Sağlık otoriteleri yaşlılar, bebekler ve hastaların soğuğa daha az dirençli olduğunu, alınacak önlemlerle soğuktan korunmak gerektiğini bildirdi.
Abone olAvrupa Acil Tıp Birliği Başkan Vekili Uzman Doktor Ülkümen Rodoplu, yaşlılar, bebekler ve hastaların soğuğa daha az dirençli olduğunu, alınacak önlemlerle soğuktan korunmak gerektiğini bildirdi. Dr. Rodoplu'nun, AA muhabirine verdiği bilgiye göre, soğuk havalarda vatandaşlar "donma tehlikesini" basit ilk yardım uygulamalarıyla aşabilirler. Normal vücut ısısı 37 derecedir. Vücut, yenilen besinleri yakarak ısısını sabit tutmaya çalışır. Donma ya da donmaya yakın ısılarda vücut ısısının düşmesine "hipodermi" denir. Yalnızca ayak, el, kulak veya burun ucu gibi uç kısımların soğuğun etkisiyle yaralanmasına 'donuk' denir. Vücut ısı kaybını metabolizmayı artırarak (titreme) dengelemeye çalışır. Soğuk ortamdan uzaklaşarak, rüzgardan korunacak yer aramak da ısı kaybını azaltmanın bir yoludur. Giysi katları arasındaki kuru ve durgun hava, iyi bir ısı izolatörüdür. Şapka giymek de ısının korunmasına yardımcı olur. Hipodermi için ısının donma noktasında olması şart değil. Kışın evsiz kişilerde veya evlerinde yeterince ısınmayanlarda da hipodermi görülebiliyor. Yaşlılar, bebekler ve hastalar soğuğa daha az dirençlidir. Kişi soğuk suya batırıldığında, hızla hipodermi gelişebilir. Vücut ısısının birkaç derece düşmesi telafi edilebilir. Ama yaşamsal organlarda ısı 35 derecenin altına inerse, hipodermi oluşmaya başlar. Ne Yapılmalı? Hipoderminin birinci evresinde vücut ısısının 32-35 derecedir ve titreme görülür. İkinci evrede, 32 derecenin altında titreme durur, kas hareketleri azalır. Öncelikle küçük, ince kas hareketleri sona erer. Belirti olarak, titreme vardır. Kas hareketleri yavaşlar ve ısı düştükçe durur. Uyku eğilimi görülür. Nabız yavaşlar ve zayıflar. Solunum yavaşlar. Kalp ritmi bozulabilir. Dolaşım ve solunum durabilir. İlkyardım olarak, hastanın 20 derece civarında oda ısısına alınması, ıslak giysilerini çıkarılması, kuru ve sıcak battaniyelerle örtülmesi gerekir. Soğuk havalarda donmanın yanı sıra soğuk yaralanmalarına da sık rastlanır. Soğuk nedeniyle oluşan yaralanmaların çoğunun vücudun açıkta kalan yerlerindedir. Maruz kalınan ısı, rüzgarın hızı, sıkı giysi, ayakkabı ve dolaşımı kısıtlayan başka nedenler; yorgunluk, kötü beslenme, alkol ve uyuşturucu kullanımı ile hipodermidir. Hipodermide kan iç organlara çekileceği için vücudun uç kısımlarında soğuk yaralanması riski artar. Alkol, ciltteki damarları genişleterek geçici sıcaklık hissine yol açar ama aynı nedenle soğuk ortamda alkol alımında dikkatli olunmalıdır. En ciddi lokal soğuk yaralanması olan donukta, dokular gerçekten donar ve hücreler ölür. Kangren gelişirse ölü dokuların cerrahi olarak uzaklaştırılması gerekir. Daha az zarar oluşsa da yaralı bölümde kalıcı değişiklikler olacaktır.