BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

Sizin ATAnız hangisi?

Kalpaklı mı, üniformalı mı, dans eden mi, çarşaflı eşiyle gezen Atatürk mü sizinki?

Abone ol

Ulusalcılar kalpaklı, askerler üniformalı, islamcılar çarşaflı Latife Hanım'ın olduğu, laikler baloda kadınlarla dans eden Atatürk'ü ön plana çıkarıyor. Peki, gerçek Atatürk hangisi? Gazeteci yazar Taha Akyol, 'Ama Hangi Atatürk' kitabında bu soruların yanıtını aradı.

KAÇ TANE ATATÜRK VAR?

BUGÜN VATANI SATTI DİYE SUÇLANIRDI
Hatay'dan başlayıp Musul, Kerkük ve Süleymaniye'yi de içine alan bir sınır çiziyor. "Burası bizim Misak-ı Milli sınırlarımızdır, vatanın bir parçasıdır, hiç kimseye birakmayız" diyor. Ama alamayacagını görünce konuyu kapatıyor. 1934'te yazılan resmi tarih kitabında Musul meselesi yoktur. 1926'da Musul'u kaybediyoruz, almaya gücümüz yetmiyor ve konu hemen kapatılıyor. Bence Atatürk'ün Musul için savaşa girmeme kararı doğrudur, realisttir. Ama o gün, bugunkü demokratik ortam olsaydı, mutlaka, 'vatanı sattı' diye suçlanırdı. Nitekim, "Annan Planı'na evet demek vatanı satmaktır" denildi. Atatürk tecrübesini bilmek; savaş tecrübesini, diplomasi ve politika tecrübesini bilmek demektir. Bunları bilerek günümüze bakılmalıdır.


Atatürk gibi farklı dönemleri yaşamış, önemli roller üstlenmiş ve liderlik yapmış bir insanın, değişik politikalara girişmesi kaçınılmazdır. Bir solcunun ya da bir sağcının, Atatürk'ün bir tarafını daha çok sevmesi normaldir. Batılı, laik çevrelerin, 1930'lardaki Atatürk'ü ön plana çıkarması böyledir. Bu, tüm büyük liderler için geçerlidir. Yanlış olan 'doğrusu budur' diye empoze etmeye kalkışmaktır.

PROLETERYA DA DİYOR, HUTBE DE VERİYOR

Bolşeviklerle ilişki kurarken kapitalizmden, emperyalizmden bahsediyor. Hatta 'proletarya' kelimesini kullanıyor. 0 dönemde çok yaygın olan terimler değildir bunlar. Bolşeviklere yakın görünmek için kullanıyor. Ama zaferden sonra bu terimleri tamamen terk ediyor. Öyleyse, bunlar Atatürk'ün siyasi inancı değil, diplomatik sözleriydi.

Aynı şekilde Milli Mücadele'de camide minbere çıkıp hutbe veriyor,
Kuran'dan ayetler okuyor. Osmanlı'da bile olmayan İslami bir gösteri ile Meclis'i açıyor. Ama sonra laikliği ön plana çıkarıyor.

HANGİSİ GERÇEK ATATÜRK?

Tek gerçek değil, hepsi gerçek. Milli Mücadele döneminde, değişik etnik kökenden gelen insanlar arasında birliği sağlamak için İslam'ı ön plana çıkarıyor. Doğu'daki mahalli liderlere ve şeyhlere yazdığı mektuplarda, İslam vurgusu yapıyor. Ama sonra, laiklik döneminde bu terimleri tamamen bırakıyor. "Bunun hangisi iyi" sorusu yanlıştır. Çünkü tarih, 'hangisi iyidir' sorusunun cevabını araştırmaz. Atatürk, değişik dönemlerde, degişik problemlerle karşılaşmış, değişik yöntemler getirmiştir. Bize lazım olan da budur. Bugün hangi tür problemlerle karşı karşıyayız? Ne tür çözümler getirmeliyiz?