yol zamanında siyaset yaptım, Tansu Hanım'a ihanet etti. 'Hadi yok' desin bakalım. Nasıl ihanet ettiğini de söylerim. 28 Şubat'ta kimlerle iş tutuğunu çıkıp söylerim." dedi.
Abone olİçişleri Bakanı Süleyman Soylu, hiç tartışmasız Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 31 Mart seçimleri öncesi meydanlardaki en büyük destekçisi…
Türkiye’yi karış karış geziyor, mitingler yapıyor, milleti uyarıyor, ülkenin bir beka sorunu ile karşı karşıya olduğunu söylüyor. Terörle mücadeledeki büyük başarısının karşılığını, meydanlarda gördüğü sevgi gösterileriyle alıyor.
Soylu, yoğun gündem arasında İnternethaber yazarı Osman Diyadin'e birbirinden önemli açıklamalar yaptı. Özellikle Meral Akşener hakkındaki sözleri, siyasette yeni bir polemiğin fitilini ateşleyecek. İşte sohbetten yansıyanlar…
Akşener kime ihanet etmedi ki
-“Meral Akşener 6 ay bu ülkede İçişleri Bakanlığı yapamadı. Bulunduğu yerde 6 aydan fazla duramaz. Şimdi bir taraftan FETÖ'nün kumpasında olacaksın, bir taraftan bu ülkede yalan söyleyeceksin, Cumhurbaşkanımızın laflarını, farklı şekilde millete ifade etmeye çalışacaksın, bir taraftan da Kılıçdaroğlu'nun kuklası olacaksın. Hadi oradan. 'Hadi yok' desin bakalım. Nasıl ihanet ettiğini de söylerim. Oraya buraya gidip birilerinin aleyhinde konuşmak olmaz.
Kimlerle iş tuttuğunu 28 Şubat'ta çıkıp söylerim.
Meral Akşener, attığın adıma, söylediğin söze dikkat et. Nasıl ihanet ettiğini söylerim. Tansu Çiller’e, Devlet Bahçeli'ye nasıl ihanet ettiğini, kimlerle pazarlık içerisinde olduğunu söylerim. Yazıklar olsun be. Benden önce de İçişleri Bakanı vardı, benden sonra da İçişleri Bakanı olacak, bizden çok var ama bu memleket bir tanedir, bir tane. Biz bu memlekete kurbanız.”
Kılıçaroğlu akıl tutulması yaşıyor
Kılıçdaroğlu'nun ‘YPG Türk askerine mi saldıracak?’ şeklindeki ifadesi akıl tutulmasıdır. PYD'nin de PKK'nın da sözde lideri Apo'dur. Kandil yönetir PYD'yi de PKK'yı da. Kimlerin olduğu, ortaya koyduğu, hangi eylemleri yaptıkları bu dosya bir özeti. Bu, bunun iki, üç katı kadar büyük bir külliyat. Oradaki aktörlerin ne işe yaradığı, hangi işlerin içerisinde bulundukları, nasıl yönettikleri. Sabri Ok'tan Muzaffer Ayata'ya, Muhammed Tahir'den diğer tarafta Ferhat Abdi Şahin denilen Suriye'deki silahlı organizasyonun başındaki adama kadar. Bunlar nereden peydah oldu, bunlar PKK'dan peydah oldular.
Cumhur ittifakı yüzde 50'yi aşar
Vatandaşın sıkıntısı var mı? Elbette var. Büyüyen ülkelerin böyle kendine ait trendleri söz konusu olur. Bir de bu kadar saldırılara karşı kendini muhafaza etmek isteyen bir ülke. Evet, bunu yine Tayyip Erdoğan ve AK Parti yapar, Cumhur İttifakı'nın gücüyle çok daha iyi yapılır. Bu seçimlerde Cumhur İttifakı'nın yüzde 50'nin üzerinde oy alacağını düşünüyorum. Bu desteğe gelecek 4,5 yıl için Türkiye'nin ihtiyacı var.
"3 tane de Truva atı bulmuşlar"
“Hain örgüt ‘Siz Doğu'da ve Güneydoğu'da belediyeleri nasıl tasviye edersiniz, terörden dolayı nasıl görevden alırsınız? Oraya 24 saat nasıl huzur getirirsiniz? Şimdi sizin büyükşehirlerinize sızalım da görün bakalım ne yapacaksınız’ diyorlar. Bunun için de 3 tane de Truva atı bulmuşlar. Biri Ekrem İmamoğlu İstanbul'da, ikincisi Mansur Yavaş Ankara'da, üçüncüsü de ismini bilmiyorum İzmir’de adamın biri. İsmi de kendi de lazım değil.
