Havaların soğumasıyla birlikte evlerin başköşesine kurulan sobalar, büyük facialara sebep olabiliyor.
Abone olİstanbul'da aynı aileden 5 kişinin sobadan zehirlenerek hayatını kaybetmesi, dikkatlari yeniden soba zehirlenmeleri üzerine çekti. Vatandaşları uyaran yetkililer, yatarken sobaya kömür atılmamasını, mümkünse sobanın söndürülerek yatılmasını tavsiye ediyor.
İstatistiki verilere göre, Türkiye'de her yıl yüzlerce insan ısınma amacıyla yakılan sobadan sızan karbonmonoksit gazından zehirlenerek hayatını kaybediyor.
Konya İl Sağlık Müdürü Dr. Hasan Küçükkendirci, uykuda hayat kaybetmemek için yatarken yanan sobaya kömür atılmaması gerektiğini belirtiti. Sobadaki kömürün tamamen yandığından emin olmadan uyumamak gerektiğini söyleyen Küçükkendirci, herkesin evinin bacasını temizlik ve sağlamlık konusunda kontrol ettirmesi gerektiğini vurguladı. .
İl Sağlık Müdürü Dr. Hasan Küçükkendirci, soba alırken, kurarken ve yakarken basit kurallara uyulması halinde üzücü olaylar yaşanmayacağını belirtti. Küçükkendirci, alınacak önlemleri şöyle sıraladı: "Özellikle gece yakılan sobaların uyumadan önce içerisindeki yakıtın tamamen sönmesi beklenmeli. Vatandaşlar, yatarken sobaya odun-kömür atmamalı. En garantili tedbir gece yatarken sobanın tamamen sönmesi. Kömür sönmemişse yanan kömür üzerine su dökülmemeli. Su dökülürse soba tütebilir. Sobalar üstten tutuşturulmalı sobanın hava/duman kapakları kapatılmamalı. Lodoslu ve fırtınalı havalarda soba geri teptiğinden mümkünse soba yakılmamalı. Yatak odalarında soba kullanılmamalı, sobalı odada yatmaktan kaçınılmalı. Sobanın baca deliğine olan uzaklığı bacada ve boruda zift oluşumunu engelleyecek mesafede olmalı. Fazla dirsek ve borudan kaçınmalı en fazla iki dirsek kullanılmalı. Baca yılda en az iki kez, borular ise ayda bir defa temizlenmeli. Bacanın usulüne uygun inşa edilip edilmediği kontrol edilmeli."
Isı ve ısıtma uzmanları, sobadan can kayıplarını önlemek için üç hususa dikkat çekiyor: Kaliteli yakıt seçmek, sobayı üstten yakmak ve sobanın havalandırma deliklerini kapatmamak.