Ankara Gazi Üniversitesi Sanat Tasarım Fakültesi Tekstil Tasarımı 2. sınıf öğrencisi Şule Çet’in, yanında çalıştığı Çağatay A. ile 28 Mayıs tarihinde gittiği bir plazanın 20. katından sabaha karşı 04.00’da düşerek ölümüyle ilgili soruşturmada genç kızdan alınan numunelerin İstanbul Adli Tıp Kurumu’na geç gönderildiği anlaşıldı.
Abone olAnkara Gazi Üniversitesi Sanat Tasarım Fakültesi Tekstil Tasarımı 2. sınıf öğrencisi Şule Çet’in, yanında çalıştığı Çağatay A. ile 28 Mayıs tarihinde gittiği bir plazanın 20. katından sabaha karşı 04.00’da düşerek ölümüyle ilgili soruşturmada genç kızdan alınan numunelerin İstanbul Adli Tıp Kurumu’na geç gönderildiği anlaşıldı. Genç kızın şüpheli ölümüyle ilgili soruşturma Ankara Cumhuriyet Savcısı Alev Ersan Albuz’dan alınarak başka bir savcıya verildi.
TERS İLİŞKİYE ZORLANDI
Soruşturma kapsamında şüphelilerin ifadesi alındıktan sonra tutuklanma talep edilmedi ve şüpheliler adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Soruşturma dosyasına giren otopsi raporunda Çet’in ölümünden önce ters ilişkiye zorlandığına dair bulgular yer aldı. Çet’in 9 parmağının tırnak altında bir erkeğe ait dokular (deri kalıntısı) ve DNA bulguları tespit edildi.
BOĞUŞMA İZLERİ
Raporda, Çet’in kanında “Uyumayı tetikleyen uyarıcı madde” ile vücudunda boğuşma izlerine de rastlandı. Erkeğe ait doku örnekleri ve DNA bulgularının ise Çağatay A.’ya ait olduğu belirlendi. Otopsi raporunun Hürriyet’te yayınlanmasının ardından, savcılık 2 şüphelinin tekrar ifadesine başvurdu ve “cebir, tehdit veya hile kullanarak kişi hürriyetinden yoksun kılma, cinsel saldırı”dan tutuklanmalarına karar verdi.
NUMUNELER GÖNDERİLMEMİŞ
Savcılık, geçen Haziran ayında kesin ölüm nedeninin tespiti için olaya ilişkin numuneleri İstanbul Adli Tıp Kurumu’na göndermeye de karar verdi. Ancak Eylül ayının başına kadar söz konusu numunelerin gönderilmediği anlaşıldı. Savcılık kaynaklarından alınan bilgilere göre, soruşturma savcısı Albuz, dosyayı İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderdi. Ancak incelenmesi talep edilen numunelerin İstanbul’a iletilmediği belirlendi. İstanbul Tıp Kurumu da numunelerin gelmemesi üzerine dosyayı tekrar Ankara’ya gönderdi. Bunun üzerine Eylül ayının başında numuneler ve soruşturma dosyası bir kez daha İstanbul’a gönderildi.
BAŞSAVCILIK EL KOYDU
Soruşturma dosyasındaki bu aksaklıklar üzerine Başsavcılık sürece el koydu. Şüpheliler için önce tutuklama talebinde bulunulmaması, soruşturma açısından hayati önem taşıyan numunelerin İstanbul Adli Tıp Kurumu’na geç gönderilmesi ve dosyada istenilen hızın sağlanmaması gerekçesiyle soruşturma dosyası Savcı Albuz’dan alındı. Dosya Ankara Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Koca’ya verildi. Bu kapsamda tutuklu bulunan şüphelilerden yeniden doku örneği alındı.
''BANA TAKMIŞ, ÇIKAMIYORUM'' DEMİŞTİ
Polis ekiplerinin yaşanan olayın cinayet mi yoksa intihar mı olduğunu aydınlatmak üzere başlattığı soruşturmada, Şule Çet’in ev arkadaşının ifadesine başvurmuştu. Genç kızın ev arkadaşı, Şule Çet’in gece saat 01.48 sularında kendisini aradığını ve ‘Şimdi ben içeri geçiyorum, beni ara ve acil gelmem gerektiğini söyle.’ dediğini aktarmıştı. Bu sözler üzerine Şule Çet’i aradığını söyleyen ev arkadaşı görüşmenin ardından saat 02.00 sularında Çet’ten kendisine, ‘Buradan çıkamıyorum, adam bana takmış. Bırakmıyor, keşke gelmeseydim.’ şeklinde mesaj gönderdiğini iddia etmişti.
Lüks plazada dehşet: Adam bana takmış bırakmıyor
Şule Çet’in katil zanlılarının ifadesi ortaya çıktıHABERİN FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYIN
Plazadaki sır ölüm aydınlandı! Korkunç gerçek otopsiden çıktıHABERİN FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYIN