Şule Çet davasında seyrini değiştirecek gelişme! Odalarda lekeler bulundu
ANKARA’da 23 yaşındaki üniversite öğrencisi Şule Çet’in plazanın 20'inci katından düşerek ölmesiyle ilgili dava kapsamında, olay yerinde bilirkişi incelemesi yapıldı. Yaklaşık 2 saat süren incelemede Şule Çet'in atıldığı ileri sürülen ofiste makam odası ve dinlenme odasında yerde ve duvarlarda bulunan lekelerden örnek alındı.
Abone olGazi Üniversitesi öğrencisi Şule Çet'in, geçen yıl 29 Mayıs günü saat 03.50'de plazanın 20'nci katından atıldığı iddiasıyla Çağatay Aksu ve Berk Akand'ın tutuklu yargılandıkları Ankara 31'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki son duruşmada, Çet ailesinin avukatları mahkemeye Mersin Üniversitesi Adli Tıp Uzmanlarınca hazırlanan raporu sundu. Raporda, olay yerinde halıfleks üzerinde kan, tükürük ya da sperm gibi bir takım biyolojik izlerin bulunduğu ileri sürüldü. Mahkeme heyeti, iddia edilen izlerin olup olmadığının tespiti için plaza katında inceleme yapılması kararı aldı.
Şüpheli lekelerden örnekler alındı
Karar gereği, bilirkişi heyeti eşliğinde Şule Çet'in atıldığı ileri sürülen plazanın 20'nci katındaki ofiste inceleme yapıldı. Naip hakim gözetiminde yapılan bilirkişi incelemesi yaklaşık 2 saat sürdü. Makam odasında ve dinlenme odasında hem halıfleks hem de duvarlarda bulunan şüpheli bazı lekelerden örnekler alındı. Dinlenme odasında ayrıca yastıkta tespit edilen lekeden de örnek alındı.
"Lekelerin vasfıyla ilgili bilgimiz yok"
İncelemenin tamamlanması ardından Çet'in avukatlarından Ferhat Gebeş, basın mensuplarına açıklama yaptı. Gebeş, Mersin Üniversitesi Adli Tıp Uzmanları Prof.Dr. Hakan Kar ve Prof.Dr. Halik Dokgöz’ün imzasını taşıyan ek raporda, 17 Haziran tarihinde yapılan mahal keşfi sırasında tespit edilen şüpheli lekelere değinildiğini hatırlattı. Olaydan hemen sonra çekilen fotoğraflarda ve video görüntülerinde de aynı şüpheli lekelerin mevcut olduğuna dikkat çeken Gebeş, "Bununla ilgili bilirkişilerin, uzmanların eşliğinde bu şüpheli lekelerden örnek alındı. Detaylı bir çalışma yapıldı. Bunun neticesinde elde edilecek bulguların dosyaya bir seyir katacağına inanıyoruz. Alınan lekelerin vasfı ve niteliği hakkında bir bilgimiz yok. Sadece mevcut olan, hemen olayın gerçekleştiği 29 Mayıs’tan sonraki görüntülerle 17 Haziran’daki yapılan mahal keşfindekilerle birebir aynı olan lekelerdi bunlar. Raporda da zaten şüpheli bir leke olarak belirtiliyordu, olay yeri inceleme uzmanlarının almış olduğu detaylı titizlikle yapılan 2 saate yakın bir çalışma oldu. Bunların neticesinde varılacak sonuç neticesinde lekelerin nevi, içeriği hakkında bir bilgi sahibi olacağız" dedi.
"Soruşturma aşamasında örnek alınmadı"
Ferhat Gebeş, soru üzerine olayın ilk soruşturması aşamasında bu şüpheli lekeler ile ilgili herhangi bir örnek alınmadığını söyleyerek, "Şu an alınan ilk örnek bu aşamada kaydedildi. Bu incelemeden de açıkça görüleceği üzere zamanında yapılmış olsaydı belki daha kıymetli olabilirdi. Çünkü biz bu tespiti 17 Haziran’daki keşifte yapabildik. Olay yerinin görüntüleri vardı ve akabinde 17 Haziran’da yapılan mahal keşfinde de aynı lekelerin durduğunu gördük ve dosyanın seyri açısından bir bulgu olabilir düşüncesiyle Mersin Üniversitesi’nde iki tane profesör doktorun hazırladığı ek mütalaa raporu ile bu lekelerin değerlendirilmesini talep etmiştik. Mahkeme de bu talebi kıymetli bulup, akabinde bugünkü keşfi gerçekleştirdi ve örnek alındı" diye konuştu.
"Makam ve dinlenme odasında"
Lekelerin hangi yerlerde olduğuna ilişkin soruyu da yanıtlayan Gebeş, "Makam odasının olduğu kısımda sehpaların sağ ve solunda bulunan koltukların arasında bulunan yerlerde lekeler vardı yine iç taraftaki dinlenme odasında bulunan yastıkta ve duvarda tespit edilen lekeler vardı. Oralardan örnek alındı" dedi.
Bilimsel raporda yer alan lekeler
Mersin Üniversitesi Adli Tıp Uzmanları Prof.Dr. Hakan Kar ve Prof. Dr. Halik Dokgöz’ün imzasını taşıyan Uzman Bilimsel Ek Mütalaa Raporu'nda, 17 Haziran tarihinde olay yerinde yapılan keşif sırasında tespit edilen şüpheli lekelere değinildi. Raporda, olay yerindeki koltukların ve sehpaların altında yer alan halıflekste, dinlenme odasındaki kanepede bulunan yastıklarda ve kanepenin yaslandığı kadife duvarda şüpheli biyolojik lekeler tespit edildiğine yer verildi. Raporun sonuç bölümünde bu lekeler ile ilgili şu tespitte bulunuldu:
"Özellikle halı, kumaş gibi tekstil materyaller tarafından emilmiş ve kurumuş bulunan kan, tükürük veya sperm gibi biyolojik delillerin olay üzerinden çok uzun süre geçmiş olmasına rağmen tespit edilebileceği adli tıbbi açıdan bilinmekte olup, tarafımızca olay yerinde tespit edilen şüpheli lekelerden biyolojik örnekler alınarak genetik inceleme yaptırılması ve maktul ile şüphelilerin DNA’ları ile karşılaştırılmasının önemli ek deliller elde edilebilmesine katkı koyabileceği kanaatini bildiririz."
Yeni lekeler bulundu
Bu rapor doğrultusunda bugün olay yerinde yapılan incelemede işte bu lekelerden örnekler alındı. Olay yerinde bilirkişi uzmanları tarafından yapılan incelemede raporda işaret edilen biyolojik lekeler üzerinde, değişik dalga boyunda ışık kaynakları ve değişik renkte filtreler kullanılarak detaylı inceleme yapıldı ve biyolojik örnekler alındı. Bilirkişi incelemesi sırasında dinlenme odasındaki duvarda, raporda tespit edilen lekelere ilaveten yeni biyolojik lekelere de rastlandığı ve bu lekelerden de örnek alındığı öğrenildi.