Eğer diyorlarsa ki ‘Biz PKK'yı büyükşehirlere taşıyacak Truva atı değiliz.’ O zaman ben onların şunları söylemesini bekliyorum, 'PKK kanlı bir terör örgütüdür' diyebiliyorlar mı? ‘PKK'dan oy bekleyenin Allah cezasını versin’ diyebiliyorlar mı? Diyemezler, neden? Soruyorum; Bizim çocuklarımız Kato'da niye şehit oldu? Bizim çocuklarımız 6 aylık kundaktaki çocuğunun kokusunu koklamadan, Gabar'da, Cudi'de, Ağrı'da, Madur'da niye Hakk'a teslim oldular? Namusumuz için, ezanımız için, bayrağımız için niye şehit oldular.”
PKK’nın şah damarını kestik
PKK’nın şah damarını kestik. Şimdi kestiğimiz şah damarını CHP, İYİ Parti ve SP şemsiyesinin altına sızarak 31 Mart’ta yeniden birbirine eklemeye çalışıyorlar. 31 Mart bir ‘BEKA’ seçimidir. 31 Mart akşamı Türkiye geleceğini tehlikeye atacak bir zafiyet yaşamamalıyız. 31 Mart akşamı 'Cumhur İttifakı'nda zaafiyet olursa, ertesi sabah 6 yaşındaki masum çocukların eline silah vererek, kaymakamlık ve valilikleri altüst ederler. Bunlar bu kadar acımasız.
Bu seçim ülkenin beka seçimidir
Türkiye’nin önünü kesmek isteyenler bu seçimleri son şansları olarak görüyor. Önümüzde 4,5 yıl var. Bu sürede tarihimizin en büyük sıçramasını yapacağız. Hakkâri, Şırnak’a dik gidiyorum. Orada kardeşlerimiz şimdi dik yürüyorlar. ‘Dik dur eğilme, bu millet seninle’ diyorlar ya, ‘Sen yolunda git, ben seni destekleyeceğim’ diyor. Birilerinin yeniden bu ülkeyi karıştırmasına fırsat vermeyelim. Boynumuzu Kandil'in önünde eğik bırakmayın.
299 HDP-PKK’lıyı listelere koydu
2018 yılında da terör örgütüne katılımda en çok aracılık etmiş yer Esenyut HDP İlçe Başkanlığıdır. Kılıçdaroğlu, Esenyurt Belediyesi’nde neredeyse belediye meclis üyelerinin büyük bir bölümünü HDP, PKK iltisaklı olarak koyuyor. Bu kadar açık ve net. Türkiye'de 299 belediye meclis üyesi ve il genel meclis üyesi HDP ve PKK iltisaklı CHP ve zillet ittifakının listelerinde var.
Bu seçim hiçbir seçime benzemiyor
“Sözde Kürdistan'da biz kazanacağız. Batıda da AKP ve MHP'ye kaybettireceğiz. İstanbul'dan Ankara'dan, İzmir'den, Muğla'dan, Adana'dan her yerden verilen oylar Cizre'ye, Silopi'ye, Eruh'a selam olacak” diyorlar. Milletin yüzüne baka baka “Siz terörü bitirdiniz ama biz büyük şehirlerde terörü belediye meclisleri vasıtasıyla tekrar büyükşehirlerin merkezlerine oturtacağız” diyen bir açıklamayı kendisi yapıyor. Bakın tehlike şu. Bu seçim başka bir seçim
Bu toprakların şifresi tevhittir
Bu toprakların en büyük şifresi tevhittir. Bu toprakların en büyük şifresi birliktir, inançtır. Dinimizin, geleneğimizin, göreneğimizin, adetlerimizin en büyük şifresi tevhittir. Son 30 yılın teröre katılımda en düşük rakamlarındayız. Dağlarda 15 bin terör örgütü mensubu vardı. Bunlardan kala kala 700 kaldı. Kuş uçurtmuyoruz oralarda. Bütün fitne tohumlarını söküyoruz. Türkiye'nin başka yerlerine ekmelerine müsaade etmeyin.
Direnen bir Türkiye var
6-7 yıldır anamızdan emdiğimiz sütü burnumuzdan getiriyorlar. Gezi olaylarından 17-25 Aralık darbesine ve 15 Temmuz'a kadar, çukur olaylarından Irak'ın kuzeyinde devlet kurma, Afrin'de bir terör merkezi oluşturup Türkiye'yi sıkıştırma anlayışına kadar, Avrupa'dan Türkiye'yi kuşatma anlayışına kadar söylemleriyle felç etme, yalnızlaştırma anlayışına kadar her şeyi ortaya koyuyorlar. Hiç vazgeçmediler ama buna direnen bir Türkiye var.
