BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

Süleyman Soylu: PKK'nın adını bu ülkeden silip yok edeceğiz

MUĞLA'nın Bodrum ilçesinde konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, terörle mücadelede kararlılık mesajları verdi

Abone ol

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, hükümetin terörle mücadele kararlı olduğunu belirterek, "Biz bu PKK'nın adını bu ülkeden silip yok edeceğiz. Bunu herkes bilsin, bizim kardeşlerimizle aramıza giremeyecekler." dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Muğla'nın Bodrum ilçesinde bir restoranda muhtarlar, sivil toplum kuruluşları üyeleri ve vatandaşlarla bir araya geldi. Ay yıldızlı bayrağın dalgalandığı her yerde milletin birliği, beraberliği, zenginliği ve özgürleşmesi için çalıştıklarını belirten Soylu, aziz milletten güç almak ve yaptıkları işi daha etkin, verimli ve daha demokratik hale getirmek için için çalıştıklarını ifade etti.

Devletle millet arasında köprü olan siyaseti tabana yayabilmek için çalıştıklarına değinen Soylu, "Buna ihtiyacımız var. Çünkü siyaseti dizayn etmek isteyenler, devletle milletin mekanizmasını dizayn edenler, siyaset kurumuyla milletin arasını açmaya ve aralarına bariyer koymaya, yönetim tarafını ulaşılamaz hale getirmeyi ilke edinmiş bir anlayışı taşımaktadırlar." dedi.

"TÜRKİYE'NİN ESKİ GÜNLERE DÖNMESİNİ İSTİYORLAR"
Türkiye'nin önünde önemli bir süreç bulunduğunu ve 21. yüzyılın Türkiye için yepyeni bir fırsat penceresi açtığını vurgulayan Soylu, ülkenin ya bu fırsat penceresini değerlendireceğini ya da sürekli arkasına bakacağını söyledi.

Türkiye'nin eski günlere tekrar dönmesini isteyenler olduğunu ancak buna izin vermeyeceklerini anlatan Soylu, şöyle devam etti:

"Acaba bir gün Başbakanımızı idam edecek, Cumhurbaşkanımızı hapislere atacak yeni bir 27 Mayıs ile karşılaşacak mıyız diye sürekli arkamıza bakacağız? Acaba 1971 muhtırası bu ülkede tekrar herhangi bir sebeple verilecek mi diye tekrar arkamıza bakacağız? Önümüzdeki işlerle meşgul olduğumuzu zannederken aslında arkamızdan hangi tehlikenin, hangi tehdidin, hangi endişenin geleceği anlayışıyla sürekli önümüze bakmak yerine, arkamızı kollamak için endişeyle hayatımızı devam ettirmeye çalışacağız? Bir gün acaba bir annenin iki evladını sağcı solcu diye birbirine pusu kurdurtacaklar mı, darbe olduktan sonra bu ülkenin gençlerinin bir kısmının yaşı büyütülerek idam olduktan sonra biz dönüp 'Evet darbeyi olgunlaştırsınlar diye bekledik' diyenlerin söyledikleri manzaralarla tekrar karşılacak mıyız? Acaba arkamıza tekrar dönüp bakmak zorunda kalacak mıyız? Bu ülkede 28 Şubat sonrasında insanların fikrine, inancına, yaşam biçimine, hayat felsefesine yönelik fişlemeler sürekli yapılacak. Meslek liseleri dahil olmak üzere bu ülkenin gençlerinin kendi inançlarını camilerde öğrenmelerinin önüne tekrar engel konulacak mı diye acaba yeniden bir 28 Şubat olacak, insanları yeniden Alevi ve Sünni diye ayıracaklar mı diye düşüneceğiz."

"BİZİ BU PAHALI ARAZİNİN SAHİBİ YAPMAK İSTEMİYORLAR"
Büyümek isteyen Avrupa'nın sürekli enerjiye ihtiyaç duyduğuna ve enerjiyi Hazar ve Ortadoğu çanaklarından alabildiğine dikkati çeken Soylu, "Bu iki çanaktan gelen enerjinin Türkiye'den başka güvenli olarak geçebileceği başka bir nokta yoktur. Bizim cennet vatanımız bugün dünyanın en pahalı arazisidir. Bizi bu pahalı arazinin sahibi yapmak istemiyorlar. Onun için darbeler, ekonomik krizler, gazete manşetleri ve ayar verme çabalarıyla yıllardan beri karşı karşıyayız. Ama Allah'a şükürler olsun bunların hepsini aşıyoruz. Karlofça'dan beri 300 yıldır her ayağa kalktığımızda yükselişe geçmek istediğimizde müsaade etmediler. Ancak milletin demokrasiyle oyla milli iradesiyle vermiş olduğu destekle bir yükselişi birlikte yaşıyoruz." dedi.

Karşılaşılan sorunların mevcut sistemin açıklarından kaynaklandığını vurgulayan Soylu, "Bu sistem yeniden bizi bu hastalıklarla karşı karşıya getirebilme, yeniden birilerinin iştahını kabartma ve Türkiye'yi hedefinden saptıracak kabiliyetlere sahip. Bunun devam etmesini isteyenler ya dünü yaşamadılar ya da yarının ne olacağından hiçbir şekilde endişe etmiyorlar." diye konuştu.

"HADİ GEL ÖZERKLİK İLAN ET DE GÖREYİM"
HDP'nin 7 Haziran seçimlerinin ardından ortaya koyduğu tavrı hatırlatan Soylu, "Özerklik ilan edeceklerdi. Öyle mi? Bizim Çanakkale'de bir olmuş, kardeş olmuş, birbiriyle evlenmiş, aile kurmuş insanını ayırmak için ellerinden gelen her şeyi yapacaklardı. Kendilerine verilen oyu yanlış anladılar. Zannetiler ki 'Top bizim ayağımızda istediğimizi yaparız.' Ancak kıymetli Cumhurbaşkanımızın 'Artık yerinde durmak yok, bugünden sonra taarruz günüdür.' dediğinden sonra hadi gel özerklik ilan et de göreyim. Niye sesin çıkmıyor? Demokrasiyi istismar etmek ve Truva atı olarak görüp istedikleri hedeflere ulaşmak isteyenlerin şımarıklıkları nerede?" değerlendirmesinde bulundu.

"İÇİŞLERİ BAKANIYSAM BANA HARAM OLSUN"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatlarının açık olduğunu ifade eden Soylu, "Hükümetimizin kararlılığı açıktır. Hiçbir şekilde bir endişeniz olmasın, 'Acaba ne olacak?' diye kafanızdan bir soru işareti geçmesin. Her zaman söyledim, her zaman da söylemeye devam edeceğim. Biz bu PKK'nın adını bu ülkeden silip yok edeceğiz. Bunu herkes bilsin, bizim kardeşlerimizle aramıza giremeyecekler. Buna müsaade etmeyeceğiz, bunda çok önemli adımlar attığımızı, işin sadece terörle mücadele boyutunda değil aynı zamanda ekonomik boyutları açısından, sosyal boyutları açısından çok önemli süreçler olduğunu bir kez daha ifade etmek istiyorum." dedi.

Soylu, 13 yaşında bir kızı olduğunu belirterek, "14 yaşında bir kız çocuğunu zorla anasının kucağından, anasının sevgisine ihtiyacı varken dağa götürüp o yaşta onu taciz ediyorlarsa ve ben bugün bu ülkenin İçişleri Bakanıysam bana haram olsun. Onun için bunlara biz hiçbir hak vermemeliyiz. Teröre karşı bir acıma durumu içerisinde olmamalıyız." diye konuştu.