BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Spor yazarları derbi için ne dedi?

Fenerbahçe'nin Beşiktaş'ı 2-0 yendiği yılın ilk derbisini spor yazarları nasıl değerlendirdi?

Abone ol

Fenerbahçe eksik Beşiktaş'ı 2-0 ile geçti ama oynanan futbol sarı lacivertli takım adına olumlu değildi. Alex'in en kötü maçlardan birini oynaması şaşırtırken, yeni transfer Sow, ilk maçında golle tanıştı.

Beşiktaş'ın ikinci yarıdaki baskılı futbolu neden işe yaramadı? Fenerbahçe az pozisyonla maçı 2 gol atarak nasıl tamamladı? Spor yazarları bu ilginç derbinin analizini spor yazarları böyle yaptı.

Levent Tüzemen (Sabah): Aykut Kocaman: 8

DERBİYİ futbolcular üzerinden değil, teknik direktörler üzerinden değerlendirelim...
Aykut Kocaman, maça sakatlıkları nedeniyle soru işaretleri taşıyan üç isimle başladı: Gökhan Gönül, Mehmet Topuz ve Emre Belözoğlu. Bu aslında bir kumardı. Topuz kötü oynadı. Gökhan ilk devreyi bitiremedi. Emre ise ikinci yarının başında çıktı. Ama Gökhan'ın fedakarlığı, golde asist yapması ve sergilediği performans, alınan galibiyeti de ekleyince Kocaman'ın bu kumarı kazandığını gösteriyor. Benzer kumarı Gaziantep maçında Fatih Terim oynadı. Kaburgası ağrıyan ve devre arası çıkmak isteyen Engin'i "Sık dişini, oynarsın" diyip ikna etti. Engin de Elmander'e golün asistini yapıp Galatasaray'a maçı kazandıran adam oldu. Yazının tamamı için tıklayın

Erman Toroğlu (Hürriyet): Ben olmsam Sow'u sürmezdim

Beşiktaş takımında maçı döndürecek oyuncu olarak bir tek Simao vardı. Onun da gücü yetmedi. Düşünün, siyah beyazlılarda bu kadar eksik var. Alves, Sidnei, Edu yedek. Bu, yapılan yabancı transferlerin ne kadar fiyasko olduğunun net göstergesidir.
Ben Aykut'un yerinde olsam Soıv'u bu maçta kafadan sahaya sürmem.
Bienvenu'yu oynatınm. Bu oyuncu son zamanlarda gol atmaya da başladı. Hem de takımına alışmış bir oyuncu. Derbiye çıkıyorsun. Soıv'u da daha sonra oyuna sokanm. Çünkü Sow takımı tanımadığı için ne yapacağını bilemedi. F.Bahçe'nin attığı ikinci gol mükemmel. Burada hem Soıv'un hem Caner'in çok doğru hareketleri vardı. Aynı pozisyonlan iki defa Beşiktaş yakaladı. Faydalanamadı. Yazının tamamı için tıklayın

[PAGE]

Ahmet Çakan (Sabah): Kalite farkı

İkinci yarı F.Bahçe galibiyetin de etkisiyle kendi sahasına kapanıverdi. Bu dakikalarda Beşiktaş beraberliği bulabilirdi. Mesela Ernst'in sol çaprazdan bulduğu ya da hemen sonra vuruşunun direkten auta gitmesi önemli pozisyonlardı. Beşiktaş açısından kötü olan şu: 3-5 oyuncusu dışında takım kalitesi çok düşük. Bunu da özellikle dün geceki maçta ikinci yarı çok net gördük. Sow, golle başladı. Ama golde Caner'in katkısı büyüktü. Gelelim hakeme... Bir hakemin hayatında yönettiği ilk derbi en zorudur. Dün gece Özgür Yankaya'nın ilk derbisiydi ama bence başarılı oldu. Hata yapmadı mı, tabii ki yaptı. Ama sonucu etkileyecek bir yanlışın içinde hiç olmadı. Yazının tamamı için tıklayın