HDP, PKK'nın siyasi koludur
Kandil'i kim idare ediyor? Pensilvanya'ya o şarlatana kim ev sahipliği yapıyorsa, Kandil'i de o idare ediyor. HDP, PKK'nın siyasi koludur. Parti demek yanlıştır. Onların vekillerine milletvekili demek milletvekillerine de millete de hakarettir. Tek bir amaçları var. 'Siz bizi Doğu ve Güneydoğu'da PKK olarak tasfiye edersiniz ha, biz sizin kalbinize, büyükşehirlerinize giriyoruz.' Bunun da truva atları bellidir.
Bir günde Türkiye'yi allak bullak ederler. Ne olursunuz oyuna ve tezgaha gelmeyin. Bizim boynumuzu Kandil'in önünde eğik bırakmayın, Pensilvanya'daki şarlatanı bize güldürmeyin.
Karayılan '2018 sözde şehitler kataloğunu' açıklasın
PKK (Murat Karayılan) her yıl sözde şehitler kataloğu çıkarıyordu. Hadi 2018 yılında da çıkarsın. Neden çıkarmadılar? Terör örgütü, tarihinin en zor dönemini yaşıyor. İçinden çıkılamayacak bir durumdalar. İlk kez böyle yakaladık. Çok zor durumdayızın da ötesinde. Bakın 1984-2007 arasında hain örgüte 52 bin 25 kişi katılmış. 2018'de bu rakam 236'ya düşmüş.
Önümüzdeki 4,5 yıl çok önemli
Şimdi önümüzde 4,5 yıl var. 31 Mart'ta zayıf çıkarsak, içerisinde HDP'nin de PKK'nın talimatlarının da bulunduğu ittifak, Türkiye'ye 4,5 yılı zehir, zindan eder. Bu kadar açık ve net. Bunu bugüne kadar eğer yönetebiliyorsak, eğer terörden asayişe kadar adımlar atabiliyorsak bunun anlamı siyasal istikrardır, elde ettiğimiz güç ve milletin verdiği destektir. Ama bu ittifak karşısında bir zafiyet yaşandığı andan itibaren bölgede valiler ve kaymakamları sokağa çıkarmazlar.
PKK, mücadelesine zillet ittifakını da ortak ediyor
Biz büyük bir medeniyetin çocuklarıyız. Diyarbakır'da, Cizre'de de öyle. Cizre'nin tarihi bizim için memleketimiz, çocuklarımız için önemli bir müktesebattır. Niye CHP'li, İYİ Parti’li, Saadet Parti’li 'kendimize oy vereceğiz' demiyor da, HDP 'kendimize vereceğiz' diyor ve o çanağın içerisine hep beraber giriyorlar. Kendimiz ne demektir? Mustafa Karasu işte Kandil'den talimat veriyor, 'Bizim mutabık olduğumuz sol siyasettir. Türkiye'nin her tarafında sol siyasetle beraber, kimse bunun karşısında itiraz etmesin, CHP bugün bizim partnerimizdir ve biz bu partnerler beraber bu işi yürüteceğiz' diyor. Buna ne denilebilir? Ankara Büyükşehir Belediyesini, İstanbul Büyükşehir Belediyesini PKK'ya bulaştırmaya çalışmak. Ondan sonra da 'İçişleri Bakanı konuşmasın' diyorlar, niye konuşmayacağım. Bu ülkenin güvenliği, huzuru nasıl sağlanacak?
Erdoğan'ın çizgisi milletin çizgisidir
Tayyip Erdoğan ve büyük Türk milleti bu dünyanın en büyük iyilik hareketini yapmıştır. Uluslararası yaptığımız bütün toplantılarda Batı'nın yüzü bize karşı hep eğik duruyor. Türkiye dünyadaki iyilik hareketlerinin turnusol kağıdı olmuştur, milletlerin de turnusol kağıdı olmuştur. Onun için Sayın Cumhurbaşkanı'mızın ortaya koyduğu bu çizgi tam milletin asaletine yakışır bir çizgi olmuştur. Gelecek nesillerimize bırakacağımız en büyük miras olmuştur.
