Bağırsağın aşırı geçirgenliği olarak tanımlanan sızdıran bağırsak sendromu, vücuttaki tüm sistemleri olumsuz etkileyerek pek çok belirtinin de aynı anda ortaya çıkmasına yol açabiliyor. Memorial Wellness Beslenme Danışmanı Uz. Dyt. Yeşim Temel Özcan, sızdıran bağırsak sendromu ve tedavisi hakkında bilgi verdi.
Abone olBaş ağrısı, kabızlık, depresyon, sivilce… Aslında hep farklı nedenlere bağlı olarak ortaya çıktığı düşünülen bu şikayetler bağırsağınızdaki önemli bir sorunun habercisi olabiliyor. Bağırsağın aşırı geçirgenliği olarak tanımlanan sızdıran bağırsak sendromu, vücuttaki tüm sistemleri olumsuz etkileyerek pek çok belirtinin de aynı anda ortaya çıkmasına yol açabiliyor. Memorial Wellness Beslenme Danışmanı Uz. Dyt. Yeşim Temel Özcan, sızdıran bağırsak sendromu ve tedavisi hakkında bilgi verdi.
BAĞIŞIKLI SİSTEMİ KENDİ DOKUSUNA SALDIRIYOR
Sindirim sisteminin merkezi olan ve ikinci beyin olarak tanımlanan bağırsakların sağlığı, tüm metabolizmayı etkilemektedir. Bağışıklık sistemi hücrelerinin yüzde 70’i bağırsaklarda bulunmaktadır. Sızdıran bağırsak sendromu, sıkı bağların açılması ile ilgili bir durumdur. Bu ‘’sıkı bağlar‘’ bağırsaklardan kan dolaşımına sadece sindirilmiş besinlerin, mineral ve vitaminlerin girmesine izin veren geçiş noktalarıdır. Eğer bağırsaklardaki hücreler arası sıkı bağlar bozulursa, kan dolaşımına zararlı maddeler ve toksinler geçebilmektedir. Yine sıkı bağlar, toksinler, mikroplar ve sindirilmemiş yiyecek parçacıklarını tutmakta ve bağırsağa hasar vermektedir. Sızan patojenler ya da iyi sindirilmemiş besinler kan dolaşımına karışır, bağışıklık sistemi ise tanımadığı bu maddelere karşı saldırıya geçmektedir. Yani bağışıklık sistemi kendi dokusuna saldırmaktadır. Bağışıklık sistemi hastalıkları ise bu döngünün uzun zaman sürmesi ile oluşmaktadır.Bu gizemli hastalığın 7 nedeni ise şöyledir;
1. Gıda duyarlılıkları: Kan dolaşımına giren toksinlerin saldırıları nedeniyle, bağırsak aşırı geçirgenliği olan birkişininbağışıklık sistemi, vücudu belirli gıdalardaki (özellikle glüten ve süt) antijenlere daha duyarlı hale getirmekte ve çeşitli antikorlar üretmektedir.
2. Bağırsak hastalıkları: Bağırsak geçirgenliğinin artmasının çoğunlukla huzursuz bağırsak sendromu, ülseratif kolit ve Crohn hastalığından muzdarip insanlarda daha çok görüldüğü tespit edilmiştir. Çinko takviyesinin, bu vakalarda bağırsak bağlantılarının sıkılaştırılmasında oldukça etkili olduğu görülmektedir. Alfa 1 Antitripsin ve kalprotektin seviyelerinin artışı da iltihabı bağırsak hastalıklarının habercisidir.
3. Otoimmün hastalık: Sızdıran bağırsağın otoimmün (bağışıklık sisteminin aşırı duyarlılığıyla oluşan tepki ) bir hastalığa neden olabileceğini anlamanın anahtarı, ‘’zonulin’’ olarak bilinen bir protein üzerinde yapılan araştırmalardır. Zonulin bağırsak bariyer bütünlüğünü göstermektedir. Sıkı bağları yapıştıran ya da onaran bir proteindir.Bu araştırmalara göre zonulin seviyesinin artması bağırsak geçirgenliğini göstermektedir. Gaitadan rahatlıkla ölçülebilmektedir.
