(BCP) Genel Başkanı Mümtaz Sosyal Cumhuriyetin tehlikede olduğunu savundu.
Abone olCHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, cumhuriyetin bugün tehdit altında olduğunu savundu. Öymen, Balçova Belediyesi tarafından İzmir Ekonomi Üniversitesi Konferans Salonu'nda düzenlenen ''Sevdamız Cumhuriyet'' panelinde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin kurucusu Ulu Önder Atatürk'ün ''Türk Milleti'' kavramını geliştirdiğini ve perçinlediğini bildirdi.
Türkiye'yi bölmek, parçalamak isteyenlerin bugün cumhuriyetin niteliklerini, değerlerini tartışmaya açtığını, kavramların içlerini boşaltmaya çalıştığını belirten Öymen, 1. Dünya Savaşı'ndan sonraki yıllarda Türk topraklarını bölemeyen emperyalist güçlerin, bugün dini ve etnik kökenlere el attıklarını söyledi. Lozan Antlaşması ile Türkiye'ye ve Türklere eşit haklar sağlandığını, bunu içine sindiremeyen devletlerin, bugün Sevr'i uygulamak istediğini anlatan Öymen, şunları söyledi:
''Türkiye'nin tam bağımsızlığını ele geçirmek isteyenler, ekonomik bağımsızlığımızdan bizi mahrum etmek istiyorlar. Lozan, büyük devletlerin dize getirilerek imzalanan büyük boyutlu bir anlaşmaydı. Lozan ile Türkiye'nin eşit devlet olmasını hazmedemiyorlar. Bugün dünyanın en borçlu beşinci ülkesi Türkiye'dir.'' Öymen, cumhuriyetin tehdit altında olduğunu öne sürerek, 750 bin nüfuslu Kıbrıs Rum Kesimi'nin, Türkiye'yi baskı altına almaya çalıştığını savundu. Öymen, şöyle devam etti:
''Adadaki gayri meşru devlet, Avrupa Birliği (AB) yoluyla, bizimle müzakere masasına oturtulmak isteniyor. 3 milyon nüfuslu Ermenistan Türkiye'yi sıkıştırıyor. 12 ülkenin parlamentosunda sözde Ermeni soykırımıyla ilgili karar alınıyor, Türkiye'yi yönetenlerden ses çıkmıyor. Bu konuda her hangi bir mahkeme kararı var mı? Atatürk, (Yurtta sulh, cihanda sulh, ben dostluk politikasına önem veririm) demiştir. Atatürk ayrıca (Benim çıkarlarıma, topraklarıma göz dikenlerin de amansız düşmanıyım) da demiştir. Kim olursa olsun, milli çıkarlarımızı, milli hassasiyetlerimizi korumamız lazım.''
ANITKABİR'E AKIN
Bağımsız Cumhuriyet Partisi (BCP) Genel Başkanı Mümtaz Sosyal da 2005 yılında Anıtkabir'i 3 milyon 600 bin, bu yılın ilk 10 ayında ise 6 milyon 400 bin insanın ziyaret ettiğini bildirdi. Ziyaretçi sayısındaki artışın cumhuriyetin büyük bir tehlikeyle karşı karşıya olduğunun göstergesi olduğunu öne süren Sosyal, ''Yapılan ziyaret, cumhuriyeti koruma azminin bulunduğunu göstermektedir'' dedi. Sosyal, Türkiye Cumhuriyeti'nin yokluk, yoksulluk içinde, kendini feda eden insanların savaşıyla kurulduğunu ve ulus kavramıyla ortaya çıktığını kaydetti. Cumhuriyetin aydınlanma devrimi olduğunu ifade eden Soysal, şöyle dedi:
''Bir şeyler yapmamız lazım. Kimsenin bir şeyler yapmasını beklemeden kendi isteğimizle, durmadan, beklemeden eyleme geçmek durumundayız. (Atatürk olsaydı ne yapardı?) sorusu yanlış bir sorudur. Atatürk olsaydı, böyle olmazdık. Atatürk olsaydı (Ne yaptınız da böyle oldu) diye bize hesap sorardı. '' Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Tülay Özüerman, cumhuriyetin çağdaşlaşma projesi olduğunu söyledi. Atatürk'ün batılılaşma hedefinin AB politikasıyla örtüşmediğini öne süren Özüerman, ''Türkiye evrensel olandan, bölgesel olan politikaya doğru kendi kendini daraltıyor. Bu süreçte, Türkiye kendi içinde bölünme tehdidiyle karşı karşı karşıyadır'' dedi. Gazeteci yazar Ümit Zileli ise Türkiye'nin 2002 yılında 1,5 milyar dolar olan cari açığının, bugün 33 milyar dolara ulaştığı öne sürdü.