İZMİR'de yaşayan D.K korkak bir yapıya sahip olduğu ve soyadının anlamının psikolojik yapısıyla tezat oluşturduğunu sebep göstererek soyadını Dabbetülarz olarak değiştirmek istedi. Mahkeme kabul etti ancak Yargıtay'dan döndü.
Abone olYargıtay 8. Hukuk Dairesi, bir kişinin soyadını "Dabbetülarz" olarak değiştirmesi üzerine yapılan temyiz başvurusunda, kararın sonuca etkili olmamak üzere bozulmasına hükmetti.
Resmi Gazete'de yer alan karara göre, İzmir'de yaşayan D.K, sosyal çevresinde "Avcı" adıyla tanındığı için adının D. Avcı, korkak bir yapıya sahip olduğu ve soyadının anlamının psikolojik yapısıyla tezat oluşturduğu gerekçesiyle soyadının Dabbetülarz olarak değiştirilmesi için dava açtı.
Mahkemece davanın kabul edilmesi üzerine karar, kanun yoluna gitmeden kesinleşti.
Bunun üzerine Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü, verilen kararın, yürürlükteki kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle kanun yararına bozma isteminde bulundu.
Temyiz istemini görüşen Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, kararın sonuca etkili olmamak üzere kanun yararına bozulmasına hükmetti.
İğrenç ve gülünç soyadları kullanılamaz
Dairenin kararında, 2525 sayılı Soyadı Kanunu'nun 3. maddesinde yabancı ırk ve millet isimlerinin soyadı olarak kullanılamayacağının belirtildiği, 2891 sayılı Soyadı Nizamnamesi'nin 10. maddesinde de "umumi edeplere uygun olmayan veya gülünç, iğrenç olan veya hakaret anlatan soyadları kullanılamaz" ifadelerinin yer aldığı belirtildi.
Dabbetülarz kelimesinin kökeninin Arapça olduğu ve "kıyamette Deccal ile beraber zuhur edecek bir hayvan-ı mahsus" şeklinde ifade edildiği belirtilen kararda, soyadının bu şekilde değiştirilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu bildirildi.
Kararda ayrıca nizamnamenin 5. maddesine göre yeni takılan soyadlarının Türkçe olmasının düzenlendiği anlatıldı.
Dabbetülarz ne demek?
“Dâbbe”, yeme ve içmeye muhtaç olan varlıklara denir. Dâbbetü’l-arz, “yerden çıkacak canlı” demektir. Kıyâmetin büyük alâmetlerinden olan “Dâbbetü’l-Arz” hakkında Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle buyrulur:
“O söz başlarına geldiği (kıyâmet veya azap yaklaştığı) zaman, onlara yerden bir dâbbe (canlı) çıkarırız da, bu onlara, insanların âyetlerimize kesin bir îman getirmemiş olduklarını söyler.” (en-Neml, 82)
Bu nedenle karar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 363. maddesi uyarınca sonuca etkili olmamak üzere bozuldu.