Yıldıray Oğur, bugünkü yazısında Soma'ya giden sakallı ve sarıklı bir grup için medyada çıkan haberleri analiz etti.
Abone ol
Soma'ya sakallı ve cübbeli bir grubun gitmesi bazı kesimler tarafından tepkiyle karşılandı. "Soma’da mollalar sokağa salındı", Soma'ya akın eden sakallıların kim olduğu ortaya çıktı" başlıklı haberler birbirini izledi.
Türkiye si yazarı , bir kısım medyanın verdiği bu tepkileri derledi. Oğur, bu gruba tepki gösterenlere köşesinde iki çift laf etti.
Yıldıray Oğur, gösterilen tepkiler için "Gulyabani görmüş gibi bahsediyorlar." diyerek şöyle sıralıyor çıkan haberleri:
DUVARDAKİ KÖMÜRLE ABDEST
Abdest; Soma’daki madende duman yoğunlaşınca Allah’ın huzuruna tertemiz gitmek için o kirli sularla aldıkları. Teyemmüm; O suyu bulamayan madencilerin duvardaki kömürle aldıkları abdest. Helalleşmek; Son yaptıkları…
Ambulans sedyesine botuyla basmak istemeyen madencinin bahsettiği “Temizlik imandandır” da hadis. Ayrıca onun gösterdiği “canım” sesleriyle yukarıdan bir şefkatle oryantalize ettiğiniz değil, “bir sonraki yaralı belki başını koyar” diye şehirlilerde kalmamış bir incelik…
O 50 hoca, 300 insanın cenazesinin kılınmasında, dinî usullerle yıkanmasında, toprağa dualarla gömülmesinde, mezarlarında Yasin okunmasında, arkalarından evlerinde Kur'an okutulup, dua edilmesinde, acılı ailelerin teskin edilmesinde Somalılara yardımcı olmuştur herhalde.
Neredeyse her aileden bir cenazenin çıktığı halkı politik olarak bilinçlendirmek, isyan çıkarmak için gidenlerden daha çok işe yaradıkları açık.
MARX'I BİLE YANLIŞ ANLAMIŞSINIZ
Marx’ı bile yanlış anlamışsınız. “Din kitlelerin afyonudur” demeden önce de "Dini ıstırap, hem gerçek ıstırabın ifadesi hem de gerçek ıstıraba karşı bir protestodur. Din, ezilenlerin iç çekişi, kalpsiz bir dünyanın kalbi, ruhsuz koşulların ruhudur” diyecek kadar hakkaniyetli, nazik ve saygılıydı. Ayrıca afyon o zamanlar şimdiki gibi kötü bir şey de değildi.
İşiniz zor. 300 madenci ailesinin acısını Marx kadar bile anlamayacak kadar yabancısınız buralara. Hiç merak etmeyin, 90 yıllık resmî propagandaya direnmiş bu insanlar isyan ahlakıyla hesap sormayı, sorumluluk ahlakıyla hesap vermeyi de becerir…
En iyisi mi siz bırakın bu trajediden isyan çıkarma heveslerini. Madencileri şehit denildiği için niyazi ilan edip, AKP’li oldukları için ölmelerini müstahak bulanlarla birlikte 19 Mayıs’ı kutlayın…
Belki bir daha çıkıp gelir Samsun’a ya da Gezi Parkı’na sarı saçlım mavi gözlüm…