İstihbaratçı Tümgeneral Mutlu Arıkan, internete düşen ses kayıtlarının kendisine ait olmadığını söyledi
Abone olGenelkurmay İstihbarata Karşı Koyma (İKK) ve Güvenlik Dairesi Başkanı Tümgeneral Mutlu Arıkan, bazı basın yayın organlarında yer alan ve kendisine ait olduğu ileri sürülen ses kayıtlarının kendisine ait olmadığını söyledi. Ses kaydının montaj ile oluşturulduğunu ifade eden Arıkan, kayıtların devam eden davaları etkilemeye yönelik dezenformasyon amaçlı olduğunu iddia etti.
Tümgeneral Arıkan yaptığı yazılı açıklamada, bazı basın yayın organları ile internet sitelerinde ''İstihbaratçı Paşa'dan şok ses kaydı'', ''İstihbaratçı Paşa'dan şok itiraflar'' başlıklı haberlerde kendisine ait olduğu ileri sürülen bazı ses kayıtlarına yer verildiğini anımsattı.
Ses kayıtlarının kendisine ait olmadığını bildiren Tümgeneral Arıkan, şunları kaydetti:
''Bu ses kaydı tarafıma ait değildir. Bu ses kaydı montaj ile oluşturulmuş, halen soruşturulması ve kovuşturulması devam eden davaları etkilemeye yönelik dezenformasyon amaçlı bir yayındır. Bu ses kaydı ile doğrudan şahsımla ilgisi olmayan konularda şahsımı ve kurumumu küçük düşürmeyi hedefleyerek kişilik haklarımın ağır şekilde ihlal edildiğinin bilinmesini isterim.
"MESLEK İLKELERİNE AYKIRI"
Diğer taraftan bu konuda herhangi bir araştırma yapılmadan, kanuna aykırı bir şekilde oluşturulan bu kaydın internet ortamında yayınlanması, bu konuda ilgili mevzuata aykırı davranılması, konuşmaların tarafıma aitmiş gibi gösterilmesi ve yine çeşitli yorumlar katılarak yayınlanması evrensel basın meslek ilkeleri ve etik değerler bakımından oldukça düşündürücüdür. Ayrıca yapılan yayın TCK 133 ve 134. maddelerine göre de suç teşkil etmektedir.
Söz konusu yayınlara ilişkin olarak 5187 Sayılı Basın Yasası'nın 14. Maddesi ve 5651 Sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun'un 9. Maddesi gereğince 'düzeltme ve cevap talebi' yapılmış olup ayrıca gerekli yasal işlemler için müracaatta bulunulmuştur.''
O SES KAYITLARINDA NE VAR?
İnternete düşen ve Tümgeneral Arıkan’a ait olduğu iddia edilen ses kaydında Ergenekon soruşturmasıyla ilgili şok itiraflar var.
Ergenekon davasının delil klasörleriyle ilgili konuşan Arıkan, “Bu kadar belge neden Eruygur’da, Tolon’da var da bende yok” diyor.
İşte o şok sözler: “2. iddianamenin ekleri hangi klasörde ne var içinde ne var? Hepsini şimdi şey yapıyoruz. Büyük oranda yani bizim bilmediğimiz hiçbir şey yok içerisinde. İddianamenin içerisinde geçenleri zaten ek olarak koymuş. Bu kadar doküman, bu kadar şey bilgi belge neden toplanır da ne bileyim işte Şener Eruygur’un bilgisayarından çıkar? Ne işi var? Niye Hurşit Tolon’un bilgisayarında durur bunlar, niye yani? Niye bende yok da onda var.”
SAVUNMAYA ‘TELEFONLU’ TEPKİ
Kayıtta, Ergenekon sanıklarının “O belgeleri başkaları koymuş” savunmasına tepki gösteren Arıkan “E kardeşim telefon görüşmelerini de mi başkaları yaptı” ifadelerini kullanıyor. Arıkan şöyle devam ediyor: “Yani, Yaşar Büyükanıt’la ilgili toplamış bir sürü hastane evraklarını, ha bir de şu var tabii, bunlar bize ait değil. Başkaları koymuş. Ee kardeşim sana ait değil başkaları koymuş da bir de telefon görüşmelerin var senin. Onları da mı başkaları yaptı. Senin hiç görüşmemen gereken insanlarla da görüşmüşsün yani.”
DAHA NELER VAR?
