BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46

Sizin hiç dostunuz oldu mu hayatta?

HER ŞEY kötü gider bazen…

 

Hani çıkmaz bir sokağa girdiğinizi, o sokaktan çıkamayacağınızı düşünürsünüz ya…

 

Hani bütün dertler yumak olur, sırtınıza biner ya bazen…

 

Hani ne çay çaydır, ne kahve kahvedir, hiçbir şeyin tadına varamazsınız ya…

 

Hani ne bir kitap sayfası çevirebilirsiniz, ne bir dakika çalışma gücü bulabilirsiniz, hani hiç kimseyi görmek istemezsiniz ya…

 

Hani hep özlersiniz, hep özlersiniz, hep özlersiniz ya bazen…

 

Hani gözlerinizi tavana dikip boş boş bakmaktır ya tek yaptığınız…

 

Hani istediğiniz şeye en büyük engel sizsinizdir…

 

Hani o çok büyük engeli aşabilecek gücü bulamazsınız ya bir türlü…

 

Hani sanırsınız bütün köprüleriniz yıkılmış, başka yol yok gidecek, geri dönersiniz ya…

 

Hani o upuzun hayat yolunun sonuna geldiğinizi düşünüp, başka yollar aramaya başlar, bulamazsınız ya bazen…

 

Hani karanlıktır ya tek görebildiğiniz, ileriye baktığınızda…

 

Hani “çaresizseniz, çare sizsiniz” lafı hiçbir anlam ifade etmez ya…

 

Çareyi, umutsuzluk yıkar ya bazen…

 

Yalnızlık boğazınıza düğümlenir, bütün bedeninizi etkisi altına alır ya…

 

Bir sıcaklık istersiniz…

 

Hani bir omuz ararsınız ya gözyaşlarınıza mendil olsun diye…

 

Hani bir çift kol, bir sıcak kucak, bedeninize, ruhunuza ilaç olur ya bazen…

 

Bu gibi zamanlarda en güzel çare, her şeyinizi ama her şeyinizi paylaştığınız, kendinize bile söyleyemediklerinizi, onun kulağına fısıldadığınız, size, sizden daha çok yardımcı olabilecek, ruhunuza “passiflora” etkisi yapacak bir dosttur…

 

Tüm bu dertlerden sizi kurtaracak bir dost edindiniz mi hayatta?

 

Yoksa böyle bir dostunuz, yaşamak ne kadar zordur bilirsiniz.

 

Sanırsınız ki, etrafınızda hiç kimse sizi anlamıyor, yapayalnız kalmışsınız hayatınızın orta yerinde…

 

Ama bir dost var edebildiyseniz yaşantınızda…

 

Bir el uzanıverir en sıkıntılı anınızda hemen omzunuza, bazen telefonla bazen bir mektupla yüreğinize…

 

O el, ne kıymetlidir o an…

 

Sizi, çıkmaz sokaktan çıkarıp, uçsuz bucaksız sokaklara götüren, sırtınızdaki dert yumağını, hiç sıkılmadan çözmeye çalışan, ağzınızın tadını bulmanız için çırpınan, yaşama ve çalışma azmi veren, sizi, anlamsız şekilde yatmaktan kurtaran, güzellikleri görmenizi sağlayan, köprüleri tamir edip, önünüzdeki kapalı bütün yolları açan, kucağını, omzunu size peşkeş çeken, yaralarınıza çare olan da gerçek bir dosttur her zaman…

 

Sizin için tüm bunları yapacak bir dostunuz oldu mu hayatta?

 

Benim oldu…

 

Dün, telefon edip onu ne kadar çok sevdiğimi söyledim…

 

Buradan bir kez daha söylüyorum ona;

 

“benim güzel dostum, seni çok seviyorum, iyi ki varsın hayatımda.”