STK'dan "acil durum" haberleşme raporu
Savunma teknolojileri alalında faaliyet gösteren STM, bu kez de Türkiye'de kamu güvenliğinin önemli bir parçası olan acil haberleşme raporunu açıkladı.
Abone olKısa adı STM olan Savunma Teknolojileri ve Mühendislik Ticaret A.Ş, Türkiye'nin kamu güvenliği ve acil durum haberleşme sistemleriyle ilgili aylık raporunu açıkladı. Raporda yerli yazılımların yaygınlaşmasına dikkat çekildi, BTK'nın yürüttüğü çalışmalar anlatıldı.
STM, 'Kamu Güvenliği ve Acil Yardım Görevlerine Yönelik Haberleşme Sistemlerine İlişkin Sektör Raporu'nu yayınladı. Raporla ilgili veren STM Genel Müdürü Davut Yılmaz, yerli aktörlerin özellikle güvenlik alanında yaygınlaştığını belirterek, kamuda atılan yeni adımlar hakkında bilgi verdi.
BTK'DAN YENİ FREKANS TAHSİSİ
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'nın Kamu Güvenliği ve Acil Yardım Haberleşme Sistemi kurmak veya kurdurmak ihtiyacına yönelik olarak görevlendirildiği belirtilen rapora göre, sonrasında Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından hem ses ve dar bant veri haberleşmesi hem de geniş bant haberleşme sistemleri için yeni frekanslar tahsis edildi. Yeni kurulacak sistemin alt yapısının tedariki de Milli Savunma Bakanlığı ve Savunma Sanayi Müsteşarlığı tarafından karşılanacak.
ASELSAN YİNE DEVREDE
Raporda yer alan tespitlere göre Türkiye'de hali hazırda kullanılan en yaygın sistemlerden biri ASELSAN'ın geliştirdiği APCO-25 dar bant sayısal haberleşme sistemi. Jandarma Genel Komutanlığı bu sistemi Türkiye çapında 50 ilde kullanıyor. İl sağlık müdürlüklerinin de kullanımına açık olan sistem ile coğrafi olarak yüzde 63, nüfus olarak yüzde 78'lik kapsama alanına ulaşmış durumda. Bu sisteme iki yıl içinde 18 il daha katılacak. Sahil Güvenlik Komutanlığı da aynı teknolojiyi bütün kıyı şeritlerini kapsayacak şekilde kullanıyor. Kolluk kuvvetler için kriptolu haberleşmeyi sağlayan Digital Mobile Radio (DMR) sistemi ise halen 15 ilde kullanılıyor. DMR, iki yıl içinde 7 ilde daha kurulacak.
Halka açık sistemler olağanüstü durumlarda sorun yaşayabilir
STM'nin raporunda halka açık sistemlerde yaşanan sorunlar da ayrı bir başlık halinde incelendi. Sayısal telsiz standartları olarak bilinen TETRA'nın tanıtılması amacı ile kurulan TETRA Critical Communications Association (TCCA), kıstasları da dikkate alınarak yapılan değerlendirmelere göre halka açık sistemlerin olağanüstü durumlarda çökmesi ve hizmet veremeyecek duruma gelmesi en önemli çekincelerden biri. Bu durumlarda iletişim ihtiyacının kullanılması için önceliklendirme, istenildiği gibi ve hızlı bir şekilde yapılamamakta ve bu doğrultuda iletişim hizmeti alması gereken kişiler ve kurumlar söz konusu hizmeti alamamakta. Bilgi güvenliği açısından konuya bakıldığında ise halka açık sistemlerin mülkiyetini elinde bulunduran operatörlere bağlı olması her zaman istenen bir durum olmayabilir. Diğer taraftan halka açık sistemler kritik görev uygulamalar için geliştirilmedi.
ULAK PROJESİNİN KAMU İÇİN ÖNEMİ
Raporda, geniş bant veri hizmetlerine ilişkin değerlendirmeler de yer aldı. Bu değerlendirmelere göre, geniş bant veri hizmetlerine geçişte bazı zorluklar da ortaya çıkabiliyor. Bu zorluklar; ek spektrum ihtiyacının belirlenmesi, kullanıcı ihtiyaçlarının net olarak belirlenmesi ve tahsisli mobil veri ağlarını planlamak olarak özetlenebilir. Geniş bant veri hizmetleri kapsamında elde edilebilen ses, konferans, kısa mesaj servisi, statü mesajlaşma gibi yeteneklere ilişkin olarak da "Savunma Sanayi Müsteşarlığı (SSM) tarafından yürütülen ULAK projesi ile 4.5G LTE Advanced teknolojilerinin kazanılması ve öncelikli olarak bu yeteneğin kamu güvenliği ve acil yardım görevlerine yönelik haberleşme sistemlerinde kullanılması öngörülmektedir. Buna ilaveten kamu güvenliği ve acil yardım görevleri ile ilgili ihtiyaç duyulacak geniş bant hizmet seçenekleri, hizmetleri kullanacak kurumlar tarafından detaylı olarak değerlendirilmeli ve yatırımlar bu doğrultuda planlandırılmalıdır." önerileri raporda yer aldı.
TÜRKİYE 4,5G'DE DAHA AVANTAJLI
Geniş bant iletişim hizmetleri konusunda Türkiye'nin durumunun Amerika ve diğer ülkelerden farklı olduğuna dikkat çekilen raporda, burada kullanıcıların taleplerinin diğer ülkelerle aynı olmadığı ifade edildi. Türkiye'nin hali hazırda mobil iletişimde yeni kullanmaya başladığı 4,5G olarak da bilinen sistemin ABD'deki sisteme göre arazi şartlarına uyum bakımından daha avantajlı olduğu belirtildi.