BIST 9.646
DOLAR 35,22
EURO 36,75
ALTIN 2.966,26
HABER /  EKONOMİ

Sos merakı iki kadını patron yaptı

İletişim sektöründe çalışan Damla Goral ve Bahan Erşen, 25 yıllık dostluklarını, yemek ve sos düşkünlükleriyle birleştirerek "Kavanoz Dipli Dünya" markasıyla butik sos imalathanesi kurdular.

Abone ol

Kendilerini "sos düşkünü" olarak tanımlayan ve yurt dışı seyahatlerinden bolca sos alışverişi yaparak dönen 32 yaşındaki Goral ve Erşen, evlerinde ağırladıkları misafirleri için hazırladıkları sosların tariflerine taleplerin artması üzerine profesyonel olarak gıda sektörüne girmeye karar verdi. 1 yıllık araştırma ve hazırlık aşamasının ardından iki arkadaş, kurdukları imalathanelerinde tariflerini oluşturdukları dünya mutfağından 17 çeşit sosu, internet sitelerinde, kullanım önerileriyle satışa sunuyor.

"YURT DIŞINDAN BAVUL DOLUSU SOS GETİRİYORDUK": Damla Goral, üniversite mezuniyetinin ardından reklamcılık ve iletişim alanlarında çalıştıklarını dile getirerek, girişimcilik yolundaki süreci şöyle anlattı:

"Herkesin olduğu gibi bizim de kendi işimizi yapma hayalimiz vardı. İlgi alanımız da mutfak üzerineydi; mutfakta vakit geçirmeyi, yemek pişirmeyi, ikram etmeyi ve misafir ağırlamayı çok seviyoruz. Hatta sos düşkünü iki arkadaş olduğumuz için yurt dışına gidince bavul dolusu soslar alıp geliyorduk. Bu sosları Türkiye'de bulmak çok kolay değil, yerli üretimde çok fazla sos markası da yok. Evde kendimiz çeşitli soslar yapıyorduk. Evimize gelen misafirler de bizim yaptığımız sosların tarifini istiyorlardı. Bir gün mutfaktayken 'Biz neden bunları kavanozlayarak profesyonel bir şekilde satmıyoruz?' diye düşündük ve bu işe girişmeye karar verdik."

EN DOĞRU LEZZETİ BULMAYA ÇALIŞTIK

Gıda sektörüne girmenin zorlu bir adım olduğunu belirten Goral, imalathane kurmak, üretim koşulları, izinler konularında 3-4 ay araştırma, tedarikçi bulma konusunda çeşitli görüşmeler yaptıklarını ve bir şeften tarifleri oturtmak için danışmanlık aldıklarını anlattı.

Goral, en fazla zorlandıkları sürecin tarifleri oturtmak olduğunu ifade ederek, "Her sos için herkesin damak tadına hitap eden en özel kıvamı bulmamız gerekiyordu. Türkiye'de sos kültürü çok yaygın olmadığı için en doğru lezzeti bulmaya çalıştık. Fikrin ortaya çıkmasından sonra hayata geçmesi 1 yılı buldu." dedi..

ÜRETİM, PAZARLAMA VE SOSYAL MEDYA YÖNETİMİNİ DE YAPIYORUZ

Bahan Erşen de üretimin yanı sıra pazarlamayı ve sosyal medya yönetimini yaptıklarını belirterek, üretim günlerinde gıda mühendisinin de kendilerine eşlik ettiğini söyledi.

Tedarikçilerinden aldıkları taze ürünlerle 17 çeşit sos ürettiklerini anlatan Erşen, şöyle devam etti:

"Sosların yapım aşaması sosların içeriğine göre değişiyor. 5-6 haftada ürettiğimiz soslar da var, yarım saat, 1 saat içinde çiğ olarak hazırladığımız soslar da var. Bazı soslar pişiriliyor, bazıları pişirilmiyor. Sosun kaç derecede pişirilmesi gerektiği gibi konularda gıda mühendisimizden destek alıyoruz. Katkı maddesi kullanmıyoruz, koruyucuyu da sadece soslarımıza hatırı sayılır bir raf ömrü kazandırmak için kullanıyoruz. Kıvam artırıcı, renk sabitleyici kullanmadığımız için önerimiz 6 ay içerisinde sosların tüketilmesi."

TÜRKİYE'DE BİR BENZERLERİ YOK

Erşen, marka değeri oluşturarak bilinirliklerini artırmayı hedeflediklerini belirterek, "Butik üretim yapıyoruz ve büyük market zincirlerinde olmayı öngörmüyoruz. Biz, doğal ürünlerle üretimi tercih ediyoruz, markete girersek savunduğumuz şeyin arkasında duramayız. Muhtemelen biraz daha butik kalacağız. Satış kanallarını çoğaltarak daha ulaşılabilir olmak öncelikli hedefimiz. Yurt dışında bu tarz örnekleri gördük, ancak şu anda Türkiye'de bir muadilimiz yok." diye konuştu.