Selçuk Yula (Fotomaç): Sow gecesi

Beşiktaş'ın Quaresma ve Fernandes gibi iki eksiği karşısında Fenerbahçe sahaya sakat olan Gökhan ve Emre ile çıktı. Zaten ikisi de oyunu yarım bıraktı. Yani bir anlamda durum eşitlenmiş oldu.
Dün sahaya çıkan kadro F.Bahçe'nin ideal kadrosu. Büyük sıkıntı çekilen forvette Sow formayı giydi. İlk maçı olmasına rağmen arkadaşları ile yardımlaşmaya çalışan ve her an etkili olacakmış görüntüsü ile ileride F.Bahçe'ye katkı sağlayacak bir izlenim verdi. Maçın sonunda attığı golle de bunu kanıtladı. F.Bahçe'nin en iyisi Stoch'tu. Yazının tamamı için tıklayın

[PAGE]

Tayfun Bayındır (Vatan): Ya Kartal eksik olmasaydı?

Maç öncesi neredeyse % 60’ını kaybetmiş Beşiktaş karşısında mutlak favoriydi F.Bahçe... Ama klasik derbi görüntüsü “Evdeki hesap çarşıya uymadı.” Favori asla favori gibi oynamadı, tek istisna kazandı. Elbette 2-0’lık sonuç net bir galibiyetin belgesidir. Ama emin olun 90 dakikanın neredeyse 75’inde ölüp ölüp dirilen F.Bahçe seyircisi maç sonrasında bu galibiyete çok fazla sevinemedi. Kafalarındaki soru, “Ya bu Beşiktaş’ta Quaresma, Almeida, Fernandes, Hilbert ve İsmail oynasaydı halimiz nice olurdu?” şeklindeydi. Hatta maç 1-0 giderken, bu soru tribünlerde sıkça yüksek sesli olarak dile getiriliyordu. Varsayımlardan yürümek kolay iştir. O nedenle Beşiktaş’ın bırakın sakatlarının tamamını sadece Fernandes ile Q7 olsaydı Saracoğlu’ndan 3 puanla ayrılan siyah-beyazlılar olurdu. Yazının tamamı için tıklayın

Uğur Meleke (Milliyet): Gol Alex-Gökhan’ın

Türk Manchester City’si Beşiktaş’ın “galaktiko transfer politikası” en çok büyük maçlarda işe yarıyordu; bu yıl iki Stoke, birer Dinamo, Galatasaray ve Fenerbahçe karşılaşmalarında yıldızlar sırayla sahneye çıkmışlardı. Ama bu derbi öncesi iki ihanet-iki sakatlık, Beşiktaş’ı sıradanlaştırdı; Emre sakatlandıktan sonra biraz canlanma belirtisi gösterseler de maçı kazanabilecek sihir arayışları sonuçsuz kaldı.
Büyük maça her zaman olduğu gibi büyük futbolcular tesir etti; 55 dakika oyunda kalabilen yarım Emre, o haliyle sahanın en çok isabetli pas yapan adamıydı. Alex belki on numara bir gününde değildi, ama 7-8 haftadır Gökhan’la kurdukları duran top bağlantısı çok kritik bir yerde sonuç verdi; takımının cebine 3 puanı yine Brezilyalı yaşayan efsane sıkıştırdı.
Bu duran top bağlantısına aslında biraz daha fazla odaklanmak gerek: Takımın en kısalarından Gökhan iki ayda duran topların nasıl en kritik adamı olup çıktı, gerçekten tebrik etmek lazım onu... Yazının tamamı için tıklayın

[PAGE]

Ali Sami Alkış (Star): Sow’un maçta yaşadığı dram

Fenerbahçe, öyle yapılmaz böyle yapılır diye; daha ilk atağında öne geçti. Bu duruma; ister atamayana atarlar, ister yemeyenin malını yerler deyin.

