BIST 9.368
DOLAR 34,57
EURO 36,21
ALTIN 2.986,24
HABER /  GÜNCEL

SP Cumhurbaşkanlığı seçiminin anahtar partisi

Saadet Partisi 5. Olağan Büyük Kongresi’nde konuşan Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, “Saadet Partisi hem aldığı oy oranı bakımı...

Abone ol

Saadet Partisi 5. Olağan Büyük Kongresi’nde konuşan Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, “Saadet Partisi hem aldığı oy oranı bakımından, hem de hitap ettiği kitle yönünden, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin anahtar partisi haline gelmiştir” dedi.
İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından konuşmasına dua ederek başlayan Kamalak, “Bağımsızlar hareketinde hangi inançla yola çıktıysak, MNP’yi, MSP’yi, Refah’ı, Fazilet’i kurarken hangi ruh ve heyecana sahip idiysek, bugün de, aynı coşku ve aynı heyecanla hedefe doğru yürüyoruz. Bundan tam 45 yıl önce, Konya’da bağımsızlar hareketiyle attığımız ilk adım, nasıl güçlü ve bağımsız bir Türkiye’nin ilk kıvılcımı olduysa, bugün de yaptığımız bu muhteşem Kongre Yeniden Büyük Türkiye’nin ve Yeni Bir Dünyanın işaret fişeği olacaktır inşallah. Darbeciler tarafından idama mahkum edilen 529 Mısırlı masum’un gözü bugün burada. Cumhurbaşkanı Mursi’nin gözü bugün burada.Mehdi Akif’in, Muhammed Bedii’nin gözü bugün burada. Seyyid Kutub’un, Hasan El Benna’nın, gözü burada. Filistin’li Muhammed Durra’nın, Irak’lı Zeynep Fatma’nın, Esma’nın gözü burada. Halep’in, Gazze’nin, Felluce’nin, Arakan’ın, Mali’nin, Somali’nin gözü burada. Çünkü bu salonda, güce teslim olmayanlar, esaret ve dayatmaya boyun eğmeyenler var. Emanete sahip çıkanlar, sözünden dönmeyenler var. ‘Kudüs işgal altındeyken, ben nasıl olur da rahat uyuyabilirim’ diyen Selahattin Eyyubi’ler var. ‘Kanla alınan topraklar, parayla satılamaz’ diyen Abdulhamit Hanlar var” diye konuştu.
‘Türkiye’nin önü tıkanmıştır’ diyen Kamalak şunları söyledi:
“Siyaseten tıkanmıştır. Ahlaken tıkanmıştır. Ekonomide tıkanmıştır. Türkiye kısır kavgaların, içi boş polemiklerin, seviyesiz tartışmaların esiri edilmiştir. Dış Politikada ise tam bir facia yaşanmaktadır. Gerçekten Türkiye tarihinin hiçbir döneminde bu kadar yalnız ve bu kadar etkisiz duruma düşmemiştir. Bu yüzden Türkiye’nin yeni bir sese, yeni bir söze, eskimez pörsümez yeni bir siyasete ihtiyacı vardır. Bu siyasetin adresi Saadet Partisidir. Saadet Partisi, kökünü maziden alan bir atidir. Kadim gelenekleriyle, kerim geleceğe yürüyen partidir. Karanlıktan aydınlığa, zulümden adalete çıkıştır. Makamın ve servetin değil, hakkın ve hakikatin peşinden gitmenin adıdır. Hangi renkten, hangi ırktan, hangi inançtan olursa olsun her insanın hak ve hukukunu korumanın adıdır. Saadet Partisi, sömürü değil adalet, zillet değil izzet için çalışmanın adıdır. Cenab-ı Allah bizleri bu istikametten ayırmasın. Ayağımızı, bu kutlu mücadeleden kaydırmasın.”

