SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, "gerçekleştirdikleri birlikteliğin sol açısından tarihi bir önemi var" dedi.
Abone olDEHAP Genel Başkanı Tuncer Bakırhan da AKP ve CHP’nin izlediği politikalarla halkı “laik-antilaik, Türk-Kürt kamplaşmasına sürüklediklerini” belirtti. Park Otel’de düzenlenen ve vatandaşların da katıldığı basın toplantısına birlikte gelen genel başkanların açıklamalarından önce, hazırlanan ortak bildiri okundu. Bildiride, “Emekten, demokrasiden, barıştan, özgürlükten yana olan siyasi partiler olarak bizler, 28 Mart 2004 tarihinde yapılacak olan yerel yönetim seçimlerinde demokratik, bağımsız bir ülke, halkçı ve katılımcı yerel yönetimler için demokratik seçenek yaratmak üzere biraraya gelmiş bulunuyoruz” denildi. Halkın “laik ve şeriatçı kamplaşmanın kıskacına mahkum olmadığı” görüşünün ifade edildiği bildiride, yerel seçimlere ciddi sorunlarla gidildiğine dikkat çekildi. Halkın önümüzdeki seçimlerde AKP’nin tüm yerel yönetimleri ele geçireceği kaygısına kapıldığı belirtilerek, “Demokratik Güçbirliği’nin bu kaygıları dağıtacağı ve seçmenin çaresiz olmadığını göstereceği” kaydedildi. “28 Mart seçimlerinde halk AKP’ye karşı demokratik Güçbirliği’ni iktidar seçeneği yapacaktır” görüşünün yer verildiği bildiride, Kamu Yönetimi Temel Yasa Tasarısı’na yönelik eleştirilerde bulunuldu. Bildiride, “Tüm halkımızı, emek, demokrasi ve barış güçlerini Türkiye’nin her yerinde ve hayatın her alanında demokratik güç birliklerini geliştirmeye, güçlendirmeye ve bugün için yerellerde, yarın ise genelde iktidar olmak için çalışmaya çağırıyoruz” görüşü ifade edildi. TARİHİ GÜN Bildirinin okunmasından sonra genel başkanlar alfabetik sıralamaya göre görüşlerini açıkladılar. DEHAP Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, tarihi bir gün yaşandığını belirterek, AKP ve CHP’nin izlediği politikalarla halkı “laik-antilaik, Türk-Kürt kamplaşmasına sürüklediklerini” öne sürerek, bu kamplaşmaya son vermek istediklerini söyledi. EMEP Genel Başkanı Levent Tüzel de Demokratik Güçbirliği’nin halkta umut yaratacağını belirterek, “Ülkemiz halkı ne ABD’ye ne de AKP’nin insafına teslim edilemez. Bunun için biraraya geldik” dedi. Gerçekleştirdiklerini güçbirliğinin hem onur verdiğini hem de büyük bir sorumluluk yüklediğini ifade eden ÖDP Genel Başkanı Hayri Kozanoğlu da birlikteliğin sadece yerel seçimler değil ülkenin geleceği açısından da çok büyük önem taşıdığını söyledi. ÖTP Genel Başkanı Ahmet Turan Demir de Parlamento’daki iki partinin “kayıkçı kavgası yaptıklarını” öne sürerek, demokratikleşme konusunda Parlamento’da yapılamayanları, halkla birlikte yerel yönetimlerde gerçekleştirmeyi amaçladıklarını belirtti. 3 Kasım seçimlerinde 10 milyon seçmenin sandığa gitmediğine dikkat çeken SDP Genel Başkanı Akın Birdal da “Ezilenlerin, emekçilerin, kendi diliyle, kültürüyle, cinsiyetiyle özgürce yaşamak isteyenlerin güçbirliğini gerçekleştirdiklerini” söyledi. SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın da gerçekleştirdikleri birlikteliğin Türk solu açısından tarihi bir önem taşıdığını ifade etti. “Aramızda konuşulması görüşülmesi gereken tüm konuları henüz görüşüp karara bağlamış değiliz” diyen Karayalçın, YSK’nın öngördüğü takvim çerçevesinde bu konuların da karara bağlanacağını söyledi. Murat Karayalçın, “Farklılıklarını ve kendi kimliklerini koruduklarına” dikkat çekerek, “Dışımızda duranları, dışımızda kalanları da aramıza çağırıyoruz. Bu seçimde gelmeyebilirler ama bundan sonraki seçimlerde de biz burada olacağız. 28 Mart’ta buradayız, daha önemlisi 29 Mart’ta da burada olacağız” diye konuştu. Konuşmaların ardından genel bakanlar salonda bulananların alkışlarına alkışlarla karşılık verdiler ve birlikte fotoğraf çektirdiler.