Gol, maçın efendisi olmak isteyen Beşiktaş’ın cesaretini kırdı. Boynunu büktü... Fenerbahçe de sazı eline alıp, maçın mutlak otoritesi olma yolunda girişimler yaptı. Bir kaç gol daha atabilirdi. Ancak nedense, Fenerbahçe Sow üstüne pek oynamadı. “Gelir gelmez havaya sokmayalım” demiş gibi, ona karşı mesafeli durdular. Adama gariban muamesi çektiler. Ama Sow buna rağmen fırsatını bulup yapacağını yaptı.

Son dönemlerde sürekli artan bir şey de, futbolcuların ilk yarıda sakatlanıp çıkmaları... Geçen maçta Beşiktaş iki futbolcusunu aynı nedenle oyundan almıştı. Dün de Gökhan Gönül erkenden devre dışı kaldı. Futbolumuzla birlikte futbolcular da mı çürüyor? Eskiden bu kadar dayanıksız değildik. Yazının tamamı için tıklayın

Alaattin Metin (Akşam): Alex'i bu kadar kötü görmedim

Yobo olmasa F.Bahçe bu maçı kaybederdi. Attığı altın golün dışında Beşiktaş akınlarına direnen tek oyuncuydu. Alex'e aklım ermedi. Sahada yok gibiydi. Her derbi maçında kendisini gösteren, oyuna ağırlığını koyan Alex bu kez takımını on kişi bırakan oyuncuydu. Çok pas hatası yaptı... Oyunu yönetemedi. Ne zaman Alex çıktı Caner girdi, Sow'un da oyunu değişti. Attığı gol Caner'in eseri. Kendisi kaleye vurabilirdi, yapmadı; Sow'a ilk maçında gol attırarak hoş geldin dedi.
Soru şu: F.Bahçe iyi başladığı, golü de erken bulduğu oyunda iyi futbolunu niye devam ettiremedi. Emre'nin Beşiktaş defansının arkasına attığı uzun toplarla Stoch'u sahneye çıkardığı oyunda Beşiktaş'ın kontratak denemelerine Gökhan Gönül, Serdar ve Emre engel oldular. Ne zaman Emre ile Gökhan çıktı F.Bahçe'nin orta sahası bitti. Ondan sonra da pas hataları yapan taraf F.Bahçe olunca oyunun kontrolü Beşiktaş'ın eline geçti. Maçın kırılma anı Ernst'in kaçırdığı gol pozisyonudur. Acele etti, sert vurdu. Topun altına ayağını soksa gol yapabilirdi.
Sonuçta F.Bahçe kazandı. 3 puan alması önemli ama Kocaman başta Alex'in futbolu olmak üzere bu takımın pas hatalarını iyi araştırmalı. Yazının tamamı için tıklayın

[PAGE]

Mert Aydın (Fotomaç): Sıradan derbi

Beşiktaş'ın eksiklerinin yanı sıra kenar beklerde Tanju ve Ersan'la oynaması sıkıntı vericiydi.
Tanju ilk yarıda Stoch karşısında zor durumlara düştü.
Ama Fenerbahçe, bunlardan pozisyon yaratma konusunda zayıf kaldı.
Herkes Sow'u merak ediyordu.
Ama Fenerbahçe orta sahası, onun sevdiği servisi yapmaktan uzaktı. Maçın sonunda ilk bulduğu pozisyonda rahatça golünü attı.
Toraman'ın yıldırıcı baskısı ve bunun yanında Alex'in son haftalardaki formsuzluğu birleşip sarı-lacivertlilerin fark yaratmasına engel oldu.
Fenerbahçe kazandı ama acaba maç içi düşüşün sırrını çözebilmek için Doktor House'a başvurmaları gerekebilir.
Beşiktaş ise bu kadroyla bu oyundan memnun olabilir. Ancak son 3 maçta 0 puan aldıklarının farkına varmalılar. Yazının tamamı için tıklayın

Turgay Demir (Fotomaç): Tek kale!

