BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  EKONOMİ

Sorumlular cinayetten yargılansın

Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu, Zonguldak'taki kazanın yaşandığı maden ocağı yetkililerine ateş püskürdü.

Abone ol

Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu, iş kazalarından ders alınabilmesi için sorumluların taammüden cinayetten yargılanması gerektiğini söyledi.

Uslu, AA muhabirine yapığı açıklamada, Türkiye Taşkömürü Kurumu Karadon Müessesesi Müdürlüğü maden ocağındaki kazayı ve Türkiye'de iş sağlığı ve güvenliği alanında yapılması gerekenleri değerlendirdi.

Önlem alınmayınca kazaların kader değil ''cinayet'' olduğunu ifade eden Uslu, ''Raporlar ortaya çıktığında açık ve net bir tedbirsizlik ve kusur tespit edilirse iş kazalarının olduğu iş yerlerindeki sorumlular taammüden cinayetten yargılanmalıdır ki bu ders olsun'' dedi.

Eğitim sisteminin işçilere nitelik kazandırmaktan yoksun sadece performansı dikkate alması, işverenlerin aşırı kar hırsıyla ucuz işçilik adına niteliksiz ve kayıtsız taşeron işçilerini tercih etmeye devam etmesi, cezaların caydırıcılığının olmayışı ve sosyal güvenceleri göz ardı eden, istihdam yaratmayan insansız ve insafsız ekonomi politikalarının adeta kazalara davetiye çıkardığını vurgulayan Uslu, bu nitelikteki işlerin bir ''ekmek tuzağına'' dönüştüğünü belirtti.

''Cinayetler yaşandıktan sonra yapılan açıklamalar ve üzüntü beyan etmenin timsah gözyaşları dökmenin ötesinde hiçbir anlamı ve değeri bulunmamaktadır'' diyen Uslu, çünkü yaşanan tabloda payı olan herkesin, iş cinayetlerinin birinci derecede sorumlusu olduğunu ifade etti. Uslu, ''Ölümler cinayet şeklinde olduğu için bu kapsamda yeni bir bakış açısı geliştirmek artık zorunluluk haline gelmiştir'' dedi.

''BİR GÜN MADENDE, BİR GÜN TERSANEDE''

Salim Uslu, masum gerekçelerle başlatılan taşeron uygulamasının, 25 yıldır bir türlü değiştirilemeyen ve örgütlenmenin önünde en büyük engel olan sendikal mevzuatın, kamunun denetim zaaflarının, kimi işçi ve işveren örgütlerinin sendikal mevzuatı değiştirmek istiyormuş gibi yapıp mevcut sendikal mevzuatın sağladığı statükodan vazgeçmemelerinin ve iş kazalarına karşı örgütlü önlem almayanların yaşanan ''iş cinayetlerinin'' sorumlularının adresini tarif ettiğini söyledi.

''Madenlerde yaşananlar göstermektedir ki Türkiye'de iş sağlığı ve güvenliği konusunda kör noktalar bulunmaktadır'' diyen Uslu, şunları kaydetti:

''Sanayi bölgeleri iş sağlığı ve güvenliği bakış açısıyla yeniden gözden geçirilmelidir. İş sağlığı ve güvenliği konusundaki ihmallerin, eksikliklerin ve hataların faturası doğrudan ölümdür. Bu bir gün madende, bir gün tersanede, bir gün kimya fabrikalarında, bir gün tekstil fabrikalarında görülmektedir. Tersanelerdeki ve madenlerdeki faciayı, diğer sektör, bölge ve fabrikalardaki faciaların habercisi olarak almak gerekmektedir. Tersaneler ve madenler için geliştirilecek bir çözüm modeli, diğer konulara da uygulanacak ilkeleri oluşturabilir ve Türkiye bir ilerleme gerçekleştirebilir.''

''CANI PAHASINA ÇALIŞMA''

İş Sağlığı ve Güvenliği Kanun çalışmasını ve metnin uzlaşmayla sonuçlandırılması gayretini memnuniyetle karşıladıklarını dile getiren Uslu, bu konuda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının sosyal diyalog sürecini etkin bir şekilde işletmesinin memnuniyet verici olduğunu ifade etti.

Kanunun akıbeti henüz belli olmadığını belirten Uslu, bu çalışmanın kısa sürede yasalaşmasını beklediklerini söyledi.

İş kazalarını azaltmak ve önlemek için İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile yeni teknik düzenlemeler yapmanın yanı sıra, yeni bir felsefeye, kamu kurumları arasında koordinasyona ve denetim zaaflarının süratle giderilmesine ihtiyaç bulunduğunu vurgulayan Uslu, ''İşçilerin canı pahasına çalışmasının önüne geçilmelidir. Bilinmelidir ki kazaları önlemek için yapılacak yatırım ve önlemler kazalar sonucu ortaya çıkacak kaybı tazmin etmekten çok daha kolay olacaktır'' dedi.