Sözde Ermeni soykırımı iddialarına karşı yeni adım Cumhurbaşkanı Erdoğan talimat verdi
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan Yüksek İstişare Kurulu toplantısında sözde Ermeni soykırımı iddialarına yanıt vermek ve strateji geliştirmek için ‘özerk ve sivil bir yeni yapı’ önerildi. Erdoğan, brifingden sonra gerekli çalışmalar için talimat verdi.
Abone olCumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan Yüksek İstişare Kurulu toplantısında sözde Ermeni soykırımı iddialarıyla mücadelede önemli bir adım atıldı. Hürriyet gazetesinden Nuray Babacan, toplantıda konuşulanları ve alınan kararları aktardı.
Edinilen bilgiye göre, Ermeni soykırımı iddialarıyla ilgili yeni bir strateji geliştirilmesi önerisi, bundan üç ay önce ABD Kongresi’nde yeni bir Ermeni Tasarısı’nın gündeme geldiği ve ABD mahkemelerinde Ermeniler tarafından açılan davaların görüldüğü sıralarda gündeme geldi. Ancak koronavirüs salgını nedeniyle toplantı ertelenince, geçtiğimiz haftalarda yapılabildi.
Yeni strateji belirleyecek
Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu’nda, önerinin sahibi kurul üyesi Cemil Çicek ile Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlarından Seyit Sertçelik bu konuda brifing verdi. Toplantıda, Türkiye’nin Ermeni iddialarıyla doğrudan ilgilenen, bu konuda argüman ve strateji geliştiren tek bir kurumunun olmadığı dile getirildi. Konu başlığına bağlı olarak, ilgili bakanlıkların devreye girdiği, ancak bütüncül bir siyaset geliştirilemediği ifade edildi.
Artık Adalet Divanı'na getiremiyorlar
Brifingde, Ermeni lobisinin soykırım iddialarını reddedilme olasılığı nedeniyle Uluslararası Adalet Divanı’na getirmediği, ancak son dönemlerde strateji değiştirdiği vurgulandı. Lobicilik faaliyetinin, soykırım yerine insanlık suçuna çevrilmeye çalışıldığı ifade edildi. Bu konuda 5 üniversitenin katılımıyla hazırlanan rapor da toplantıda ele alındı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da önerilere katılırken, çalışmanın bir an önce tamamlanması talimatı verdi.
Özerk kurum oluşturulacak
Toplantıda, MGK’nın takip ettiği bu konunun 2015’te yapılan yasa değişikliği ile kurumdan alındığı, Başbakanlık Yakın Tarihi Araştırmalar Merkezi’ne verildiği, bu kurumun da Başbakanlığın lağvedilmesinden sonra işlevsiz kaldığı ifade edildi. Konunun sadece siyasi değil, kültür, tarih, propaganda, hukuk gibi boyutlarına bir bütün olarak bakacak ve tek işi bu olacak bir kuruma ihtiyaç olduğu dile getirildi. Bu kurumun direkt hükümetle ve devletle ilişkisi olmayan özerk, bağımsız bir sivil yapı olması kararlaştırıldı.