Maçın ikinci yarısının tamamını rakip ceza sahası civarında oynayıp, 10 korner kazanıyor, totalde dört net pozisyonu kullanamıyorsanız kaybedersiniz.
Beşiktaşlı hem üzülmeli, hem sevinmeli. Üzülmeli çünkü bu kadar baskıya rağmen gol atamadılar.
Sevinmeliler, çünkü yedek kadroyla dahi Fenerbahçe'den çok daha iyi bir mücadele gücüne sahip olduklarını kanıtladılar.
Diğerleri bir yana sadece Fernandes sahada olsa ikinci 45'teki baskı mutlaka gol getirirdi.
Simao'nun etkisizliği, Veli'nin çok top kaybetmesi ve de Holosko'nun final paslarında yanlış tercihler kullanması Beşiktaş'ın hesaplarını bozdu. Yazının tamamı için tıklayın

[PAGE]


Okay Karacan (Zaman): Turuncu Pabuçlar

İkinci yarı boyunca sürekli Beşiktaş'ın baskısı altında kalan Fenerbahçe pas bağlantısı kurmaya, ileri doğru kat etmeye başladı. Musa Sow'un attığı gol Stoch'un özgürleşmesiyle geldi. Fenerbahçe takımında garip bir iştahsızlık var. İbrahim Toraman'ın Alex'i adım adım izlemesi takımla ilk maçına çıkan Sow'un hiç top alamaması böylesine eksik bir kadroyla oynayan Beşiktaş karşısında Fenerbahçe'nin oyunu erken koparamaması çok kolay açıklanabilir bir durum değil. Beşiktaş, yüksek gelen toplarda Almeida'nın uzun boyuna çok ihtiyaç duydu. Maç boyunca koşmasına, aramasına, çabalamasına rağmen Mustafa Pektemek tek başına yeterli olamadı. Orta sahada Ernst'in çabası savunmada Sivok'un verdiği güven Beşiktaş'ın artıları arasında. Quaresma ile kanattan organize olan, onun yokluğunda komuta merkezine Fernandes'i oturtan Carvalhal, onların yokluğunda önce savunmayı düşünmüş, sonra kontratağı hayal etmişti. Savunmayı iyi yaptıkları birçok bölümde topa sahip oldular. Ama kazanılan topu kimin ileriye taşıyacağı, hangi oyunun kurgulanacağı bilinmiyordu. Yazının tamamı için tıklayın

Hasan Sarıçiçek (Türkiye): Kocaman’ın fendi

İlk kornerde Gökhan‘ın arkaya aşırdığı topta Yobo‘nun golü Aykut Kocaman‘ın keyfine keyif kattı.
Gün, bu sezon derbi kazanamamış olan Kocaman‘ın günü...
Gün sezonu derbi zaferine hasret F.Bahçelilerin sevinme günü ve de hakkı!
Uzun sözün kısası şu; futbol basit ama hata affetmeyen bir oyun.
Sen, Ekrem, Necip, Sidnei ve Edu‘yu kulübede oturt, Tanju‘yu sağda, maç tecrübesi olmayan Ersan‘ı solda oynat.
Tarihi derbinin başlangıç on biri ve saha yerleşimini yanlış kur.
Sonra bir tek Mustafa Pektemek‘e umut bağlayıp, kontra ataklarla “Derbi kazanacağım” de, olacak iş mi be Carvalhall?
Tamam anladık, tüm gözler F.Bahçe’nin yeni golcüsü Sow‘da diye; siyah-beyazlı takımın kimyasını bozmak mı gerekir? O da yetmiyormuş gibi Egemen‘i Sengalli golcünün başına asker etmek de neyin nesi?
Modern futbolda “Adam adama markaj” mı kaldı?
Bu yanlış uygulama Beşiktaş’ın 4-3-3 düzenini de savunmasını da eleğe çevirdi.
Hâl böyle olunca F.Bahçe’nin işi daha baştan kolaylaştı.
Stoch soldan yine o meşhur şutlarıyla yürek hoplattı.
Sow‘u beklemek lazım... İlk maçında beklenen verimi gösteremedi Senagalli golcü ama, kolay değil yeni bir takımda ilk günden yıldızlaşmak. Yazının tamamı için tıklayın