Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, sulak alan koruma bölgelerinin 23’ünün yönetim planları hazırlandığını belirterek, “Türkiye’de 300’...
Abone olOrman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, sulak alan koruma bölgelerinin 23’ünün yönetim planları hazırlandığını belirterek, “Türkiye’de 300’den fazla sulak alan bulunuyor. Bu alanların 135’i ise uluslararası öneme sahip ve toplam alanları 1 milyon 645 bin hektarı aşıyor” dedi.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı, son yıllarda etkisini daha fazla hissettiren iklim değişikliğine karşı sulak alanları koruma altına alıyor. Türkiye’de uluslararası öneme sahip sulak alanların sayısı ise 135’e yükseldi.
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, tespit edilerek uygulamaya aktarılan sulak alan koruma bölgelerinin 23’ünün yönetim planları hazırlandığını belirterek, “Türkiye’de 300’den fazla sulak alan bulunuyor. Bu alanların 135’i ise uluslararası öneme sahip ve toplam alanları 1 milyon 645 bin hektarı aşıyor” diye konuştu.
RAMSAR ALANI 14’E YÜKSELDİ
Ramsar Sözleşmesine Türkiye’nin, 1994 yılında taraf olduğunu ifade eden Bakan Eroğlu, 2002 yılında Ramsar alanı sayısının 9 iken bugün bu sayının 14’e ulaştığını belirtti. Türkiye’nin, Ramsar Sözleşmesi listesinde yer alan özellikle bu 14 alan başta olmak üzere, sınırları içerisindeki bütün sulak alanları korumayı ve geliştirmeyi uluslararası düzeyde taahhüt ettiğini vurgulayan Eroğlu, bu doğrultuda çalışmalarını yürüttüklerinin altını çizdi.
1950’Lİ YILLARDA SITMA İLE MÜCADELE İÇİN SULAK ALANLAR KURUTULDU
Dünya Sağlık Teşkilatı’nın sıtmayla mücadele çalışmaları kapsamında, 1950’li yıllarda Türkiye’de 118 bin hektar büyüklüğünde sulak alanı kurutulduğunu belirten Eroğlu, “Bunun dışında kuruyan herhangi bir sulak alan bulunmuyor. Kuruma riski altında olanlara da Bakanlığımızca iyileştirme yönünde müdahaleler yapılıyor. Son yıllarda etkisini daha fazla hissettiğimiz iklim değişikliğinden sulak alanlar da menfi yönde etkilendi. Bunun önüne geçmek ve sulak alanlarımızı koruyup geliştirmek için Bakanlık olarak birçok proje yürütmekteyiz” şeklinde konuştu.
KONYA, AKGÖL ESKİ HALİNE KAVUŞTU
1970’lerde kuruyan Akgöl’ün, ‘Sulak Alanlar ve İklim Değişikliği Projesi’ kapsamında, 2011 yılında alanda su tutulabilmesi için bir sedde inşa edildiğini ve kuşların yuvalamaları için yapay adalar oluşturulduğunu ifade eden Eroğlu, “Göl bir yıl içerisinde eski haline kavuştu ve yaban hayatı tarafından yeniden bir cazibe merkezi olma noktasına geldi” dedi.
Yüzde 90 oranında kuruyan Konya Ereğli sazlıklarında çalışmaların devam ettiğini bildiren Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, “2012 yılında bir proje ile alanın restorasyon çalışmalarına başlandı. Teknik uzmanlar tarafından belirlenen bölgelerde tabi malzeme ile seddeler yapılıyor ve bu sayede Ereğli Sazlıkları’nın yılın 365 gününde ıslak halde tutulması sağlanacak” ifade etti.
