Londra’daki bir süpermarkette satılan acı biberin fiyatı dudak uçuklattı.
Abone olDünya’nın en pahalı şehirlerinden biri olan İngiltere’nin başkenti Londra'da iki sivri biber 3 liradan satılıyor.
İstanbul halinde kilosu 4 TL olan sivri biber, Londra’da tane ile satılıyor. Gıda ve ulaşım fiyatlarının astronomik rakamlara ulaştığı ülkede iki adet sivri bibere 69 penny yani 2.51 TL’ye satılıyor.
2008 -2013 yılları arasında enerji fiyatları yüzde 60, gıda fiyatlarının yüzde 30 arttığı ülkede, fiyatlar yüzde 20 oranında arttı.
BENEFİT KESİNTİLERİ FAKİRLERİN EN BÜYÜK DERDİ
İngiltere ortalama yaşam standartları, resesyondan bu yana “dramatik” olarak düştü. 2015’te de kriz öncesi düzeyini yakalayamayacak.
Mali Çalışmalar Kurumu (IFS) adlı ekonomik düşünce kuruluşu orta gelirli bir hanenin gelirinin 2013 – 2014 arasında kriz öncesi düzeyin yüzde 6 altında olduğunu açıkladı. Bu, yaşam maliyeti hesaba alındığında düşük ve yüksek gelir grupları arasında eşit olarak hissedilen bir düşüş. Ancak düşük gelirliler, gelecek yıllarda daha fazla sıkışıklık hissedebilir. IFS, bunun yardımlar ve vergi ödeneklerinde (tax credits) başka kesintilerin sonucu olduğunu açıkladı. Bulgular, İngiltere’nin ekonomik iyileşmesi ve bundan toplumun tüm kesimlerinin eşit şekilde faydalanıp faydalanmayacağı hakkındaki politik tartışmayı daha da artıracağını gösteriyor.
IFS hane gelirlerindeki düşüşün durma noktasına geldiğini, yaşam standartlarındaki düşüşünse küresel mali kriz 2008’de patlak vermeden önceki seviyesinin çok altında olduğunu açıkladı. Kurum, resesyondan en büyük zararı düşük gelirli ailelerin gördüğünü belirterek, son dönemde yaşanan yardım ve vergi ödeneği kesintilerinin bu grubun üzerindeki baskıyı daha da artırdığını savundu.
Bulgular, son aylarda politik gündemi belirleyen yaşam maliyeti konusundaki tartışmayı daha da şiddetlendirecek. Yaklaşık son 10 yılın en düşük ortalama hane geliriyle, IFS önümüzdeki bir kaç yıl için ciddi bir iyileşme beklemek için fazla neden olmadığına dikkat çekiyor. Gerçek ücretlerin de 2018- 19’dan önce 2009-10 düzeylerine dönmesi beklenmiyor. Bütçe’den Sorumlu Daire’nin resmi hesaplamalarına göre yaşam standartlarının 2015-16’dan önce kriz öncesi seviyesine dönmesi beklenmiyor.
2007-08 ve 2013-14 yılları arasında üst düzey gelir grubuna mensup bir ailenin geliri yüzde 9 azalırken, aynı süre içinde bu oran orta gelir düzeylilerde yüzde 6, en alttakilerdeyse yüzde 2.4 oranında hissedildi. Buna karşılık, IFS daha yoksul ailelerin, gelirlerinin büyük kısmını yiyecek ve yakıta harcadığı için enflasyon nedeniyle daha fazla sıkıntı çektiğini açıkladı.
2008 -2013 yılları arasında enerji fiyatları yüzde 60, gıda fiyatları yüzde 30 artarken, fiyatlar genel olarak yüzde 20 yükseldi. Öte yandan düşük gelirliler, düşük mortgage faizlerinden de en az yararlanan kesim oldu. Üstelik IFS, bu kesimin ekonomik iyileşmenin faydalarını da en geç görecek olan grup olduğuna da dikkat çekiyor. İşçi Partisi sözcüsü Cahetine McJİnnel ise endişe verici rakamların düşük gelirlilerin fiyat artışlarından en çok etkilenen kesim olduğunu gösterdiğini söyledi.
Maliye Bakanı George Osborne, raporun İşçi Partisi’nin büyük resesyonunun ülkeyi nasıl yoksullaştırdığını gösterdiğini belirterek, hane gelirindeki düşüşün durduğuna dikkat çekti. Osborne, çıkış yolununsa uzun soluklu planlara sadık kalarak ekonomik iyileşmeyi riske atacak İşçi Partisi politikalarından uzak durma çağrısı yaptı.