SP'li kardeşim!..RP ve Fazilet'i kimler kapattırmıştı?

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nu artık geçtik…
O tercihini  Tayyip Erdoğan’a karşı  üst akıldan yana yapmış!..
Görülüyor ki yapacak bir şey kalmadı!..

Ama Saadet Partisi’ne gönül verenlere seslenmek hasıl oldu…
Çünkü muhafazakar tabanda büyük bir şaşkınlık yaşandığı aşikar..
Onların şaşkınlığına tercüman olmak gerekir…

Bu nasıl bir Tayyip Erdoğan düşmanlığıdır anlaşılacak gibi değil…
Erdoğan ile değil de Kılıçdaroğlu ile birlikte olacak, AK Parti ile değil de CHP ile hareket edecek kadar bu kin bu düşmanlık nedendir?
Dünya emperyalizminin ve onun efendisi Siyonizm’in Türkiye’deki uzantıları her zaman Erbakan Hoca ve onun imanıyla alay etmiyorlar mıydı, onunla var güçleriyle savaşmıyorlar mıydı?
Şimdi onlarla birlikte yürüyen bir Saadet Partisi nasıl olur?
 
Şöyle bir düşündüm!

Refah Partisi’ni kapatan 9 hakime…

Fazilet Partisi’ni kapatan 8 hakime…

AK Parti’nin kapanması için oy veren 5 hakime çıkıp  hiç kimse “ÇETE” demedi…
Peki o hakimlerin arkasında kimler ve hangi siyasi irade vardı?

O kapatmaları "Hakettiler" diye hangi siyasi irade alkışlamıştı!
Bugün Temel Beyin kol kola girdiği ideoloji değil mi?
İstanbul seçimlerinin yenilenmesine oy veren 7 hakime “ÇETE”diyenlerle kol kola girmek nasıl bir duygu!..
Partinizin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak gurur duyduğunuz Recep Tayyip Erdoğan bir şiir yüzünden  neden cezaevine gönderildi…
Peki hangi dava için!..

Şimdi Erdoğan’ın önünü kesmek ve yasaklı hale getirmek için  cezaevine gönderen siyasi ideoloji ile  bugün kol kola girmenizin vicdan muhasebesini yaptınız mı?
 
Erbakan hoca  ne demişti;
“MSP, sinsi Siyonist ve emperyalist güçlere karşı kurduğumuz bir siperdir.”
Peki; onun emaneti olduğunu söylediğiniz Saadet Partisi’nin “Bugün Türkiye'nin en bereketli toprakları burası. Buralar vaat edilmiş topraklar. Musa bütün ömrünü bu toprakları arayarak geçirdi. Geldiler bu toprakları da kuruttular” diyen HDP Eş başkanı Sezai Temelli gibi Siyonizm’in uşaklığına soyunan bir kişiye siper olması, omuz omuza verip  aynı hedefe (Tayyip Erdoğan) vurması  Erbakan hocanın kemiklerini sızlatmıyor mu?

Kendinize gelin!..
 
Müslüman dünyanın bugünkü perişan hali ve Türkiye’nin bir adım öne çıkabilme cesaretini desteklemek yerine, niyetini bildiğimiz sömürgeci emperyalistlerin yerli işbirlikçileri ile Türkiye düşmanlarının emellerine destek vermek nedendir kardeşim!

Bir açıklayın…
 
Birbirine benzemeyen hatta nefret eden, tek ortak paydaları Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı olan kesimlerle SP’nin aynı safta olması sizleri mutlu mu ediyor?
Nedir sizin Tayyip Erdoğan’a karşı Kılıçdaroğlu’dan yana tavır koymanızın arka planı?
İstanbul seçimlerini Tayyip Erdoğan’ı devirmek için kullanan ABD’nin, Batı’nın, İsrail’in değirmenine su taşımak vicdanınızı hiç sızlatmıyor mu?
 
Erbakan Hoca’nın "Halk Partisi yıllardır gerçekleştirmiş olduğu icraat dolayısıyla mühürlenmiştir" sözü geçerliliğini kaybetti diyorsanız, CHP’nin eski  Keskin Genel Sekreterinin  Başbakanken Necmettin Erbakan Hoca için söylediği “Yeşil tesbihli şeytan”sözünü unutmuşsanız eyvallah!

