BIST 9.673
DOLAR 35,18
EURO 36,61
ALTIN 2.959,44
HABER /  GÜNCEL

Spor programlarının statükocuları

Son zamanlarda spor programlarının gündemi hiç değişmiyor. Hemen hemen tüm programlarda varsa-yoksa "Hakan Şükür"... Burhan Ayeri bu durumu değerlendirdi.

Abone ol

Milli Takım'ın grup eleme maçları neredeyse bitti bitecek. Ama bir konu varki hiç bitmeyecek gibi. Hepinizin tahmin ettiği gibi "Ersun Yanal-Hakan Şükür" arasında geçen diyalog. Spor programlarının hemen hemen tamamı zamanlarını bu konuya ayırmış durumdalar. Bu durumu Burhan Ayeri, yazılabilecek en güzel başlıkla la değerlendirdi...



Bu aralar ekranların futbol gündemi hiç değişmiyor. Hakan Şükür'ün kadroya alınmaması yine başköşede. Değişmeyenler arasında bazı spor yazarları var. Kanal-D'nin '3. Devre'sine bakıyorsunuz, Osman Tanburacı'da bir milim kıpırdama yok. Fatih Terim döneminde Hakan'a karşıydı, bugün de. Engin Verel'in bu futbolcu hakkındaki yorumlarını biliyorduk, "Con Ahmet'in devir daim makinesi'ni hatırlatmaya devam ediyor. 97 kez milli olup, 46 golle bütün zamanların en büyük golcüsü olan birine kin kusuyor. Akla, onu moralman bitirip, takımına zarar vermenin hedeflendiği geliyor. Doğruları söyleyen Ahmet Çakar'ın bile bu konuda susturulmak istenmesi şaşkınlık verici.
* * *
TV-8'in Sportmen'inde Selim Soydan'ı beğendik. Star'ın TeleGol'ünde Sinan Engin formdaydı. 'Kimin seyircisi fazla' tartışmasında en doğru yorumu Ergun Gürsoy yaptı. Takımların dönem dönem elde ettiği başarıların bu oranı değiştirdiğini dile getirdi. Gerçekten de çocukluğumuzun en sevilen takımı Beşiktaş'tı. Uzun süre gerileme dönemi yaşadı. Bu yüzden yeni nesli kaybetti. Gordon Milne ile yeniden çıkış yakaladı. Aynı şeyler Fenerbahçe için de geçerli. Galatasaray'ın kapalı tribünün iki direği arasına sıkışıp kalmış seyircisi, 'Metin Oktay Efsanesi'yle statları doldurur hale geldi. 'UEFA Şampiyonluğu', 'Süper Kupa' çocukları ve bayanları Cim-Bom'lu yaptı. Bu başarıların Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor tarafından egale edilmesi en büyük dileğimiz.
* * *
Yeri gelmişken Galatasaray'ın 100. Yıl kutlamalarına değinmek istiyoruz. Startın Kayserispor maçıyla verilmesi 5-1'i getiren doping gibiydi. Sarı-Kırmızılı camiayı kutlarken bir-iki isme de özel mesaj vermek istiyoruz. Türk sporunda kendilerine futbol yorumcusu olarak yer bulanlar var. Bunların, popülaritesi 'Galatasaray Düşmanlığı'yla başladı. Kimlerden bahsettiğimizi anlamışsınızdır. Ömer Çavuşoğlu ve tüm yandaşları. Sarı-Kırmızılı takım olmasa, bunlar yazacak yazı, konuşacak malzeme bulamaz...
* * *
Milli Takım, Hakan Şükür ve kulüp takımlarımız dışında bir konuya daha değinmek istiyoruz. SKY TÜRK'ün Futbol Aktif'inde Ferdi Leflef yine 'Göz bozan ceketleri'nden biriyle gözüktü. Doğrusu görüntü buharlaşır gibiydi. Tüm uyarılara rağmen bunda ısrarı anlamak mümkün değil. Bizce yapılacak tek şey var. İki tane Leflef'in bedenine uygun ceket bulundurmak. Yayından önce, üstündeki radyasyon saçanı çıkarttırıp, bunlardan birini zorla giydirmek!
* * *
Lig TV'nin Maraton'u, TRT-1'in Stadyum'u başarılarını devam ettirdiler. Sanırız, Erman Toroğlu yeni kanalına iyice ısındı. Hayatında hiç bu kadar rahat "Oynat Uğur'cuğum" dediği dönem olmadı. Zaman kısıtlaması yok. İçeri dalıp baskı yapan Can Tanrıyar müritleri de ortadan kalktı. Anlayacağınız 'Maraton Sahur' adını bile alabilirler.

YAZI:Burhan AYERİ