BIST 9.635
DOLAR 34,57
EURO 36,22
ALTIN 2.969,64
HABER /  GÜNCEL

Subayların işkencesine son verilecek!

Kamuoyunda 'Bulut Projesi' olarak bilinen ordudan ihraç edilirken subayların yasa dışı sorgulanma yöntemi suç kabul edildi.

Abone ol

Askeri Savcı, ordudan ihraç edilirken subayların yasa dışı sorgulanma yöntemini işkence suçu kapsamında değerlendirdi.

Subayların yasa dışı sorgulandığı ve adına 'Bulut Projesi' denilen yöntem, işkence suçu olarak kabul edildi. 1987'de 'Bulut Projesi' adıyla başlatılan ve yalan makinesinin de kullanıldığı sorgulamalar 28 Şubat sürecinde gündeme gelmiş, kamuoyunda tepkiyle karşılanmıştı.

PROJENİN BAŞINDAKİ ASKERLER

Zaman'ın haberine göre, Ergenekon, Balyoz ve Karargâh Evleri davalarının da temelini teşkil ettiği belirtilen soruşturmanın şüphelileri ise projenin başında bulunduğu ileri sürülen bazı subaylardan oluşuyor. Balyoz sanığı emekli istihbaratçı Albay Hakan Büyük, 'internet andıcı' davasının tutuklu sanığı emekli Albay Fuat Selvi ve Yunanistan'a harekât planlarını satmakla suçlanan istihbaratçı Yüzbaşı Mehmet Barut, bu isimler arasında yer alıyor.

PSİKOLOJİK VE FİZİKSEL İŞKENCE

Bulut Projesi, 24 yıl önce Necip Torumtay'ın Genelkurmay 2. başkanlığı döneminde uygulanmaya başlandı. Birçok subay ve astsubay 28 gün oda hapsinde psikolojik ve fiziksel işkenceye maruz bırakıldı. Askeri Savcı Hakim Binbaşı Ali Fuat Kumral, E.O. haricinde işkenceye maruz kalan 53 subay ve astsubayın ifadesine başvurdu. 

EŞİN NEDEN BAŞÖRTÜLÜ!

Askerler, camları kontrplakla çivilenerek kapatılmış, bir yatak, bir sandalye ve bir küçük masa ile 24 saat yanan tavan lambası bulunan yerde 28 gün oda hapsine maruz kaldıklarını söyledi. Emekli Yarbay E.O. ifadesinde, karanlık bir odaya götürüldüğünü ve 4-5 projektörün gözüne tutulduğunu kaydetti. Projektörlerin arkasındaki kişilerin, eşinin neden başörtülü olduğu ve niçin içki içmediği yönünde sorular sorduğunu ifade etti. 7 günlük sorgudan sonra Poligraphy (yalan makinesi) testine de tabi tutulduğunu belirten E.O., "'Sana bir soru soracağız, doğruyu söyleyeceksin.' deyip tahtaya bir sayı yazdılar. Ben de okudum. Bana makineden çıkan bir sonucu gösterip, 'Bak, doğru söylediğin bu grafiklerden anlaşılıyor. Hep doğruyu söyle, yoksa anlarız.' dediler." şeklinde konuştu.