BIST 9.636
DOLAR 34,64
EURO 36,37
ALTIN 2.928,96
HABER /  POLİTİKA  /  SP

SP'li Kurtulmuş'tan açılım uyarısı

Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, ''Demokratik Açılım''ı kimsenin istismar etmemesini istedi.

Abone ol

Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, ''Demokratik Açılım''la ilgili, ''Kim herhangi bir basit siyasi polemikle bu konuyu seçim malzemesi, siyasi istismar vesilesi kılmaya çalışırsa önce kendisi kaybeder, ama sonunda da bu millete yazık etmiş olur'' dedi.

Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezince (ESAM) Kocatepe Kültür Merkezi'nde düzenlenen ''Milli Siyasetin Dünü ve Geleceği'' konulu konferansta konuşan Kurtulmuş, Türkiye'de birçok sistemin temel çıkmazlarının olduğunu söyledi.

Bu çıkmazlardan birinin ''siyasetin bilgi temelli yapılmaması'' olduğunu ifade eden Kurtulmuş, ''Son 7 yıldır Türkiye'yi görüyorsunuz. Kamplaştıran, kutuplaştıran, hiçbir söz söylemeyen, hiçbir çözüm ortaya koymayan bir siyaset var'' dedi.

Kurtulmuş, Haziran ayının başından beri bütün Türkiye kamuoyunun ''Demokratik Açılıma kitlendiğini'' belirterek, şunları kaydetti:

''İktidar Partisi bu konuyla ilgili üç cümle arka arkaya kurmadı. CHP başından beri 'siz hainlik yapıyorsunuz' dedi. Öteki, 'madem öyle ben de dağa çıkıyorum' dedi. En sonunda öteki de 'Apoyu siz ciddiye almazsanız bu sorunu çözemezsiniz' dedi. Dördünün de yaptığı bu sorunu çözmek isteyen bir tavır değildir. Söyledikleri hiçbir şey yok. Tamamen kutuplaşma. Türkiye'nin bu meselesi, Cumhuriyet tarihi boyunca karşımıza çıkan en önemli meseleyi halledecek bir tek cümle, bir tek söz işitmiyoruz, ama ne yazık ki gelinen bu noktada İktidar, Ana Muhalefet Partisi ve muhalefet partileri bu meseleyi Parlamento içinde görüşme imkanı bulmamışlardır. Ve maalesef dün Meclis'te yaşanan olağanüstü yüz kızartıcı manzaralar bu memleketin bu insanların hak ettiği işler değildir.

Burada, İktidar Partisi'ni, MHP'yi, CHP'yi ve DTP'yi millet adına uyarmayı bir vazife olarak kabul ediyorum. 'Bu konudan nasıl olur da 3 puan, 5 puan pay alırız' diye kim herhangi bir basit siyasi polemikle bu konuyu seçim malzemesi, siyasi istismar vesilesi kılmaya çalışırsa önce kendisi kaybeder, ama sonunda da bu millete yazık etmiş olur.''

Gerilim üzerinden, çatışma üzerinden siyaset üretmenin Türkiye'ye pahalıya mal olacağını vurgulayan Kurtulmuş, ''Ümit ederim ki akıllarını başlarına alırlar. Türkiye'nin geçmiş kamplaşmalarından ders çıkarırlar. Ve bugün bu konuyu kamplaşarak değil, uzlaşarak çözmenin yegane akılcı yol olduğunu anlarlar'' dedi.

Kurtulmuş, bundan sonraki görüşmede herkesin birbirini anlamaya gayret ederek çözüme odaklanması gerektiğini dile getirerek, milletin her şeyi gördüğünü söyledi.

Saadet Partisi olarak ''barış ve kardeşlik için gönüllü birliktelik'' projesini açık bir şekilde ortaya koyduklarını ifade eden Kurtulmuş, herkesin üslubuna dikkat etmesini ve samimi olarak çözüme katkı sunmasını istedi.

-''SİYASETİ YENİDEN FORMATLAMAYILIZ''-

Türkiye siyasetinin çıkmazlarından birinin de ''bürokratik oligarşi'' olduğunu ifade eden kurtulmuş, şunları kaydetti:

''Bir demokratik sistem içerisinde, milletle devlet kaynaşmasını sağlamış olan bir demokratik sistem içerisinde kurumların hepsi bir vücudun organları gibidir. Türkiye'deki siyasi tartışmaların esas temelinde yatan husus şu; ordu mu hakim olsun, parlamento mu hakim olsun, siyaset mi hakim olsun, yargı mı hakim olsun... Yanlış ve eksik bir tartışmadır. Hiç birisi hakim olmayacak. Her birisi vücutta hangi organsa o görevi yapacak.

Türkiye'nin bu bölgede sağlam, güçlü, vatan savunmasını yapan ama asla iç politikaya karışmayan bir Türk Silahlı Kuvvetlerine ihtiyacı var. Türkiye'de; işleri milletin gösterdiği istikamette gören, tıkır tıkır işleyen bir hükümete, millet egemenliğini her şeyin üstünde tutmuş bir TBMM'ye, iyi çalışan bir bürokrasiye, bağımsız ve gerçekten siyasete müdahale etmek niyetinde olmayan bir basına, Türkiye'yi küresel rekabete hazırlayacak bir iş adamları sınıfına ihtiyaç var. Kim kimin emrinde olacak? Hiç kimse hiç kimsenin emrinde olmayacak. Herkes beynin emrinde olacak. O beyin de milletin bizzat kendisidir.''