4. Tiroit sorunları: Sızdıran bağırsak sendromunun doğrudan etkileyebileceği otoimmün hastalıklardan biri Hashimoto hastalığıdır. ‘’Kronik tiroidit“ olarak da bilinen bu bozukluk, hipotiroidizm, metabolizma bozuklukları, yorgunluk, depresyon, kilo alımı ve bir dizi başka sorunlara yol açabilmektedir.
5. Emilim bozuklukları: Sızan bağırsaklardan kaynaklanan çeşitli beslenme yetersizlikleri, mide asit düzeyinin yetersizliği, yaşamsal döngünün en önemli vitamini B12, folat, magnezyum ve diğer enzimlerin emilimini imkansız kılmaktadır.
6. Cilt hastalıkları: Bağırsak - cilt bağlantı teorisi, 70 yıl önce ilk kez tanımlanan bağırsak hiper geçirgenliğinin cilt sorunlarına neden olabileceğini göstermektedir. Özellikle zamansız akne, sivilce, sedef hastalığı ve egzamalarda önce bağırsak geçirgenliği kontrol edilmelidir.
7. Duygu durum bozuklukları: Bilimsel araştırmalar sızdıran bağırsak sendromunun çeşitli nörobilişsel bozukluklara neden olduğunu göstermektedir. Örneğin, bağırsakta aşırı geçirgenliğin psikobiyotik etkisi de var olan probiyotiklerin kaybını artırmaktadır. Ayrıca seratoninin %95’i bağırsaklardan sentez edilmektedir.
SIZINTILI BAĞIRSAKLARA İYİ GELECEK 4 ADIMLI PLAN
Öncelikle bağırsağa zarar veren gıdalardan uzak durulmalıdır. Sızıntılı bağırsakların bu dört besin ve takviyeyle iyileşmesi mümkündür.
Kemik suyu: Kolajen ve hasarlı hücre duvarlarını iyileştirmeye yardımcı olabilecek amino asit, proline, glisin ve glutamine içermektedir. Sızdıran bağırsakları ve otoimmün hastalıkları iyileştirmeye yardımcı olmaktadır.
Fermente süt ürünleri: Bağırsakların iyileşmesine yardımcı olabilecek hem probiyotikleri hem de kısa zincirli yağ asitlerini barındırmaktadır. Kefir, ev yoğurdu, ekşi krema, ghee (tereyağından saf yağ yapılması işlemi) en iyileridir.
Fermente sebzeler: Bağırsak pH'sını ve bağırsağı destekleyen probiyotikleri dengeleyen organik asitler içermektedir. Sauerkraut ( alman lahana turşusu) , kimchi (mayalanmış kırmızıbiber ve sebzelerden özellikle Çin lahanasından yapılan, geleneksel bir Kore yemeği) ve kvass (sebzelerle yapılan bir içecek) zengin kaynaklardır. Floranın “Lactobacillus acidofillus” kısmını üretmektedir.
Tüm hindistan cevizi ürünleri: Hindistan cevizinde bulunan MCFA'lar (orta zincirli yağ asitleri) diğer yağ asitlerinden daha kolay sindirilebilmekte, böylelikle sızdıran bağırsağı en iyi şekilde onarmaktadır. Ayrıca, hindistan cevizi kefiri, sindirim sistemini destekleyen probiyotikleri içermektedir.
Tüm bunların dışında omega-3 yağlı gıdaları tüketmek faydalıdır. Çim beslemeli sığır eti, kuzu ve somon gibi vahşi yakalanmış balıklar gibi anti-inflamatuar (iltihapla savaşan) gıdalar da sızıntılı bağırsağı tamir etmek için en yararlı gıdalardır.