CHP Manisa Milletvekili Sakine Öz, kanun tasarısının Soma’yla ilgili maddelerinin işçi talebine değil, maden lobisine hizmet ettiğini savundu.
Abone olTutulmayan sözlerin, kadınları ve çocukları çok daha zor şartlara sürüklediğini kaydeden Milletvekili Öz, maden işçilerinin haklı taleplerinin ısrarcısı olmaya devam edeceklerini kaydetti.
Sakine Öz’ün konuşmasında değindiği başlıklar şöyle:
“Soma, Torbada Ufaldı”
Kazanın ardından bugüne kadar ise "Devletimiz büyüktür, yaralarımızı sarar." kandırmacasıyla Somalılar uyutuldu. Bakanlar, kurumlar ve şirketler sorumluluğu birbirine attı, bir kenara çekildi. İstifa yerine, koltuğu ve rantı kolladı, acı paylaşmada ve bu büyük yası aşmada gereken duyarlılığı ne yazık ki gösteremedi. Hatta, yasanın içine de gizlice kaynak yapılan rantta fırsat yarattı. Onun için, sözde "Madencilerimizin yaralarını saracağız." denilen bu torba yasa, artık kavramını yitirip Komisyonda 61 maddeden 148 maddeye çıkarak hararı geçti. Torbanın içinde Soma ufaldıkça ufaldı.
“Hükümet, Maden Lobisine Çalıştı”
İşçilerimizin haklarını teslim etmek yerine vahşi taşeron çarkına teslim edildi. Soma'da madencimiz, ailelerimiz, esnafımız hakkı için direnirken madencimize bol keseden söz veren Başbakanın, bakanların, AKP milletvekillerinin konu işçi güvenliğine ve alacaklarına gelince sesleri kesildi. "Burası en güvenli maden şirketi." diyen Taner Yıldız'ın iftarını açması için sekiz saat bekletilen işçiler, bugün karşılarında dertlerini anlatacak bizden başka muhatap bulamadı.
Komisyonlarda kırk gün boyunca patron-parti ilişkisi, maden lobilerinin pazarlıkları tartışıldı, Soma'nın emeği ve acısı hiç yerine sayıldı. Madene ruhsat verme yetkisini kendine bağlayan Başbakan ve sömürü düzeninin, denetimsizliğin asıl mimarı olan iki bakan Soma'ya vaatlerini unuttu.
“Faciadan Önce 13 Kez Uyardık”
“Ankara’ya gelen ve iktidar ile bizi ziyaret eden madencilerimize sorduk ve uyardık: Başbakandan aldığınız bu 15 sözü yazılı olarak talep ettiniz mi? Çünkü bugün de olduğu gibi, verilen sözleri yazıya geçirmezseniz sizi unuturlar” dedik. Soma'ya verilen sözlerin çoğu uçtu, acıyla kavrulmuş haklı direniş ve bekleyişte kaldı. “Biz nasıl faciadan önce yanınızdaysak, bu cinayet geliyor” diye 13 kez uyardıysak bugün yine uyarıyor ve çözümleri öneriyoruz.
Ankara’da Kalem Oyunları Oynandı
"Haftalık çalışma 36 saat olacak." dediler. Sonra komisyonda birden renk değiştirdiler. Soma'da madenciye zorla "Ben sekiz saat çalışmak istiyorum." dilekçesi imzalatıldı. Ankara'da kalem oyunları oynandı, madencinin yer altına iniş süresini çalışma süresinin dışına çıkardılar, işçilerin en az bir buçuk saatini yok yere çaldılar.
İşçiye “Ne İstiyorsun” Diye Sorulmadı
Oysa, işçilerin belki bu süreden daha çok iki gün tatil olmasına ihtiyaçları vardı. Yine, her zamanki gibi, konunun tarafı olan işçiye "Senin düşüncen nedir?" diye kimse sormadı. Yine iktidar işçiye sahte söz verdi ama sözünden çark edip maden patronlarına, maden lobisine, ranta işçileri teslim etti. Bir avuç kömür için ömürlerini verenlere yine değer verilmedi.