KAMALAK, “BÜTÜN BU OLUMSUZLUKLARA RAĞMEN PARTİMİZ, SEÇİMLERDE, 27 YERDE BELEDİYE BAŞKANLIĞI’NI KAZANARAK VARLIĞINI HİSSETTİRMİŞTİR.
30 Mart seçimleri kutuplaştırma siyaseti nedeniyle bir genel seçim havasında geçtiğini kaydeden Kamalak, “Bütün bu olumsuzluklara rağmen Partimiz, seçimlerde, 27 yerde belediye başkanlığı’nı kazanarak varlığını hissettirmiştir. Belediye meclisi ve il genel meclisi üyelikleri dikkate alındığında Partimiz bu seçimlerden yüzde 2.8 oy ile çıkmıştır. Bu oran, son yapılan 2011 genel seçimleri dikkate alındığında önemli bir yükselişin habercisidir. Elbette bu, yeterli gördüğümüz bir sonuç değildir ama Milli Görüşe tavır koyanların arzuladığı gibi bir hezimet de değildir. Çünkü her olay kendi şartları içerisinde değerlendirilmelidir” ifadelerini kullandı.
Kamalak konuşmasına şöyle devam etti:
“2010 yılında, “biz daha iyisini yaparız” diyerek Saadet Partisi’ni bölenler, bugün siyasi hayatımızdan silinip gitmişlerdir. Saadet Partisi ise istikrarlı bir yükselişle varlığını sürdürmeye devam etmektedir. Zerre kadar şüpheniz olmasın ki, önümüzdeki süreçte de siyasal hayatımızın en önemli aktörü Saadet Partisi olacaktır. Bunun en açık delili de, maruz kaldığı ağır darbe, ambargo ve operasyonlara rağmen bu seçimlerde elde ettiği sonuçtur. Elbette bu durum bazı gerçekleri görmeyeceğimiz anlamı da gelmez. Nitekim seçimin hemen ardından, alınan sonuçları kendi iç bünyemizde bütün yönleriyle ele alıp değerlendirdik. Artılarımızı, eksilerimizi, doğrularımızı yanlışlarımızı objektif değerlendirmelere tabi tuttuk. Genel İdare Kurulu üyelerimizle, il başkanlarımızla, İl belediye başkan adaylarımızla bire bir görüştük. Kendi payımıza en iyi değerlendirmeleri yaparak milletimizle çok daha hızlı ve çok daha geniş bir şekilde kucaklaşacak adımların yollarını aradık. Aramaya da devam edeceğiz. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. İnanıyoruz ki, hiçbir çaba, hiçbir gayret karşılıksız kalmaz. 30 Mart seçimlerinde yaptığımız çalışmalar yeni bir ‘ekim dönemi’ olmuştur.”

KAMALAK: “SAADET PARTİSİ, CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİNİN ANAHTAR PARTİSİ HALİNE GELMİŞTİR.
Ağustos ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin siyasal hayatın önemli dönüm noktalarından birisi olacağını vurgulayan Kamalak, “Saadet Partisi hem aldığı oy oranı bakımından, hem de hitap ettiği kitle yönünden, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin anahtar partisi haline gelmiştir. Saadet Partisi son seçimlerde, Türkiye geneline hitap eden oy dağılımı ile dikkat çekmiştir. Saadet Partisi Karadeniz’de olduğu kadar Akdeniz’de de vardır. Doğu Anadolu’da olduğu kadar Batı’da da vardır. Bayburt’da olduğu kadar Konya’da, Malatya’da olduğu kadar Bursa’da vardır. Bu, Saadet Partisi açısından Türkiye’nin tümünü kucaklayabilecek bir potansiyelin göstergesidir” şeklinde konuştu.

