Ermeni diasporası her geçen gün biraz daha yürekleniyor. Bir kale düştü sıra diğer kalede...
Abone olErmeni Diasporası’nın soykırım iddiasının iki yönü var. Biri, tarihi bir gerçek olduğunun ispatı, diğeri bunun siyasi yönden dünyaya kabul ettirilmesi. Türkiye, bu savaşın birini kaybetti. Diğerinde ne kadar dayanabileceğiz?
Ermeni Diasporası, her geçen gün biraz daha yürekleniyor. Soykırım iddialarında mesafe kazanıyorlar. Türkiye kendini toparlayamadığından dolayı, giderek hedeflerine yaklaşıyorlar.
Diaspora’nın üç hedefi vardır:
1. Soykırımın, tarihi bir gerçek olduğunu dünyaya kabul ettirebilmek. Araştırmalardaki bulgularını kitaba, belgesele dönüştürmek ve insanların kafasına, Türkler’in Ermeniler’e soykırım uyguladıklarını kazımak.
2. Soykırımın siyasi açıdan da kabulünü sağlamak ve hükümetleri ikna etmek.
3. Soykırımı bu şekilde ispatlamanın ardından, Türkiye’den tazminat hatta toprak alınması için kanalları açmak.
Bu üç başlı mücadeledeki son durumun özeti şu;
- Diaspora, soykırımın tarihi bir gerçek olduğunu uluslararası kamuoyuna büyük oranda kabul ettirdi. Başta ABD ve Avrupa olmak üzere, kamuoyunda soykırım bize yapıştı. Bu alandaki mücadeleyi kaybettik. Bundan sonra, istediğimiz kadar inceleme, kitap veya belgesel yayınlayalım, insanları aksine ikna etmemiz imkansız değilse bile son derece güçtür.
Diaspora şimdi, ikinci aşamada. Soykırımı siyasi yönden kabul ettirme mücadelesinde.
Bu mücadelede de, Türkiye her yıl geriliyor. Her yıl bir başka ülke parlamentosu, soykırım trenine biniyor. Türkiye ise eleştirinin ötesine geçemiyor. ABD Kongresi belki bu yılı atlayacak ve oylamayı 2008’e erteleyecek. Ancak, eninde sonunda, Washington da soykırım konusunda trene binecek.
Diaspora’nın uzun vadeli mücadelesindeki en zayıf halka, Türkiye’den tazminat ve toprak alma aşaması. Türkiye’de iç istikrar oldukça ve ekonomisi güçlendikçe ne tazminat ne de toprak senaryoları işler...
(Yazı: Mehmet Ali Birand/Posta)