BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  POLİTİKA

Sopalar dağıtılıyordu! Kemal Kılıçdaroğlu'ndan saldırıyla ilgili yeni açıklama

ANKARA'da katıldığı cenaze töreninde linç girişimine maruz kalan Kemal Kılıçdaroğlu o anlara dair yeni detaylar aktardı.

Abone ol

Ankara temsilcilerine konuşan Kılıçdaroğlu o gün yaşadıklarını anlattı.  Saldırının organize olduğunu iddia eden Kılıçdaroğlu, “Bizim geldiğimizden de haberleri vardı. Olay sırasında hazırlanmış sopalar bile dağıtılıyordu” dedi. Güvenlik ekibinin, cenazeye katılacağını önceden bildirdiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, sığındıkları evde Emniyet Genel Müdürü, jandarma komutan yardımcısı, Ankara Emniyet Müdürünün de bulunduğunu söyledi.

Korumaların görevlerini yaptığını belirten Kılıçdaroğlu, 'Ciddi bir güvenlik zafiyeti vardı zaten. Bilinçli olarak mı yaratıldı, onu bilemiyorum' diye konuştu. 

Kılıçdaroğlu’nun sorulara verdiği yanıtlar şöyle:

Hulusi Akar'ın konuşması
-Konuşurken duymadım. Hulusi Bey, atmosferin etkisi ile mi yoksa başka bir gerekçesi mi vardı bilmiyorum. Oradaki konuşmayı çok farklı düşünmek istemiyorum. Kalabalık var dağılması lazım, onların dağılmasını isteyebilir.

Şehit ailesi ile görüşüldü öyle gidildi
-Şehit cenazelerine en çok katılan benim. Aile ile gitmeden önce temas kuruldu. Daha sonra gittim. Gittiğimde farklı bir tablo vardı, tabloyu gördük. Birden fazla yerde görevlendirilmiş insanlar vardı. Normalde önlemlerin alınması gerekiyordu.

Aslında bir terör saldırısı. Sıradan rutin bir protesto alarak düşünmemek lazım. Bu bir siyasetçiye karşı organize bir linç girişimi.

-Dışarıdan çok kişinin geldiği belli. Çünkü küçük bir köy. O kalabalıkların linç girişiminde bulunmak istedikleri belli. Onları görüyordum zaten. Bunlarla ilgili olarak özel bir bilgi gelmedi.

Erdoğan ve Soylu aradı mı?
- “Sayın Ahmet Necdet Sezer, Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu mesajla üzüntülerini dile getirdiler. Erdoğan'ın özel kalemi, bizim özel kalemi arayarak gelişmeler hakkında bilgi almak istemişler. Özel kalem nasıl bilgi verecek? Bilgi alınacaksa İçişleri Bakanlığından alınır, bakanlardan alınır. Bilemiyorum. Özel bir şey de beklemiyorum”.

Kin ve nefret tohumu
-Türkiye süratle normalleşmeli. Türkiye, dış politikada üzerinde pazarlık yapılan bir ülke haline geldi. Bu kadar sıkışmış bir Türkiye'nin en azından siyaset olarak ortak tepki vermeye ihtiyacı var. Huzurun egemen olmasını istiyoruz. Bunu istemeyen başka siyasetçiler olduğunu, kin, nefret tohumu eken siyasetçiler olduğunu görüyoruz. Geçmişte de Türkiye' ye zarar verdiler, bugün de zarar vermek için öyle zannediyorum kendilerine yol haritası belirlemişler.

Türkiye'de kaos çıkmasını isteyen çok çevre var.

“Olay çıkmasın diye özen gösterdik”
-İmamoğlu ile toplumu yatıştırması için görüştüm. Olay çıkmasın diye özen gösterdik. Aslında devleti yönetenler de göstermeli. Ama bunun bile farkında değiller. En büyük tehlike bu.

Sığındığı evde neler oldu?
-Diyaloglar iyiydi. Aileden birisi Mansur Bey’e diğeri de AK Parti adayına oy verdiğini söyledi. Evlerine gelince evleri taşlanır, yakılır diye paniğe kapılmışlar. Emniyet Genel Müdürü, polisler öyle bir şey olmayacağını söyleyince rahatladılar. Ayrılırken, çocukları Muhammed elimi öptü, ben de yanaklarından öptüm. Gerekirse aynı köye yine giderim.

“Ayrıştırıyorsa ona İçişleri Bakanı denmez”
-Onu herkes görüyor, biliyor. Sorun şu; onu İçişleri Bakanı olarak tanımlayalım mı, tanımlamayalım mı? İçişleri Bakanı denen kişi Türkiye'nin huzuru için her türlü önlemi almalı. Bir kişi İçişleri Bakanlığı koltuğunda oturup toplumu ayrıştırıyorsa ona İçişleri Bakanı denmez. Onu İçişleri Bakanı olarak görmüyoruz. Kutuplaşmadan, kandan medet uman kişiye içişleri bakanı denmez. Onun başka görevi var. 

Koruma sayısının artırılması yönünde talebimiz olmadı. Yeni bir talepte de bulunmayacağım.

-Zırhlı aracı iade ettik.. İhtiyaç duymadık. Şartlar ne olur kestirmek zor. Şartlar bizi bir zırhlı araca binmeye mecbur ederse alırız. 

Linç edeceklerdi
-Ben iki kez güvenlik güçlerinin akrep aracına bindim. Bir PKK saldırısı bir de bu saldırı. İkisi arasında bir fark yok. Onlar da terörist bunlar da terörist. Korumalar olmasa açıkça linç olacaktı. Bununla ilgili olarak da özel bir araştırma kurduk. Şu anda bizim arkadaşlarımız görüntüleri izliyorlar. Tespitler yapıyorlar. Köyde vatandaşlarla temasa geçtik. İşi sadece savcıya bırakmadık. Kim nedir, ne değildir… Provokatör var, önde olanlar var, arkada olanlar var. Bizim geldiğimizden de haberleri vardı. 

Olay sırasında hazırlanmış sopalar bile dağıtılıyordu.