Erbakan Hoca’nın vasiyeti üzerine kurulan ve ismini taşıyan Erbakan Vakfı’na, ‘Dırar Mescidi’  diyen  Genel Başkanızın bugün de Çamlıca Camii’ne ‘Dırar Mescidi’ demesini nasıl kabulleniyorsunuz?

Mağduriyet diyorlar ya!..

Mağduriyetin kitabını en iyi sizler yazarsınız!..
Bu davaya gönül verenler uzun yıllar çok ama çok çekmedi mi
Refah Partisini, Fazilet Partisini kapatan kimlerdi?
Tayyip Erdoğan’ı bir şiir yüzünden cezaevine yollayan ”Muhtar bile seçilemez” diyenler kimlerdi?
Ya 28 Şubat’ı yapıp Erbakan hocayı Başbakanlık koltuğundan indirenler?
Bugün ittifak yaptığınız  siyasi ideoloji değil mi?
Kendinize gelin..
 
 
Erbakan Hoca’nın muhteşem eseri ‘Davam’ adlı kitabını hepimiz okuduk…
Sizler de…
Orada tarihi bir anı var…
Bakın nasıl anlatıyor:
“Konferanstan sonra talep üzerine Millî Birlik Komitesinin Bakanlar Kuruluna girdik. Millî sanayi konusundaki düşüncelerimizi Bakanlar Kurulunda anlattık. (…) Saatler geçti. Öğleden sonra oldu. Hepsinin karnı acıkmış. Yemek arası verelim denildi. İşte o an içlerinden birisi gürledi; ‘Allah’tan korkun!’ diye bağırdı. Baktım gözlerinde bir damla yaş birikmiş, hem ağlıyor hem de öfkeli bir şekilde haykırıyor: Beyler! Memleketin yetiştirdiği pırlanta gibi bir insan gelmiş bizden memleketin lehine, ekmek su kadar doğal bir şey istiyor. Bir mal aynı fiyata Türkiye’de yapılıyorsa dışarıdan ithal edilmesin, Türkiye’den alınsın diyor. Buna nasıl hayır dersiniz. Bir gün peynir ekmek yiyiverelim. Bir gün yemek tatili vermeyiverelim. Ama bu önemli sorumluluğu yerine getirelim.” (Bu kişi, Milli Birlik Komitesi Kurucu Başkanlarından Ragıp Üner)
Bu sözler çok şey anlatıyor?
 
Kardeşler arasında küskünlükler olabilir…
Hiç kuşkusuz hatalar, eksikler ve yanlışlar olmuştur…
Dün sizin kardeşlerinizi üniversite kapılarında bekletenlere, sizin kardeşlerinizin aklını ikna odalarında almaya çalışanlara, sizin efsane liderinize düşmanlık besleyen Başbakanlık koltuğundan indirenlere, dün İmam Hatipleri öcü gibi gösterenlere karşı onurlu bir mücadele verip bütün kelepçeleri söküp atan  kimdi?

Recep Tayyip Erdoğan...

Şimdi kolkola girdiğiniz onu devirmek isteyeler  iktidara geldiği zaman bilin ki “Bunlar da birer Recep Tayyip Erdoğan” diyerek bütün kapıları  sizlerinde yüzlerine kapatacaktır…
 
Erbakan hoca  ne derdi?
“Oy vekalettir…
Kimi vekil tayin ettiğine iyi bak. Onların yaptıklarından tamamen sorumlusun dünya ve ahirette…
Şahsi işlerinde yan yana durmayacağın adama koca memleketin geçmişini geleceğini emanet ediyorsunuz.
Yarın çok üzülürsün…
Dizini döversin…
Ama o gün dövecek diz de bulamazsın”
Gelin yol yakınken kardeşliğinizi yeniden tesis edin...
Yarın birbirinizin tabutunun altına omuz koyacak olanlar sizler değil misiniz?
Erbakan hocanın tabutunun altına birlikte omuz koymadınız mı?
O dersi unuttunuz mu?
 
Allah gani gani rahmet eylesin nurlar içinde yatsın mekanı cennet olsun Erbakan hocanın uzun yıllar önce söylediği bir söz  ile yazımızı noktalayalım;
“Siz sanıyorsunuz ki Türkiye’ye tankla,  tüfekle. uçakla saldıracaklar. Buna hiçbir ülkenin cesareti yetmez. Onlar bu ülkeyi terörle bertaraf edip yıkmaya çalışıyorlar, ancak bunu başaramadıklarını anladıklarında, bir sonraki silahları ekonomik saldırı olacaktır”
Ne anlatıyor hoca!