28 Şubat'taki tavrı yadırganan Süleyman Demirel'in ilginç savunmasını, Star yazarı Lüflü Oflaz köşesinde aktardı.
Abone olGenerallerin darbe yapmaması adına olan bitene ses çıkarmayarak, kendisini feda ettiğini iddia eden Demirel'in sözleri, 28 Şubat'ın 20. yılında yeniden gündemde.
Post modern darbe olarak nitelenen 28 Şubat'ın bugün 20. yıl dönümü. Demokrasi tarihine kara leke olarak geçen o günlere dair olup bitenler darbenin yıl dönümünde yeniden gündeme geliyor.
28 Şubat'ın önemli figürlerinden biri olarak gösterilen 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in askerlere müsamaha göstermesi eleştiri konusu olmuştu. Star gazetesi yazarı Lüflü Oflaz, Demirel'le yaptığı şaşırtıcı 28 Şubat sohbetinin ayrıntılarını, "Siyaseten intihar eden cumhurbaşkanı!" başlıklı köşesine taşıdı.
Adnan Menderes’in temsilcisi olan bir insan, 28 Şubat’ta Kemalist generallerle işbirliği yapardı? Başbakan Necmettin Erbakan’ın iktidardan uzaklaştırılmasına katkı sunardı? Generallere direnemez miydi? Oflaz'ın bu sorularına Demirel'in verdiği yanıtlar şöyle:
ORTADA MECLİS DE KALMAYACAKTI
-Rahmetli Adnan Menderes’ten beri bizim siyasi çizgimize oy vermiş dindarları niye karşıma alayım? Siyaseten niye intihar edeyim? Ben akılsız mıyım?
-O dönemde generallerin gözü öylesine dönmüştü ki, Erbakan’ı korusam Cumhurbaşkanı olarak asıl darbeyi bana yapacaklardı. 12 Eylül’de olduğu gibi ortada demokrasi de Meclis de kalmayacaktı.
NASIL DİRENEYİM
-Nasıl direneyim? Genelkurmay Hürriyet gazetesinin manşetinde ‘Gerekirse silah kullanırız’ diyor. Bir kuvvet komutanı Başbakan’ın huzurunda “Bana rakı getirin ulan’ diye bağırıyor. Genelkurmay koridorlarında Başbakan’a omuz atılıyor. Bir general medyanın önünde Başbakan’a ‘Pezevenk’ diye hitap ediyor. Böylesine gözü dönmüşlüğe nasıl direnebilirdim? Muhalefet ve hatta Refahyol Hükümeti’nin bazı bakanları generallerle işbirliği yaparken, buna nasıl direnebilirdim?”
GÖZÜ DÖNMÜŞLÜĞÜ İDARE ETME YOLUNU SEÇTİM
-Kaldı ki ben iki kere askeri darbeyle başbakanlıktan uzaklaştırılmış biriyim. Bunları yaşamış biri olarak ordudaki gözü dönmüşlüğün neyle sonuçlanacağını iyi bilirim. O nedenle bu gözü dönmüşlüğü idare etme yolunu seçtim.
-Erbakan, Refahyol Hükümeti’nin başbakanlığını Tansu’ya (Çiller) devretmek için bana gelip istifasını sunmak istediğinde, kendisine bundan vazgeçmesini söyledim. Generallerin bu istifayı fırsat bileceğini, bana başbakanlık görevini Tansu’ya verdirtmeyeceklerini, böylelikle de Refahyol Hükümeti’nin sona ereceğini belirttim. Ama o ‘Benim Tansu Hanım’a sözüm var; başbakanlığı ona devredeceğim’ diye ısrar etti” demişti.
KENDİMİ FEDA ETTİM
-Erbakan’ı koruyamamanın bana getireceği siyasi faturanın bilincindeydim. Dindarların bunun bedelini bana ödeteceklerinin farkındaydım. Ancak demokrasinin yaşaması için kendimi feda ettim.”
ASKERİ DARBE OLMASINI MI ENGELLEDİ
Demirel'in bu açıklamalarına yer veren Oflaz, yazısını böyle tamamlıyor:
"Süleyman Demirel, bunları kendini savunmak, günah çıkartmak için mi söyledi? Yoksa 28 Şubat döneminde böyle davranarak, 12 Eylül türü bir askeri darbe olmasını mı engelledi? Bunu bilemem. Onun bana bu konuda söylediklerini nakletmekten öteye geçemem. Yorum sizin.Karar tarihin."
ÖNCEKİ HABERLER