KAMALAK: " ‘KİM CUMHURBAŞKANI OLACAK?’ SORUSU DEĞİL, ‘NASIL BİR CUMHURBAŞKANI?’ SORUSUDUR”
Milli Görüş camiası olarak, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de adayların isimlere göre değil, savundukları ilke ve değerlere göre karar vereceklerini açıklayan Kamalak, şunları kaydetti:
“Bu tarihi seçimdeki temel soru; ‘Kim Cumhurbaşkanı olacak?’ sorusu değil, ‘Nasıl bir cumhurbaşkanı?’ Sorusudur. Kurulu düzenden yana olacaksa, sömürgeci ekonomiden yana duracaksa, beylerden, zadeganlardan, küresel baronlardan yana olacaksa, AB’nin ABD’nin talimatına pür dikkat kesilip, milletin feryadını duymazdan gelecekse, adı Ahmet olmuş, Mehmet olmuş ne fark eder.”
Kamalak, “Son 12 yılda yapılan bütün seçimler hep suni gerginliklerle,kısır kavgalarla, içi boş polemiklerle yürütülmüştür. İktidar ve Anamuhalefet arasında hep aynı horoz döğüşü sahneye konmuştur. En büyük haksızlıklar, en büyük kumpaslar ise Milli Görüş’e, Saadet Partisine karşı kurulmuştur. Sadece birkaç örnek vermek istiyorum. Hepiniz hatırlıyorsunuz. Bir dönem Ergenekon operasyonları modaydı. Tuttuklarını içeri alıyorlardı. Biz dedik ki, “elbette cuntacılarla hesaplaşılsın. Elbette Millete tezgah kuranların yakasına yapışılsın. Elbette darbeciler en ağır cezalara çarptırılsın. Ama bu, Ordumuzu yıpratma hareketine dönüşmesin. Bunu dedik diye döndüler bize; “vay efendim siz ergekoncu musunuz!” dediler. “Suriye’de Müslüman kanı akmasın” dedik. “Bir islam ülkesi daha Irak gibi kana bulanmasın” dedik. “Bölünmesin parçalanmasın” dedik “5-6 yaşında ki Suriyeli çocuklar Ankara sokaklarında yalınayak dolaşıp ciğerlerimizi parçalamasın” istedik. Allah şahidimizdir, bir Müslüman olarak gereken uyarılarımızı yaptık” şeklinde konuştu.

KAMALAK: "MİLLİ GÖRÜŞ ZİHNİYETİNDE EKONOMİ BİR AMAÇ DEĞİL ARAÇTIR"
Ekonomik konulardaki görüşlerini de paylaşan Kamalak, “Milli Görüş zihniyetinde ekonomi bir amaç değil araçtır. Ekonomi politikalarının hedefi, insanlarımızı mutlu etmek olmalıdır. İnsanlar işi ve aşı varsa, insanlık onuruna yaraşır bir hayat seviyesine sahipse, mutlu olurlar. Eğer ekonomik uygulamalar üretime dönük yatırımları harekete geçiremiyorsa, cari açık giderek büyüyorsa, işsizlik azalmıyor, artıyorsa, bölgeler arası kalkınmışlık giderilemiyor ve iç göç önlenemiyorsa, ülkenin borç yükü artıyor ve gelir dağılımında adaletsizlik kötüleşiyorsa o ekonomi politikalarında bir yanlışlık var demektir. Biz Saadet Partisi olarak, rahmetli Hocamızın tabiriyle “müstemleke tipi kalkınma” istemiyoruz. Biz, sanayi ve tarım yatırımlarına önem veren, yaygın ve hızlı kalkınmayı hedefliyoruz. Biz, milli gelirin adil dağılımını, olmazsa olmaz bir prensip olarak benimsiyoruz” diye konuştu.
‘Milli Görüş politikalarına dönülmedikçe, ne ekonomi düzelir ne de halkımız huzur ve refaha kavuşur’ diye ifade eden Kamalak, “İşte bu bilinç ve şuurla kongremizi yapıyoruz. Bunca tahribata, bunca ihanete, bunca ambargoya rağmen Milli görüşçüler dimdik ayaktadır. Ve dün olduğu gibi bugün de aziz Milletimize hizmet edebilmenin heyecanı içindedir. Bu salondaki muhteşem coşku bunun göstergesidir. Bu yüzden 45 yıldır yürüdüğümüz bu hak yoldan zerre kadar sapmadık, sapmayacağız. Güç ve kuvvet karşısında asla eğilmedik, eğilmeyeceğiz. Yaldızlı koltuklara asla kanmadık, kanmayacağız” ifadelerini kullandı.
(İHA)