Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Abone olÇalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu Habertürk TV'de Veyis Ateş'in sorularını yanıtladı.
Bakan Soylu'nun konuşmasından satırbaşları:
Ülkemiz çok badirelerden sıkıntılardan geçti. 15 Temmuz yaşadığımızı bir başka şekilde değerlendirmek lazım. Darbenin iyisi kötüsü olmaz, azı çoğu da olmaz darbe darbedir.
Bugün kıymetini çok iyi anladığımız, anladığımız için milyonların meydanlarda olduğu demokrasi de böyledir. Bunların arkasındaki senaryoları hepimiz kitaplardan okuduk, bazen bir tercümeden okuduk. Bizim hukuktan başka sığınacağımız bir alan yoktur.
Darbenin olduğu dakikalarda bütün o Adnan Menderes'in uçak dolusu altınla beraber yurtdışına kaçtığı haberlerinin yayılmasına, Eskişehir'de bildirilerin atılmasına, o ailelerin çektiği bütün ızdıraplara kadar bütün hepsi film şeridi gibi gözümün önünden geçti.
Aklımdan bir şey geçti o dakikada. Türkiye yüzyıllık bir tramvaya doğru gidiyor. Milletler kolay lider bulmazlar bulamazlar. Türkiye bir liderlik bulmuş, tarihsel bir liderlik bulmuş. Hasan Polatkan içimden geçmedi ama bu liderlik düşüyor mu dedim.
Çalışma Bakanlığında çalışıyorduk. Çalışma Bakanlığından Ankara'dan çıkmak istemedik. Hakkari'den bir grup geldi, görüşmek istiyorlardı, ben de gelsinler dedim, görüşürüz. Grup geldi hemen aşağıya indim. Telefon geldi, Ankara'nın tepesinde uçaklar uçuyor, İstanbul'da köprüyü kapatmışlar.
Sonra bir fotoğraf çektirdik ama onlar da tedirginliği anladılar. Sonra Çalışma Bakanlığından çalışırken acil koduyla telefon geldi. Ankara'da uçaklar uçuyor dediler, darbe olduğunu anladım. Başbakanımızı aradım, 'nedir bu rezalet' dedi. Sonra geldi konuştuk. Başbakanlığa geçmek doğrudur dedi.
O arada ben ulaşabildiğim kadar arkadaşa ulaştım. İlk Başbakanlığa gittim korumalara, burası sizin namusunuz, burayı vermeyeceğiz dedim.
Darbeyi tanımladık, bir Fethullahçı yapı içinde oluştuğunu gördük. Bu esnada Abdülhamit Bey teşkilatlarla sokağa çıkılması geldiğini, demokratik tepki gerektiğini hemen hareketlilik başlattı.
Televizyona bağlanıp şunu söyledik; biz Meclis'e gidiyoruz. Diğer partilerin temsilcilerini o esnada aradık. Acele bir şekilde arabalarla TBMM'ye geçtik. Ama sürekli helikopterler, uçaklar, bombalar sürekli...
Ayrıntılar Geliyor