ABD'de tutuklu bulunan Reza Zarrab'ın Zafer Çağlayan ve Süleyman Aslan iddianamesine itiraz etmemesi üzerine Hakan Atilla'nın avukatlarından şok bir ima geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da dile getirmişti.
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın son dönemde iki kez dile getirdiği "ABD benim vatandaşımı itirafçı yapmaya çalışıyor" sözlerinin ardından ABD'de tutuklu bulunan Reza Zarrab'ın itirafçı olmuş olabileceği iddia edildi.
Zarrab ile birlikte ABD’de tutuklu yargılanan Halkbank eski Genel Müdürü Mehmet Hakan Atilla’nın avukatlarından dava konusunda müthiş bir iddia geldi. Atilla’nın avukatları, Reza Zarrab’ın AK Parti’li eski bakan Zafer Çağlayan ve Halkbank eski Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın da sanık olarak dahil edildikleri ek iddianameye “itiraz etmemesini” gerekçe göstererek, Zarrab’ın “Savcılıkla anlaşmış olabileceğini” ima ettiler.
NEW YORK TİMES: SUÇLAMALARI KABUL EDEBİLİR
New York Times (NYT) gazetesinde yer alan haberde, Reza Zarrab’ın avukatlarının, müvekkillerinin savunması için gerekli olan kritik belgeleri mahkemeye sunmamasının suçlamaları kabul edileceği yönünde değerlendirildiği ileri sürüldü. Davanın bir diğer tutuklu sanığı Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın da pazartesi günü mahkemeye sunduğu belgelerde Reza Zarrab’ın eylül ayından bu yana dava konusundaki hiçbir gelişmeye dahil olmadığı ifade etmesi söz konusu iddiaları güçlendirdi.
ZARRAB NEDEN İTİRAZ DİLEKÇESİ VERMEDİ?
Sözcü gazetesinin haberine göre, Hakan Atilla'nın avukatlarından Victor Rocco ve Cathy Fleming tarafından mahkemeye sunulan dilekçede aynen şöyle denildi: “Sanık Reza Zarrab'ın 6 Eylül 2017 tarihinde mahkemeye sunulan 4 nolu ek iddianameden itibaren (Zafer Çağlayan ve Süleyman Aslan ile bazı Halkbank çalışanlarının da davaya sanık olarak eklendikleri iddianame) davaya fiilen müdahil olmuyor. Mesela, söz konusu bu iddianameye itiraz dilekçesi vermedi. İddianamelerde isimleri geçen diğer sanıkların da ABD'de yaşadıkları göz önüne alındığında, sadece Mehmet Hakan Atilla'nın yargılanmakta olan tek sanık olacağı izlenimi ortaya çıkıyor.”
ZARRAB İTİRAFÇI MI OLDU?
Zarrab ya da avukatları, Çağlayan ve Aslan'ın da davaya sanık olarak eklendikleri iddianameye yönelik herhangi bir itiraz dilekçesini mahkemeye sunmadılar; ancak ABD hapishane kayıtlarında Zarrab hala Brooklyn Federal Hapishanesi’nde tutuklu görülüyor. Savcılık, Zarrab'ın “ceza indirimi karşılığı anlaşma yoluna gittiğine” ilişkin herhangi bir belgeyi de henüz mahkemeye sunmadı.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN DA DİLE GETİRMİŞTİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz günlerde Zarrab'ın savcılıkla anlaşıp, itirafçı olabilme ihtimalini gündeme taşımıştı. Erdoğan, 12 Ekim'de yaptığı açıklamada, isim vermeden Zarrab davasına atıfta bulunarak ABD'ye, “Benim kendi bankamın müdür muavinini hiçbir suçu olmadan tutuklayacaksın. Öbür yandan vatandaşımı hiçbir şey ortaya koymadan 2 yıl oldu alacaksın. Yargılayıp itirafçı olarak kullanmak isteyeceksin” sözleriyle yüklenmişti. Erdoğan, 24 Ekim'de yaptığı açıklamada ise, “Vatandaşımızı itirafçı yapmanın gayreti içindeler, bu işler bittiği zaman dünyayı ayağa kaldırmasını biliriz” ifadesini kullanmıştı.
“17-25 ARALIK SES KAYITLARI MAHKEMEDE KULLANILMASIN”
Atilla'nın avukatları mahkemeye sundukları dilekçede ayrıca, 27 Kasım'da başlayacak jürili duruşmada Savcılığın kanıt olarak kullanacağı Zarrab ile diğer sanıklar arasındaki telefon konuşmalarının “kabul edilemez” olduklarını ifade etti. Dilekçede, telefon konuşmalarının “kanıt olamayacaklarının” en önemli gerekçesinin, bunların “ABD normlarına uygun şekilde kanıt zinciri altına alınmamaları” ile “kim tarafından ABD'deki New York Güney Bölge Federal Savcılığına ulaştırıldıklarının belli olmaması” olduğunu vurgulandı.
O KAYITLAR NEDEN KANIT OLAMAZ
Atilla'nın avukatlarının dilekçesinde, telefon konuşmalarının şu nedenlerle kanıt olamayacakları sıralandı;
* Savcılık, sözkonusu telefon görüşmelerinin orjinal kayıtlarını değil,kopyalarını kanıt olarak ortaya koydu.
* Bu kayıtların kaynağı, kim tarafından yapıldığı açıklanmadı.
* Kayıtlar için ABD hukuk standartlarına uygun şekilde delil zinciri oluşturulmadı.
* Savunma, sözkonusu kayıtların gerçek olup olmadıklarını kontrol edemedi.
* Kayıtların bir bölümü kayıp. Atilla'nın lehinde delil olabilecek bazı kayıtları savcılık tarafından savunmaya verilmedi.
HAKİM, KANIT TARTIŞMASI İÇİN İKİ TARAFI DURUŞMAYA ÇAĞIRDI
Hakim Berman, Atilla'nın avukatlarının yaptığı başvuruyu dikkate alarak, Savcılık ve sanık avukatlarını, telefon görüşmelerinin “kanıt olup olmayacağının” belirlenmesi için duruşmaya çağırdı.