Sonunda bu da oldu darbeciler bakın kimi suçlamaya başladı

Akıncı Üssü davasında yargılanan eski komutan Albay Ali Eraslan, kimseye ateş emri vermediğini, kalabalık içindeki art niyetli kişilerin askerin silahını alması sonucu yaşanan arbedede silahların ateşlendiğini savundu.

DARBE girişiminin komuta merkezi olan Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 486 sanık hakkında açılan davada, Akıncı Üssü nizamiyesinin önünde toplanan kalabalığın üzerine ateş edilmesi için emir verdiği ve kendisinin de ateş ettiği iddia edilen İnsani Yardım Tugay Komutanı eski Vekili Albay Ali Eraslan savunmasını yaptı. Vatandaşa ateş edilmesi için kimseye emir vermediğini belirten Eraslan çıkan olaylardan şehit ve gazileri sorumlu tutarak "Kalabalık içinde bulunan art niyetli, saldırgan kişiler, görevli personelin silahını almaya çalıştı. Çıkan arbede sonrası ateş edildiğini duydum" dedi. 

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Sincan Cezaevi Yerleşkesindeki duruşma salonunda görülen davanın bugünkü celsesinde, FETÖ/PDY yöneticisi olmak ve Akıncı Üssü nizamiyesinde, darbeye karşı durmak için toplanan vatandaşların üzerine ateş emri vererek, 9 kişinin şehit olmasına neden olduğu iddiasıyla yargılanan İnsani Yardım Tugay Komutan eski Vekili Eraslan savunma yaptı.

"AKINCI ÜSSÜ'NE SIKIYÖNETİM EMRİ NEDENİYLE GİTTİM"

Akıncı Üssü'ne, Kara Kuvvetleri Harekat Merkezi'nden gelen sözlü sıkıyönetim emri nedeniyle gittiklerini anlatan sanık Eraslan, "Ben kimseye ateş etmedim, ateş emri vermedim, ateş edenlere de yardım etmedim. Tam tersine ateş edilmemesi için gayret sarf ettim" diye savunma yaptı. 

Akıncı Üssü'ne girerken, nizamiyedeki askere yüksek sesle 'Yurt sulh, yurtta sulh kardeşim' diye bağırdığı iddialarını da reddeden Eraslan, "TSK da bu şekilde bir parola kullanımı bulunmamaktadır. Parola işaretsiz kullanılmaz. Parola bu ise işaret nedir. Ben orada Genelkurmay Başkanlığının emri ile görevlendirildiğimizi söyleyerek girdim" dedi. 

"ATEŞ ETMEDİM, ATEŞ EMRİ VERMEDİM"

Akıncı Üssü'ne, Kara Kuvvetleri'nden aldıkları sıkıyönetim emir direktifi üzerine keşif, irtibat ve koordinasyon sağlamak amacıyla gittiğini tekrarlayan sanık Eraslan, şunları söyledi:

"Orada görevin ne olduğu konusunda bilgi alabileceğim kimseyi bulamadım. Olağan olmayan bir şeyler olduğunu anladım. Daha sonra gördüğüm kargaşa nedeniyle ilk fırsatta geri dönmeyi düşündüm. Ancak dışarının da güvenli olmadığı bilgisi gelince beklemeye karar verdim. Nizamiye bölgesinde bir çatışma olmaması için askerleri uyardım. Kalabalığı da sakin olmaları yönünde neredeyse yalvararak ikna etmeye çalıştım. Bu grubu telefonla yönettiğini düşündüğüm gizli bir el, tüm gayretleri vahamete uğrattı. Son olarak kalabalık içinde bulunan art niyetli, saldırgan kişiler görevli personelin silahını almaya çalıştı. Çıkan arbede sonrası ateş edildiğini duydum. O anda bende silah yoktu, ateş etmedim ve ateş emri vermedim. Ama çıkan arbede sonrası silahların ateşlendiğin düşünüyorum" Savunmasında, örgüt yöneticiliği ve darbeden daha önce bilgisi olduğu yönündeki suçlamaları da kabul etmediğini belirten sanık Eraslan'ın, 9 kişinin şehit olduğu nizamiyede yaşanan olaylarla ilgili sözlerine salonda bulunan şehit yakınları ve gaziler tepki gösterdi. Gergin anların yaşandığı duruşmada, Mahkeme Başkanı Selfet Giray, salonda bulunanları sık sık uyardı. Duruşma, sanık Eraslan'ın çapraz sorgusuyla devam edecek.