Süleyman Soylu nereye koşuyor?
Süleyman Soylu keşke Demokrat Parti’den ihraç edilse!
Farkında mısınız;
Türk siyaseti açısından referandum süreci bir “ilk” e de tanılık
ediyor.
Türkiye’de bir partinin eski genel
başkanı, hala görevinin başındaymışçasına, il il dolaşarak
referandum toplantıları düzenliyor ve vatandaştan
EVET oyu istiyor.
Üstelik bunu, partinin mevcut
yönetiminin aldığı HAYIR kararının hilafına ve
partiden ihraç edilme “riskine” rağmen yapıyor.
Süleyman
Soylu keşke Demokrat Parti’den
ihraç edilse!
Zira bu ülkede “46
ruhu”, “demokratlık”, “Menderes,
Polatkan, Zorlu” gibi kavramların çağrışımıyla arasına
ciddi bir mesafe koymuş Demokrat Parti ile Süleyman Soylu ismi,
yanyana durduğunda uyumsuz bir görüntü ortaya
çıkıyor.
Yaşı Menderes
dönemine yetişmişlere sorun.
Kime bakınca Menderes’i
anıyorlar; Soylu’ya mı Cindoruk’a mı?
Tek parti diktasına kafa tutmuş,
Demokrasi uğrunda şehit vermiş, Türkiye siyasetinde iki kanattan
birinin demokrasiden yana mihmandarlığını yapmış, barajlara,
otoyollara, köprülere imzasını atmış bir partinin içinde bulunduğu
duruma bakın hele!
Demokrasi açısından yetersiz de
olsa, bir darbenin mimarlarıyla hesaplaşma yolunu açan referanduma
“HAYIR” diyecek; partinin asıl seçmen kitlesine kulak vererek EVET
diyeceğini açıklayan eski genel başkanı da partiden ihraç
edecek.
Önder SAV
bile Deniz BAYKAL’a bu kadarını
reva görmemişti.
Gerekçeyi çok merak
ediyorum.
Ne diyecekler, ihraç gerekçesine
ne yazacaklar acaba?
Hoş, gerçi kara çalmalar çoktan
başladı bile.
SOYLU Genel Başkanlığı döneminde
don paralarını bile partiye ödetmişmiş; kuru temizleme masrafları
bir hayli kabarıkmış, falanmış fıstıkmış…
Kaderin garip bir cilvesi olsa
gerek; iftiralar Menderes’e atılanlara ne kadarda
benziyor.
Yüzde birlerde sürünen partiyi
yüzde üç buçuklara taşımanın karşılığı bu galiba.
Ya da referandumda EVET demenin
bedeli mi desek?!
DP bunlarla uğraşırken, Süleyman
Soylu, bambaşka bir âlemde yaşıyor.
Programlarını takip etmekten ben
yoruldum.
Bir bakıyorsunuz Aydın’da; akşam
ajanslara Mersin’de yaptığı konuşma düşmüş, sabah uyanıyorsunuz
Afyon’da…
İftar programlarına katılıyor;
STK’larla bir araya geliyor; vatandaşla sohbet ediyor ve her yerde
ısrarla “Bu referandumda “EVET” demeseliniz”
diyor.
Ne uğruna, neden?
AK Parti ve diğer partiler için
EVET/HAYIR demenin gerekliliği adına bir dünya madde
sıralayabilirsiniz.
Bir partinin eski genel başkanı
bunun niçin yapıyor sizce?
Cuntacılarla, darbecilerle, kirli
tezgâh sahipleriyle mücadele eden ve “aralarındaki
alçakları” yavaş yavaş tanımaya başlayan Türkiye halkı,
kendini daha ileriye, iyinin iyisine taşıyacakları tanısın, bilsin
diye olabilir mi?
Yeni nesil liderler geleceğe
hazırlanıyor.
Bu süreci dikkatli izlemek
lazım.