BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Sol'da Kızılelma tartışması

Çakıcı'nın savunmasını üstlendiği için 68'ler Birliği Vakfı Disiplin Kurulu'na sevkedilen Av. Bozkurt Nuhoğlu, kendisini disipline verenlere Kızılelma Koalisyonu'nu hatı

Abone ol

Avukat Bozkurt Nuhoğlu, Çakıcı’yı savunduğu için kendisini disiplin kuruluna sevk eden 68’liler Birliği Vakfı’na tepki gösterdi. Nuhoğlu, kurucusu olduğu vakfın yöneticilerine, ‘daha önce neden Kızılelma Koalisyonu’na destek verdiklerini’ sordu. 1972 yılında idam edilen Deniz Gezmiş’in dava arkadaşı Bozkurt Nuhoğlu, Alaattin Çakıcı’nın avukatlığını yaptığı için kendisini eleştiren 68’liler Birliği Vakfı’nı tutarsızlıkla suçladı. Nuhoğlu, vakfın ülkücülerin de içinde bulunduğu Kızılelma Koalisyonu’na destek verdiğini hatırlattı. Buna delil olarak da Mersin’deki 68’liler Vakfı üyelerinin geçtiğimiz yıl yayınladıkları deklarasyonu gösterdi. Söz konusu deklarasyonda Kızılelma Koalisyonu’na destek veren Gökalp Eren ve yönetim kurulu üyeleri ‘maskeleri inmiş ırkçılar’ olarak nitelendirilmişti. 68’liler Birliği Vakfı, Çakıcı’nın avukatlığını yapan Nuhoğlu’nu devrimci harekete ters düşmekle suçluyor. Nuhoğlu’nu disiplin kuruluna sevk eden vakıf yönetim kurulu, konu ile ilgili şu açıklamada bulundu: “Sayın Nuhoğlu’nun müvekkilinin kimliği ile özdeşleşmeye varan açıklamaları, devrimci hareketin düşünce ve tavırlarına ters düşmektedir. Devrim düşmanlarına çanak tutmaktadır. Bu tavırlarla Sayın Nuhoğlu, 68’liler Birliği Vakfı üyesi olarak konumuna uygun davranmamış, gerekli özeni göstermemiştir.” 1993 yılında vakfın kuruluşunda yer alan ve halen üyesi olan Avukat Nuhoğlu ise kendisine yönelik eleştirileri haksız buluyor. Hayatında hiçbir ülkücüyü savunmadığını ve savunmayacağını anlatan Nuhoğlu, eleştirilere şu cevabı veriyor: “Bir insanı ülkücü olduğu için savunmam. Alaattin Çakıcı benim için bir insan, bir sanıktır. Sanık ne suçlu ne de hükümlüdür. Ben hukuku savunuyorum. Sanığı, insanı savunuyorum. Ülkücülüğü savunmuyorum. Vakıf beni disipline verdiyse onların takdiridir. Canları sağ olsun. Ancak zamanında neden ülkücülerin de yer aldığı Kızılelma Koalisyonu’na destek vermişlerdir? Buna cevap bekliyorum.” Kızılelma Koalisyonu’na destek vermediklerini, bu konuda medyada yayınlanan haberleri düzelttiklerini belirten Gökalp Eren ise haklarındaki eleştirileri doğru bulmadı. Eren, Nuhoğlu’nun Onur Kurulu’nun uygun görmesi halinde ihraç bile edilebileceğini belirtti. Eren, 68’liler Birliği Vakfı’nın kapatılan Mersin şubesinin başkanı Dr. Mahsun Kırtaş ve 30 arkadaşının Kızılelma Koalisyonu’na destek verdikleri için kendilerine yöneltilen eleştirilerine ise “Onlar Öcalan’a destek verdikleri için kurula verilmişlerdi. Aramızda ciddi bir farklılık oluşmuştu.” diye cevap veriyor. ‘Eren dogmatik olmakla suçlanmıştı’ Kızılelma Koalisyonu, 68’liler Birliği Vakfı’nda bölünmeye yol açmıştı. Dr. Mahmut Kırtaş önderliğinde Mersin’deki vakıf üyeleri, geçtiğimiz yıl bir deklarasyon yayınlayarak Eren ve kendisine destek veren yönetim kurulu üyelerini ağır bir dille suçlamıştı. Kızılelma Koalisyonu’na destek veren Eren ve yönetim kurulu üyelerini ‘maskeleri inmiş ırkçılar’ diye suçlayan üyeler, “Solcu muyuz sağcı mıyız? Ne olduğumuzu bilmek istiyoruz.” şeklinde tepki göstermişti. Türkiye genelinde 700’e yakın üyesi bulunan 68’liler Birliği Vakfı’nın İstanbul’daki merkezine gönderilen deklarasyonda vakıf genel merkez yöneticileri ile sürekli görüş ayrılığı içinde olunduğuna dikkat çekilerek bugün bu ayrılık, vakıf içinde bile birlikte olunamayacak boyutlara varmıştır.” denilmişti. Deklarasyonda vakfın günümüzde hiçbir şubesi ve temsilciliği kalmadığının da altı çizilerek şu ifadelere yer verilmişti: “Kuruluş amaçlarını yerine getirmek için hiçbir ciddi çaba içinde olmayan yöneticilerin, yazılı ve görsel basında zaman zaman gerçekleştirdikleri siyasi şovdan başka hiçbir etkinlikleri olmamıştır. 68’liler Birliği Vakfı kuruluşunun temel gerekçesi ve üye olmamızın en önemli nedeni olan altmış sekiz geleneğinin yeniden ve daha üst düzeylerde üretilmesi için toplumu aydınlatma çalışması yapma amacı bütünüyle göz ardı edilmiş, bunun yerine dogmalarla bütünleşmiş bir yaklaşım sergilenmiştir.” Haber: Erkan Acar Kaynak: Zaman