Beka problemi yok diyenler
Birileri 'Türkiye'de beka problemi yok' diyor. Görelim bakalım. 15 Temmuz'dan bir gün önce Türkiye'de beka problemi var mıydı, yok muydu? 6-7 Ekim olaylarından 3 gün önce Türkiye'de beka problemi var mıydı yok muydu? Öyle takım elbise giyip, kravat takıp, iyi laflar konuşup memleketle ilgili, güya her şeyi biliyormuş havasıyla, söz irade etmek o kadar kolay bir iş değil.15 Temmuz'dan bugüne kadar 3 yıl dolacak. 2,5 yıl önceden bahsediyoruz. Bu ülkede etrafımızda Suriye gibi bir mesele varken, Irak, Lübnan, Libya, Tunus, Sudan bütün bu meseleler varken, herkes Kafkaslarda pay sahibiyken, bu kadar enerjide geçiş güzergahı üstünlüğü bizdeyken 'Türkiye'de beka meselesi yoktur' demeyi, ben neyle bağdaştırdıklarını düşünemiyorum.
Neler çektiğimizi hepimiz biliyoruz
On yıllardan beri bu milletin çektiklerini kim çekti... O zaman bir taraftan terör bir taraftan ekonomik saldırılar, Türkiye'yi hakir görmeler... Türk- Kürt, Alevi-Sünni, başı açık-başı kapalı, sağcı-solcu diye bir annenin iki evladını birbirine düşürmek için her şeyi yaptılar. Yeter ki benim ülkem güçlü olmasın diye 300 yıldır bizi geriletmek istediler. Ne zaman yükselmeye çalışsak, kafamıza vurdular. Bu ülkede başbakan, bakanlar astılar. Bu ülkede hastanelere gittiğinizde 5. sınıf insan muamelesi yaptılar, kuyruklarda beklettiler. Bu ülkede SSK sıralarında ilaç kuyruğunda beklerken insanlar kalp krizi geçirdi. Kıbrıs çıkarmasını biz kahramanlarımızla yaptık, yüksek teknolojiyle değil. Batıya bağımlı bir Türkiye vardı. Bugün kendi üreten, ürettiğinin üstüne ay yıldızlı damgasını vurabilen, her gün özgüveni yükselen Türkiye var. Bunu biz sağlamadık sizin inancınız sağladı.
Güneydoğu'da artık PKK’nın borusu ötmüyor
Doğu ve Güneydoğu’da çok şey değişti. Huzur ve güven ortamı oluştu. Kayyum memnuniyeti 94 yerde, yüzde 60-65'in üzerinde. Normal belediyelerde bu kadar memnuniyet oranı olmadığı söyleniyor. Geçen gün Cumhurbaşkanımız Diyarbakır’a gidecek diye onların parti binasında güya Apo için açlık grevi yapacaklarmış. Arkadaşlara dedim ki size 30 dakika bunları oradan alın. 30 dakikada hepsini oradan aldılar. Doğu ve Güneydoğu’da artık PKK'nın borusu ötmüyor. Devletimizin, milletimizin borusu ötüyor.
Doğu ve Güneydoğu makus talihini yendi artık
Şunu söyleyebiliriz; bizim çocukluğumuzda evlerimizde Doğu ve Güneydoğu'nun makus talihini yenemeyeceği söylenirdi. Böyle bir şey söz konusu değil. Tayyip Erdoğan ile AK Parti hükümetleri bu sözü ortadan kaldırdı. Doğu ve Güneydoğu'nun makus talihi yenildi artık.
Orada insanlar o kadar huzurlu ki esnaf işini yapıyor, öğrenci okula gidiyor. Bugün Doğu ve Güneydoğu'da huzur var. 24 saat huzur var. Orada huzur olmadığı zaman ne oluyor biliyor musunuz? İnsanlar diyarlarını bırakıp buralara geliyorlar, ekmek için, iş için, su için. Ama huzur olduğu zaman orada kendi bağında, kendi toprağında, kendi işinde orada çalışıyor. Kim kendi toprağından ayrılmak ister? Bir anne evladını alıyor, gece saatin 01.00’inde 02.00'sinde komşusunda misafirlikten dönebiliyor. Hani PKK nerede?
31 Mart beka seçimidir
31 Mart'ta bir zafiyete uğrarsak bilesiniz ki orada 1 Nisan’da 6 yaşındaki masum çocukların ellerine taşları vererek kaymakamları, valileri sokağa çıkartmazlar. O zaman bugüne kadar aldığımız tedbirlerin hepsi boşa gider. Kaset tekrar başa sarılır. Huzursuz bir Türkiye olur, her gün nerede bir patlamanın belli olmayacağı bir Türkiye olur. O nedenle 31 Mart beka seçimidir diyoruz.