BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  DÜNYA

Son yolculuğunda vasiyeti yerine getirildi

Kanser tedavisi görürken hayatını kaybeden gazeteci, yazar ve araştırmacı Aytunç Altındal, vasiyeti üzerine son yolculuğuna tekbirlerle uğur...

Abone ol

Kanser tedavisi görürken hayatını kaybeden gazeteci, yazar ve araştırmacı Aytunç Altındal, vasiyeti üzerine son yolculuğuna tekbirlerle uğurlandı.
Araştırmacı yazar Aytunç Altındal’ın kanser tedavisi gördüğü hastanede vefatının ardından, ölümünün araştırılmasını vasiyet ettiği ortaya çıkmıştı. Altındal için bugün Üsküdar Şakirin Camii’nde cenaze töreni düzenlendi. Törene Altındal’ın ağabeyi Mehmet Altındal, kızı Emine Altındal, manevi kızı Yonca Bayrak’ın yanı sıra eski başbakanlardan Mesut Yılmaz ve eşi Berna Yılmaz, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, TBMM Başkan Vekili Meral Akşener, yazar Abdurrahman Dilipak, sevenleri, öğrencileri ve yakınları katıldı.
Cenaze namazı öncesinde söz alan Abdurrahman Dilipak, cemaate seslenerek Altındal’ın kansere ilk yakalandığında kendisini aradığını ifade ederek, “Bana, ‘Müslüman kardeşlerim cenazeme gelsinler. Tekbir getirsinler. Tekbirlerle gömülmek istiyorum. Beni hatırladıklarında Allah’ı da hatırlasınlar’ dedi. Yine birkaç gün önce komadan uyandığında eşine benimle görüşmek istediğini söylemiş. Gittim. ‘Sana söylediklerimi aynen tekrarlıyorum. Kardeşlerime selam söyle. Ben gidiyorum. Bana dua etsinler. Beni affetsinler. Benim arkamdan Fatiha okusunlar’ dedi. Ben şimdi burada yatan tüm rahmet olası kardeşlerimiz adına hepinizi tekbire davet ediyorum” dedi.
Dilipak’ın davetinin ardından tüm cemaat tekbirler getirdi. Ardından helallik alındı. Öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından, Altındal’ın cenazesi Karacaahmet Mezarlığında toprağa verildi.
Öte yandan cenaze sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Abdurrahman Dilipak, Altındal’ın özellikle kanser olduktan sonra daha sessiz olduğunu ifade ederek, “İsviçre’de tedavi olmayı istedi. Sonra Türkiye’ye döndü ve vefat etti. Buraya geldikten sonra benimle görüşmek istemişti. En son 3-5 gün önce görüştük. Kendisini ziyaret ettiğimde nefesi zor yetiyordu, yormak istemedim. Bana ‘Seninle ilk konuştuğumuz günlerdeki vasiyetimi hatırlıyorsun değil mi?’ dedi. ‘Evet’ dedim. ‘Onu tekrarlıyorum. Başka çok tartışmalara katıldım. Birçok iddialarım oldu. Hepsinin ötesinde ben Müslüman kimliğimle hatırlanmak istiyorum. Tekbir sesleriyle uğurlanmak istiyorum’ dedi” şeklinde konuştu.
Suikast iddialarıyla ilgili bir soruya Dilipak, “Uzun süren hastalığı beni kuşkulandırmadı değil. Çok şey biliyordu. Çok karmaşık ilişkileri vardı. Böyle birinin ölüm endişesiyle birilerine birçok şeyi anlatabileceğinden endişe etmiş olanlar olabilir ama bu hiçbir kanıta dayanmıyor. Sadece dikkat edilmesi gereken, belki araştırılması gereken bir husus diye düşünüyorum. Her insan kanser olabilir. Aytunç Altındal da kanser oldu. Kanser tedavisinde çok ağır bir kemoterapi uygulandı. Böyle bir şey mümkün ama böyle bir iddia için benim elimde hiçbir kanıt yok” dedi.
(İHA)