BIST 9.916
DOLAR 35,21
EURO 36,67
ALTIN 2.974,96
HABER /  GÜNCEL

Soma soruşturması İngiltere basınında

Soma'daki faciayla ilgili soruşturma İngiltere basınının da gündeminde. Gazetelerin Soma ve çevre bölgelerdeki muhabirleri, soruşturmayla ilgili bölge halkının görüşlerini aktarıyor.

Abone ol

Soma'daki faciayla ilgili yürütülen soruşturma ve gözaltına alınanlar İngiltere basınının da gündeminde.

Financial Times gazetesi muhabiri Daniel Dombey, soruşturmayı aktardığı haberinde, özelleştirilen madencilikteki 'gevşek güvenlik önlemlerine' tepki gösterildiğini, hükümetin ise 'enerji ithalatına bağımlı' Türkiye için özelleştirmeyi 'stratejik öneme sahip gördüğünü' ifade ediyor.

Haberde şöyle deniyor: "Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı, TEPAV'a göre çıkarılan kömür oranlarına bakıldığında ton başına Türkiye'de yaşanan ölüm olayları Çin'den bile daha fazla."

Soma'ya girişlerin 'protestoları önleme amacıyla' yetkililer tarafından kısıtlandığını da aktaran gazete, Başbakan Erdoğan'ın "Yuhalarsan tokadı yersin" ifadelerini kullandığı video kaydına da haberinde yer veriyor.

Haberde, İstanbul, Ankara ve İzmir'in yanı sıra Soma'daki gösterilere polisin göz yaşartıcı gaz ve tazyikli suyla müdahale ettiğine de değiniliyor.

Financial Times muhabiri Daniel Dombey yazısını şöyle sonlandırıyor:

"Çatışmalar, Erdoğan'ın 2013 yılı Haziran ayındaki kitlesel gösterileri bastırması, yargı ve polis üzerindeki kontrolünü artırması ve geçen Aralık ayındaki yolsuzluk skandalının ardından Twitter ve YouTube'ü kapatmasının ardından, otoriterliğinin nam saldığı 12 aylık bir dönemin sonunda yaşanıyor. Hükümetin Soma'daki faciaya karşı tutumu, 2011 yılı Aralık ayında Irak sınırında 34 sivilin öldüğü hava saldırısında olduğu gibi, hiçbir yetkilinin sorumluluğu üstlenmediği olayları izliyor."

'Korku kültürü'

Independent gazetesinin Soma'dan bildiren muhabiri Isabel Hunter da bölgede görüştüğü maden işçilerinin ifadelerini aktarıyor.

Gazeteye konuşan maden işçileri, hükümet yetkilileri ile işletmeci şirketin 'madenin güvenli olduğuna ve denetlendiğine' ilişkin açıklamalarına tepki gösteriyor.

Üç ay önce aynı maden ocağındaki bir iş kazasında bacağı kırılan 35 yaşındaki Alkan Uslu, madenin denetiminin yetersiz olduğunu, kusurlu malzemelerin kullanıldığını ve kaçış yolları olmadığını savunan işçilerden.

Gazete haberinde şu ifadeler yer alıyor:

"Maden işçileri şirketin, güvenlik ihlallerini bildirenleri cezalandırarak korku kültürü işlediğini, denetim öncesi baştan savma uygulamaların üzerlerini örttüğünü ve yeterince sıkı çalışmayanların bir günlük yevmiyelerini kestiğini söylüyorlar."

Independent gazetesi, Soma'daki faciayla ilgili soruşturmada gözaltına alınanlar olduğunu ve Soma Holding Yönetim Kurulu Başkanı Alp Gürkan'a da 'dolandırıcılık' suçlamasından ayrı bir dava açıldığını da aktarıyor. Gazete, madencilerin adli kovuşturmayı 'tatmin edici bulmadıklarını' ve "cinayet" olarak ifade ettiklerini olayın asıl sorumluların da 'cezalandırılmayacağına' inandıklarını yazıyor.

Gazeteye konuşan maden işçisi Oran Aydoğlu, "Sorumlusu hükümet, şüphe duyulacak bir şey yok. Eğer maden önceden düzgün denetlenmiş olsaydı bunların hiçbiri yaşanmayacaktı. Yerin üstünde ve yerin altında farklı kurallar var ve kimse bunlara uymuyor" diyor.

Independent gazetesi Cumartesi gecesi Kınık’ta düzenlenen protestoda da göstericilerin "Sendikalar bizi temsil etmiyor" sloganları attığına da dikkat çekiyor.

Elmadereli bir maden işçisi de kazanın "firma özelleştirildikten sonra güvenlik ve denetim eksikliklerinden kaynaklandığını" söylüyor.

Denetçiler ve maden şirketleri patronları arasındaki yakın ilişkilerin sık sık dile getirildiğini ifade eden muhabir haberine şöyle devam ediyor:

"Farklı kentlerdekiler, denetçilerin firma sahiplerini tanıdığını ve ziyaretlerinde denetim yapmadan ‘bir kuzu kesip mangal yaptıklarını’ söylüyorlar."

'Soruşturma yetersiz'

The Times gazetesi muhabiri Alexander Christie-Miller da Akhisar Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahiner’in açıklamasını ve kazanın 'trafo patlaması yerine kömür yanmasından kaynaklandığı' yönündeki ifadelerini aktardığı haberinde madenci görüşlerine de yer veriyor.

İşletmeci firma yetkililerinin gözaltına alınmalarını madencilerin yeterli görmediğini ifade eden muhabir, çoğu kişinin felaketten hükümeti sorumlu tuttuğunu' yazıyor.

Gazeteye konuşan ve adını vermek istemeyen madenciler, "Tüm bakanlar istifa etmeli", "Güney Kore’de gemi kazasında 206 kişi öldü ve hükümet hemen istifa etmeye başladı", "Bizim ülkemizde olay yerindekilere bile hafif cezalar veriliyor" diyor.

The Times'a konuşan bir güvenlik uzmanı da, her mesaisinde '3-4 yangın söndürdüğünü veya metan gazı sızıntısını kesmek durumunda kaldığını' söylüyor.

Guardian gazetesi de işletmeci firmanın üst düzey yetkililerinin gözaltına alınmasıyla ilgili olarak şu yorumu yapıyor:

"Gözaltılar, maden şirketi ve hükümet arasındaki ilişkilerde değişiklik olduğuna işaret ediyor. Kaza sonrasında maden şirketi sahibi Alp Gürkan'ın siyasi bağlantıları sorgulanmıştı."

"Madendeki ölümler Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a duyulan antipatiyi yeniden alevlendirdi. 'Maden ocaklarında bunun gibi şeyler olabilir' yönündeki yorumları Soma'da tepki çekti Çarşamba günü protesto gösterileriyle karşılandı."

Guardian'a konuşan bir maden işçisi de 'şirketin hükümet için kurban edildiği' yönündeki görüşünü şu sözlerle dile getirdi:

"Soma'nın kendilerini devirmesinden korkuyorlar. Çok taraflı bir soruşturma yerine, tüm sorumluluğu bir zamanlar yakın oldukları şirketin omuzları üzerine yıkacaklar."