BIST 9.627
DOLAR 35,25
EURO 36,67
ALTIN 2.970,73
HABER /  GÜNCEL

Soros 60 koldan Türkiye'ye girdi

ABD'li ünlü yatırımcı Soros tarafından finanse edilen Açık Toplum Enstitüsü Türkiye'deki 60 projeye destek oldu. Soros önümüzdeki günlerde Türkiye'ye gelecek.

Abone ol

Açık Toplum Enstitüsü Türkiye Danışma Kurulu Başkanı Can Paker, Türkiye'de AB, eğitim, reform, kadın, kültür-sanat, sivil toplum ve medya başlığı altında 2001 yılından bu yana 60 projeyi desteklediklerini belirterek, ''Bu siyasi odaklanmayı ne kadar gösteriyor, siz karar verin. Bunların hepsi açık toplum felsefesine uygun projelerdir'' dedi. ABD'li ünlü spekülatör ve yatırımcı George Soros tarafından finanse edilen Açık Toplum Enstitüsü'nün, 2001 yılından bu yana Türkiye'de destek verdiği projelerle ilgili bir basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda konuşan Can Paker, enstitüye maddi desteğin George Soros tarafından sağlandığını hatırlatarak, Soros'un hem bir işadamı, hem de böyle bir felsefeyi desteklediğini ifade etti. Paker, ''75 yaşına gelmiş, 10 milyar doların üzerinde serveti olan bir adam bu işi neden yapıyor? İnsanlar, bazı fikirleri, kafalarında yarattıkları inançları için çok şey yapabilirler. Birçok insan bunu yapıyor. Türkiye'de de yapıyor. Türkiye'de de kafasındaki doğru için birçok fedakarlıklar yapan, para, emek sarf eden insanlar var'' diye konuştu. Açık Toplum Enstitüsü Danışma Kurulu'nun 3'te birinin her yıl yenilendiğini, kurulun gönüllü olarak çalıştığını, gelen çeşitli projeleri değerlendirerek bunlara 3'te bir oranında destek verdiğini anlatan Paker, ''Projenin 3'te 2'sini başkaları destekliyor. Projeleri New York'taki merkeze tavsiye ediyoruz. Şimdiye kadar bize (şu projeyi desteklemeyin) demediler. New York da bize (şu projeleri destekleyin) dememiştir'' şeklinde konuştu. Türkiye'de AB, eğitim, reform, kadın, kültür-sanat, sivil toplum ve medya başlığı altında şimdiye kadar 60 projeyi desteklediklerini bildiren Paker, ''Bu, siyasi odaklanmayı ne kadar gösteriyor, siz karar verin. Bunların hepsi açık toplum felsefesine uygun projelerdir'' dedi. KAZAKİSTAN VE ÖZBEKİSTAN'DAKİ OLAYLAR Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Can Paker, Türkiye'de hiçbir kurumdan maddi destek almadıklarını, siyasi veya yüksek bürokratlarla herhangi bir meseleyi kolayca konuşabildiklerini, muhatap olarak görüldüklerini söyledi. Orta Asya'daki bazı ülkelerde meydana gelen olaylarda Soros'un adının geçtiği yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine Paker, şunları kaydetti: ''Bir sivil toplum desteğinin ülkelerde tek başına rejim değiştireceğine inanmak, bence siyaset sosyolojisiyle ilgili hiçbir şey bilmemek demektir. Yani sivil toplumla ilgili projeye destek vereceksiniz ve bu projeler de rejim değiştirecek... O ülkenin sosyal yapısı, o rejim değişikliği, çeşitli tarihsel, ekonomik, sosyolojik, kültürel nedenlerle hazırlanmamış ve bu dönüşüm noktasına varmamışsa bunu böyle sivil toplumların projelerine destek vererek yapılabileceğini zannetmek, bilgisizlikten öte cehalettir diye düşünüyorum.'' Açık Toplum Enstitüsü'nün dünyada 50 ülkede çalıştığını, yılda yaklaşık 450-500 milyon dolar harcadığını, bunun yarısının en sorunlu ülke olarak görülen ABD'ye gittiğini, geriye kalan 250-300 milyon dolardan ülke başına 5-6-7 milyon dolar düştüğünü belirten Paker, ''Bu parayla rejim değişikliği yapabiliyorsanız, Türkiye'deki pek çok holding, dünyanın her yerinde rejim değişikliği yapabilir diye düşünüyorum'' dedi. Bir soru üzerine, Soros'un önümüzdeki ay Türkiye'ye geleceğini bildiren Paker, ''Yatırımcılarıyla gelecek. Yatırımcılarını tanıştırmaya getiriyor. Bu arada bizimle de görüşecek. Başbakan'la görüşmesi, Başbakan ABD'de olduğu için olmayacak. Ankara'da bir randevu ayarlamaya çalıştıklarını biliyorum'' diye konuştu. Can Paker, toplantıyı neden düzenlediklerini açıklarken, ''Belirli bir yolda faaliyet gösteren kurumlara, kişilere bazı şeyler yakıştırılıyor. Amacımız, sizlere açık olarak ne yaptığımızı anlatmaktır. Biz bugün burada konuştuklarımızın yayılmasını istiyoruz'' dedi. 60 PROJEYE 6 MİLYON DOLAR DESTEK Açık Toplum Enstitüsü Türkiye Direktörü Hakan Altınay da, mikrokredi desteği ve medya çoğulculuğu konularında kısa bir süre sonra raporlar yayınlayacaklarını bildirdi. Altınay, 60 projeye 6 milyon dolar destek verdiklerini belirterek, ''En yüksek oranlarda desteklediklerimizin başında TESEV geliyor. Ayrıca önemli üniversiteler, AÇEV ve Türkiye İsrafı Önleme Vakfı da var'' dedi. Projelerde sağlıklı bir artış ve yaratıcılığın iyi olduğunu vurgulayan Altınay, Türkiye'nin AB sürecini başından beri desteklemeye çalıştıklarını söyledi. Altınay, Kazakistan ve Özbekistan'daki olaylara değinirken, Açık Toplum Enstitüsü'nün, New York ya da Budapeşte'den kontrol edilen bir yapısı olmadığını, ülkelerde yapılan işlerin birbirine benzemediğini ifade ederek, ''Sadece orada değil, başka yerlerde de bu sistemlerin bu kadar etkili olduğu kanısında değilim'' dedi. Danışma Kurulu Üyesi Osman Kavala ise, Özbekistan'daki açık toplum kuruluşu veya ona benzeyen bir kuruluşun etkisi ile Türkiye'deki kuruluşun etkisi arasında çok büyük fark bulunduğuna işaret ederek, şunları söyledi: ''Türkiye, vakıf geleneğine sahip, sosyal ve kültürel çalışmaların belirli mal sahibi insanlar tarafından tarih boyunca desteklendiği bir ülke. Büyük, ciddi sayıda sivil toplum kuruluşunun çalıştığı bir ülke. Böyle bir ülkede açık toplumun çalışması ve etkisi ile Özbekistan veya Kazakistan gibi bu tür derinliğe sahip olmamış, farklı bir sistemden dönüşen ülkeler arasında tabii büyük farklar oluyor. Algılamada da büyük farklar oluyor.''