Solcu musun İslamcı mı?
Canım vatanımda küresel çetenin Erdoğan’ı hedef aldığını hala anlamayanlar var maalesef.
Canım vatanımda küresel çetenin Erdoğan’ı hedef aldığını hala anlamayanlar var maalesef. Uyuma numarası yapanlara bir sözüm yok, hain hainliğini yapmaya tabii ki devam edecek. Ancak uyuyanlardan bir kısmını da uyandırsak bize kafi.
17-25 Aralık’a bakalım mesela. Hükümeti devirmeye yönelik operasyon. Operasyonu kim yaptı. Tabii ki Fetö. Fetö kimin maşası? Tabii ki ABD’nin. Halkbank niye hedef olarak seçilmişti? Çünkü küresel mafya babası ABD’ye biat etmeyen bir ülkenin bankasıydı. Türkiye BM Ambargosuna uygun olarak İran’dan doğalgaz alıp altın veriyordu. Buradaki aktif banka Halkbanktı. Halkbank sadece Türkiye’nin değil Pakistan ve Hindistan’ın da İran’la yaptığı enerji antlaşmasının aracısı konumundaydı. Antlaşmalarının Halkbank üzerinden yapılması ABD’yi 100 milyar dolar zarara uğrattı. ABD Hazine Bakanlığı Müsteşarı David Cohen Temsilciler Meclisine Halkbank raporu sundu. Rapordan kısa süre sonra Fetöcü polisler Halkbank’ı bastı. Genel Müdür Süleyman Aslan tutuklandı. David Cohen Türkiye’ye geldi. İstanbul’daki diğer banka müdürlerine göz dağı verdi. ‘Başarılı’ operasyon ardından Cohen terfi ettirildi. CIA Başkan yardımcılığına atandı.
Yukarıdaki olayı hiçbir yorum katmadan paylaştım. Uyuyanlardan uyanan var mı?
Paralel evren teorisini en azından iç politik düzlemde haklı çıkaran bir örnekle devam edelim. Dilma Rousseff’e çekilen ABD operasyonu Türkiye’deki ile aynı dinamikler üzerine kurulu. Ekin Gün’ün 7 Eylül 2016 tarihli ‘Neden Brezliya, Şimdi Anladık mı?’ yazısını bu noktada şiddetle tavsiye ediyorum. Olayın özeti şu: 2010 ve 2014’te İşçi Partisi sandıktan birinci parti olarak çıktı. Dilma iktidara geldi. Bu olay Dilma’dan önce 8 sene devlet başkanlığı yapmış olan Lula da Silva’nın başkanlığa gelişinin önünü açmıştı. Dilma Brezliya’daki ABD destekli yerel finansal çetelere savaş açtı. Bürokratik oligarşiye diz çöktürdü. Erdoğan’ın hikayesine benziyor değil mi? Dilma ezilen halk ile Brezliya eliti arasındaki ekonomik uçurumu kapatmak için uğraştı. Bu durum içerdeki finansal çeteleri rahatsız etti ve Brezliya eliti Türkiye’deki Gezi Vandallığı’nın samba versiyonunu gerçekleştirdi. 2014’te Brezilya’nın Zekeriya Öz’ü olan savcı Sergio Moro sahneye çıktı. Çoğunluğu satılmışlardan oluşan Brezliya Medyası Moro’yu kahraman Dilma’yı hırsız ilan etti. Sebep yukarıda bahsettiğim Halkbank olayı ile aynı. Brezilya’da devletin Petrobras diye bir petrol şirketi var. Santos açıklarında keşfedilen enerji ihalesi Rockefeller ailesine değil de Fransız Total’e ve Çin’e verilmişti. Ne yazık ki Brezilya’nın 17-25 Aralık’ı başarılı oldu. Dilma’nın tıpkı Erdoğan gibi yüksek faiz oranlarına savaş açtığını da unutmayalım.Zira bu da küresel çete için ayrı bir rahatsızlık sebebiydi
Uyandınız mı?
Hugo Chavez’i de anlatayım mı? Ya da Mısır’da seçimle işbaşına geldikten sonra darbe ile devrilen Mursi’yi? Ya da daha yakın bir örnek olan Navaz Şerif’i mi anlatsak. Daha birkaç ay önce Pakistan’ın Fetösü olan Tahir’ul Kadi Örgütü mensubu hakimlerce yargı darbesi sonucu ömür boyu siyasetten men edildi. Bazı yazarlar sebebi Erdoğan’a destek vermesi ve Pakistan’daki güçlü Fetö yapılanması ile savaşması olarak belirtti. Doğru ama eksik. Yatırım ve uluslararası ilişkiler açısından Çin ve Rusya ile yakınlaşması ABD’yi çok kızdırdı.
Daha fazla uzatmayalım.
Erdoğan ve AK Parti’yi eksik ya da yanlış olduğu noktalarda eleştirebilirsiniz. Ancak Erdoğan’ın ve AK Parti’nin küresel çetenin hedefinde olduğunu inkar edemezsiniz. 17-25 Aralık ya da 15 Temmuz açık şekilde ABD merkezli küresel çete tarafından yapılmışken hala Erdoğan düşmanlığı yapmak nasıl bir akıl tutulması? Bu akıl tutulmasının iki sebebi olabilir. Ya aşırı cehalet ve bağnazlık ya da kötü niyet!
Erdoğan milli kahramandır. Küresel çeteye ve içerideki işbirlikçilere boyun eğmek istemeyen bir kahramandır. İşin garip yanı bu kadar halktan ve Haktan yana tavır alan bir adamı bir kısım solcunun ve kendini sözüm ona İslamcı olarak tanımlayan bir kesim taifenin devirmeye çalışmasıdır. Gerçek solcunun ve hakiki İslamcının yeri Erdoğan’ın yanıdır. Fazla söze gerek yok..