BIST 9.636
DOLAR 34,64
EURO 36,38
ALTIN 2.930,45
HABER /  GÜNCEL

Sokak sanatçısı JR’ın silinen Balat portresinin yerine yenisi

Fransız sanatçının, semtin yıkık binalarının duvarlarında sergilediği fotoğraflardan biri esrarengiz biçimde silinmişti. Fotoğrafın eski yerine kavuşacağını söyleyen Fatih Belediyesi, eleştirileri reddediyor.

Abone ol

Dünyaca ünlü Fransız sokak sanatçısı JR'ın, İstanbul'un en eski mahallelerinden Balat'ta eski ve yıkık binaların duvarlarında sergilediği fotoğraflardan biri, geçenlerde esrarengiz bir biçimde silinmişti.

BBC Türkçe'ye bilgi veren Fatih Belediyesi'nden bir yetkili, sanatçı ile iletişime geçildiğini ve boya ile kapatılan alana yeniden bir fotoğrafın uygulanacağını söyledi.

Balat'ın duvarları Mayıs ayında yeni yüzlere kavuşmuş, Berlin'den Şanghay'a kadar pek çok şehirde uygulanan bu proje İstanbul'a ulaşmıştı.

Ancak "Şehrin Kırışıklıkları" isimli proje kapsamında Balat'ta boş bir binanın yan cephesine yerleştirilen bir fotoğraf, bu hafta mavi boyayla kapatılmış halde bulundu.

Bu saldırının sorumlusunun kim olduğu sosyal medyada çok tartışıldı, eleştirilerin yöneldiği belediye sorumluluğu reddetti.

'Vatandaş duyarlı olmalı'

Binaya aynı resmin konup konmayacağı konusunda henüz bir bilgi yok. Ancak Fatih Belediyesi yetkilileri, "Önemli olan sanatın tekrar yerine konması. Vatandaşın kendi duyarlılığı önemli olan. Başına bekçi de polis de dikseniz başına bir şey gelir. Önemli olan vatandaşın sanata duyarlı olması lazım." diyor.

JR Twitter hesabından üzeri fotoğrafın üzeri boyanmış halini paylaşmış, bunun üzerine konu sosyal medyada gündeme gelmişti.

Fatih Belediyesi de resmi Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, "Desteklediğimiz bir projeyi niye boyayalım?" diye sormuştu.

'Yalnızca kağıt, yapıştırma malzemesi ve insan emeği'

Projenin Türkiye Direktörü Camille Antunes de mahalleden kendisini arayıp durumu haber verdiklerini söylüyor.

Polisin gelip boyadığı yönünde bilgi aktarıldığını söyleyen Antunes, Fatih Belediyesi'nin açıklamasını samimi buluyor ve bir iletişimsizlik yaşanmış olabileceğini belirtiyor.

BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Antunes, İstanbul'da proje için pek çok belediyeye başvuru yaptıklarını, sadece Fatih ve Beyoğlu Belediyesi'nin duvarların kullanımı için izin verdiğini açıkladı.

Mahallelinin de ilgisini çeken bir çalışma olduğunu belirten Antunes, "Çalışmalar sırasında hiç sorun olmadı." diyor.

Dün Twitter üzerinden yaptığı açıklamada da, proje sırasında duvar ve tuğlalara hiçbir zarar verilmediğini, "yalnızca kağıt, doğal yapıştırma malzemesi ve insan emeği" kullanıldığını kaydeden Antunes, "Maalesef posterlerin kapatılması için kullanılan boya aynı masumlukta değildir." yorumunu yapıyor.

Vinç yardımı gerekli

Ancak söz konusu küçük mahalleler ise, ihtimaller muhtelif. Benim de yıllarca yaşadığım eski mahallemde küçük bir tur atıyorum.

Kimse nasıl boyandığını görmemiş. Binanın bulunduğu sokağın hemen bir sokak önündeki bakkal, "Niye boyasınlar ki? Anlamak mümkün değil." diyor.

Bir başkası ise üstü boyanan fotoğrafın PKK lideri Abdullah Öcalan'a benzetildiği için boyanmış olabileceğini söylüyor. Bu konuda bir bilgisi olup olmadığını sorduğumda ise "Ben öyle duydum." diye konuşuyor.

Portrenin üzerini kimin boyadığı henüz bilinmiyor. Fatih Belediyesi konuyu araştıracak.

Şu ana dek somut bir bilgi olmasa da, üç katlı bir binanın duvarının merdiven ile boyanamayacağı, iskele kurulması veya vinç yardımı gerektiği kesin.

Aynı bölgede yer alan, bundan üç hafta önce gördüğüm bir duvardaki başka bir çalışma da tahrip edilmiş.

Boş bir arsaya bakan bu fotoğrafın bilinçli olarak mı tahrip edildiğini anlamak zor. Zira orası gece önünde ateş yakılmış bir kuytuluk gibi görünüyor.

Ancak fotoğraf, üç hafta önceki haline göre zarar görmüş durumda.

Fatih Belediyesi yetkilileri sorum üzerine, bu tahribat ile ilgili bilgileri olmadığını söyledi.

Pala Selim: Zarar veren insan değil

Fotoğraflarda yer alan kişiler bu kentin insanları, bu kentin portreleri.

Orada portresi bulunan kişilerden birini, Pala Selim'i, yani Selim Çelik'i de Balat-Fener'in denize nazır en güzel tarihi evlerinden birinde buluyorum.

Semtin ünlü Rum Lisesi'ne nazır balkonunda ağırlıyor kızı ve eşiyle birlikte beni Pala Selim.

72 yaşındaki Siirtli Pala Selim, 40 yıl önce İstanbul'a gelmiş. Balat'ın kadim yüzlerinden biri. Konuşmayı çok sevdiği söylenemez:

"Zarar veren insan değil. Kim zarar verdiyse." diyor. Eşi de "Yapan insanlık etmedi, niye yaktılar?" diye soruyor.

Sonra "Benim resmi de yakmışlar mı?" sorusunu yöneltiyor Pala Selim. Fener'e girişte, sahil yolundan da görülebilen portresi sağlam duruyor.

"Benim resmime bir şey yapamazlar, korkarlar." diyor. Geniş bir ailesi, altısı erkek 11 çocuğu olduğunu söylüyor.

Balat ve Fener çevresindeki binaların boş, eski duvarlarını kentin sahiplerinin yüzlerindeki kırışıklıklarla buluşturan projenin diğer portrelerini hızla kolaçan ediyorum. Gördüklerim, yerli yerinde duruyor.

İstanbul ve hatta Türkiye'nin yüzlerce yıllık tarihinin tanığı Balat'ta kalan portreler, bölgenin sokaklarında olan bitene tanıklık etmeyi sürdürüyor.