Gizlilik gerekçesi ile bazı Ergenekon belgelerini iddianame eklerinden çıkarttıklarını itiraf eden Arıkan’ın “Daha neler var” sözü dikkat çekiyor:
“Bak iddianamenin eklerine bir sürü tutanak vardır orda bunların yayınlanması uygun değildir, bunların yayınlanması uygun değildir diye biz yazmışız. O da onları tutanağa geçirmiş ve dolayısıyla onları koymamış oraya. Daha neler var da. Şey, işte önceden, işte bize gönderildi bunların içinde askeri bilgi var mı, yayınlanmasına yönelik sakıncalı olduğu bilgi belge var mı diye. Biz onların hepsini inceledik. Daha iddianame ortaya çıkmadan önce gönderdik onları. Bunları kesinlikle işte devletin gizliliği ile ilgilidir. Yayınlanması sakıncalıdır diye. Daha onlar falan girmiş değil yani iddianamenin eklerine.”
2. BAŞKAN’A AĞIR HAKARET
Genelkurmay 2. Başkanı Aslan Güner’e de Arıkan’dan “Beş para etmez” sözleriyle ağır eleştiri geliyor:
“Bizim ikinci başkan beş para etmez. Hiçbir şeyden anlamayan. Yani bana göre hiç. Kısmet işte birisi birinci sırada terfi etti. Birisi ikinci sırada. Birinci sıradaki terfi edemedi, ikinci sıradaki etti.
AMACINIZ NEYDi?
Arıkan, Yaşar Büyükanıt'ın belgelerinin saklanmasıyla ilgili de şu ifadeleri kullanıyor: "Yaşar Büyüka-nıt'la ilgili ne kadar hastaneye gitmişse, bütün hastane kayıtları ne kadar işte ilaç almışsa, o ilaçlar tek tek, gün gün kayıtları tutmuşlar. Hur-şit Tolon'dan çıkıyor bunlar. İfadesini okuyorum. İfadesinde soruyorlar peki bu belgeleri niçin topladınız? Neydi amacınız. Emir subayım filan şey yapmıştır, diyor. Eğer bana bir yerden e-maille filan gelmişse o da bilgisayarımı düzenlemiştir, diyor. Yaşar Büyükanıt'ın baldızı kocasını öldürmüş ve bütün bu adli işlemler, şeyde. İnsanların bilgisayarlarında. Yaşar Büyükanıt'ın eşi kiminle sami-miymiş. Salak ne gerek var."
'SATACAKTIM DESEYDİN!'
Denizcilere Poyrazköy mühimmatlarıyla ilgili tepki gösteren Arıkan şöyle devam ediyor: “Daha önceden bunlara müdahildik, onlara dikkat edin, şunları yapın, bak şurada silah var... Bana cevaplar geldi; işte hiç bir silahımız, mühimmatımız eksik değil. Şak diye önlerine koydum. Buyurun dedim ‘Ben göndermişim, karşılığında cevap gelmiş. Her şeyimiz tamam’ diye.” Arıkan en ağır ifadeyi evindeki aramada Zir Vadisi’nde ele geçirilen cephaneliğin krokisi bulunan Mustafa Dönmez için kullanıyor: “Mustafa Dönmez falan var, adam kilit. Konuşmuyor. Ulan pe....k söyle... De ki, ‘Ben bunu işte ticari maksatla yaptım, silah satacaktım, onu satacaktım, bunu satacaktım.’ Onu da söylemiyor. Tabii, bütün bu olayların içerisinde, Ergenekon’a terör örgütü diyebilmeleri için olayın içinde şiddet ve cebir olması lazım, bir faaliyet olması lazım, bugüne kadar bunları bulamıyorlardı, ama son iki üç dalgada, bu Mustafa Dönmezler çıktı.”
SİVİLLER TARAFINDAN KULLANDILAR
Bugün'ün haberine göre, Arıkan, Kent Otel buluşmalarına değinerek Şener Eruygur ve Hurşit Tolon’un siviller tarafından kullandığını şöyle savunuyor: “Ben onu söylüyorum. Vallahi de billahi de bunlar saf. Ve bunları hep kandırmış siviller. Saf bunlar yani kandırmış derken, kendi amaçları doğrultusunda kullanmışlar. Yani şimdi biz asosyal insanlar mıyız? Biz bilmiyor muyuz bir kent otele gidip bilmem ne yapıp yemek yemeyi veya bilmem nereye gidip bilmem kimle beraber oturmayı?”