“YILDA 130 MİLYON METREKÜP SU BEYŞEHİR GÖLÜ’NE AKTARILIYOR”
Beyşehir Gölü’nden sulama maksatlı aktarılan su miktarının yıllık 350-400 milyon metreküpe ulaşmasından dolayı kurak dönemlerde gölün su seviyesinin düştüğünü vurgulayan Veysel Eroğlu, şöyle devam etti:
“Gölün bu su eksikliğini gidermek maksadıyla Derebucak Havzası’nın sularını Beyşehir Gölü’ne aktaracak bir proje geliştirildi. Proje kapsamında Derebucak Prof. Dr. Yılmaz Muslu Barajı inşa edildi. Bu barajda tutulan suları Beyşehir Gölü’ne aktarmak maksadıyla iletim kanalları ve tünel açıldı. Kısaca Gembos Derivasyonu adıyla anılan bu tesisler ile yılda 130 milyon metreküp suyun Beyşehir Gölü’ne aktarımı gerçekleştirildi. Beyşehir Gölü’nden sulama maksatlı çekilen suların tamamlanan başka tesislerce karşılanması ile kurak periyotlarda da tabii hayatın devamı sağlandı.”
“KURUMAYA YÜZ TUTMUŞ KIRŞEHİR SEYFE GÖLÜ ESKİ HALİNE GETİRİLDİ”
Tamamen kurumaya yüz tutmuş, Seyfe Gölü’nün su seviyesinin, Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından geliştirilen proje ile eski seviyesine getirildiğini söyleyen Eroğlu, “Drenaj kanallarının havza çıkış kısmına toprak sedde yapılarak tamamen kapatıldı. Havzadan bugüne kadar herhangi bir şekilde su tahliyesi yapılmadı. Seyfe Gölü’nü besleyen üçüncü pınar olarak adlandırılan Malya kısmından göle su takviyesi yapılarak su seviyesinin eski haline dönmesi sağlandı” dedi.
“SULAK ALANLARIN HER BİRİNDE AYRI BİR ÇALIŞMA VAR”
Türkiye’deki bütün sulak alanların her birinde ayrı bir çalışmaları olduğunu belirten Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kayseri ilimizdeki Sultansazlığı kuruma tehdidiyle karşı karşıya kalmıştı. Bakanlığımızın yaptığı çalışmalar ile bugün bu alanlarımız muhteşem bir güzelliğe kavuştu. Geçmişte çeşitli sebeplerden dolayı kuruyan Antalya Elmalı civarındaki Avlan Gölü de yeniden birçok kuşun uğrak mekânı haline geldi. Bursa’da bulunan Uluabat Gölü’nde su sirkülasyonu istenilen seviyede olmadığından göl tabanı canlıların bulunmadığı bir göl halini almaya başlamıştı. Uluabat Gölü’nü besleyen Mustafakemalpaşa Çayı üzerine tesis edilen HES projesi ile hem temiz enerji üretmeye başlandı hem de santralden bırakılan bol oksijenli ve daha hızlı su akıntısıyla göl içerisindeki su sirkülasyonu artırıldı. Manyas Gölünü besleyen Manyas Çayı’na yaptığımız tesisler ile göldeki su seviyesini aşırı oranlarda azalıp artmasının önüne geçildi. Bafa Gölü’ne ise yağışlı sezondaki temiz su verilerek göl adeta yıkandı, tuzluluğu azaltılarak bu sayede göldeki balık ve kuş çeşitliliğinde artış sağlandı.”
SUNİ SULAK ALANLAR DA YABAN HAYATI İÇİN ÖNEMLİ
Tabii sulak alanların yanında barajlar ve göletler aslında yaban hayatı için son derece önemli habitatlar olduğuna dikkati çeken Eroğlu, “Ramsar Sulak Alan sınıflandırması içinde Yapay Sulak Alanlar başlığı içinde ele alınıyor. 135 adet uluslararası öneme sahip sulak alan listemiz içinde başta Yedikır ve Seyhan barajları olmak üzere suni sulak alanlar da bulunuyor” açıklamasında bulundu.
(İHA)