BIST 8.885
DOLAR 34,31
EURO 37,19
ALTIN 3.018,55
HABER /  GÜNCEL

Siz hala gazete mi okuyorsunuz?

The Sun'un anketine göre her gün 90 bin okur gazeteye veda ederek internete yöneliyor. Bugün Türkiye'de bile internet kullanan kişi sayısı gazete okurundan fazla.

Abone ol

The Sun okuyucuları arasında yaptığı bir ankette her gün 90 bin okurunun gazete almayı bırakıp internet sitesini kullanmaya başladığını öğrendi. Türkiye'de bile internet kullanan kişi sayısı toplam gazete okurundan fazla... Böyle giderse yakın bir gelecekte gazeteler müzedeki yerini alacağa banziyor. Radikal yazarı ve internet uzmanı M. Serdar Kuzuluoğlu'nun kaleminden birlikte okuyalım:

Yazı: M.Serdar Kuzuluoğlu
Kaynak:


Yaşadığım aparatmanda karşımda oturan genç çiftin kapısında şimdiye kadar tek bir gazete, dergi görmedim. Depremler, savaşlar, krizler, derbiler, tansiyon, iktidarsızlık, erken boşalma, haftada 97 kilo verdiren yaz diyeti gibi garantili yazı dizileri... Hiçbiri onlarda bir gazete aldırma hevesi uyandıramadı.

Bu grubu üçe ayırmak mümkün. İlk grup dünyadan bihaber yaşayan, hayatındaki tek alışkanlığı akşam yemeği olan ve öğrendiğini sandıklarını televizyondaki dizilerden alanlar. İkinci grup haber almak için televizyonu kullanlar. Üçüncü ve her geçen gün büyüyen kesimse internet müdavimleri. Ne var ki haberdar olmak için interneti kullananların, gazetelerin sitelerine de sanıldığı kadar faydası yok. Çünkü her geçen gün daha az internet kullanıcısı haber kaynağı olarak gazete sitelerini kullanıyor. Acı ama gerçek.

Yapılan araştırmalara göre özellikle gazeteler yeni nesil için çok fazla bilgi barındırıyor. İlgi alanı yaratma konusunda da epey verimsizler. Bir gazete alırken aslında tam olarak ilgi duymadığınız şeyleri de almış oluyoruz. Örneğin sporla ya da tiyatroyla ilgilenip ilgilenmediğinize bakmadan her gün spor ve kültür/sanat sayfası veriliyor. Aynı şey diğer sayfalar için de geçerli. Diyelim ki bugün gazeteyi sadece bu sayfayı okumak için aldınız. Bu sayfanın bizim gazetenin 400 kuruşluk fiyatı içindeki payı yaklaşık 17 kuruş. Geri kalan sayfalarsa ne çıkarsa bahtına. İnternette böyle bir endişe yok. Gazetemizin tamamını da, bir kısmını da ücretsiz okuyabiliyorsunuz. İyi de, neden?

Geçen hafta bahsettiğim gibi aslında bizim gibi basılı yayınların internete yönelik hiçbir planı yok. Kimse (ama kimse) neden internette yer aldığının farkında değil. Tahmin edeceğiniz asıl amaçları para kazanmak olan gazeteler durduk yere 'Arkadaşlar sonunda okurlarımıza ücretsiz ulaşma fırsatını yakaladık, haydi bir internet sitesi kuralım da herkese bedava hizmet verelim' diye bu işe girişmedi. İlk zamanlardaki motivasyon reklamdı. Milyarlarca dolarlık reklam pastası olacaktı ve medya her zamanki gibi aslan payını alacak, kârına kâr katacaktı. Ama hesaba katmadıkları bir şey daha vardı. Gazete, dergi, radyo, televizyon gibi klasik mecralara yayıncı olarak girişin büyük bir bedeli vardı. Ama internet herkese açık bir ortamdı. Yani bir medya grubuyla Ahmet efendinin aynı kitleye (hemen hemen) eşit maliyetle ulaştığı tek ortam internetti. Dolayısıyla reklam pastası da klasik medyaya kalmadı. İşin acı yanı; internet aslan payını alan için bile hiçbir zaman çok büyük bir reklam mecrası olamadı.

Hemen her yerde kimseye eyvallahı olmayanların haber siteleri parlarken hantal köklerine bağlı klasik medya gerçek hayattaki ağırlığını asla yakalayamadı. Haber kavramı ve sunumu da kabuk değiştirdi. Artık kimse dünyadaki gelişmeleri gazeteci gözüyle görmek istemiyor. Geçen hafta şöyle bir değindiğim blog sitelerinin haber sitelerinden daha çok kullanıcı çekmesinin sebebi de bu. Olayları daha samimi, daha açık, daha net ve doğrudan ele alıyorlar.

Geleneksel medyanın elinde kalan tek koz popülerlik. İnsanların gazete, dergi ve televizyon sitelerinin dışındaki alternatifler kaynakları bulması zaman alıyor. Ancak elde kalan bu avantajın da anlamı her geçen gün azalıyor.

Gazetelerin çoğu hâlâ sanal alemin şartlarını kavramış değil. Hatta kimisi onu tamamen görmezden gelerek tavrını internette hiç yer almayarak koyuyor. Bunların kimi çok, kimi az satıyor ama hepsinin ortak bir özelliği var: gündem yaratamıyorlar. Bugün Türkiye'de bile internet kullanan kişi sayısı toplam gazete okurundan fazla. İnternetin gündem yaratma gücü de öyle. E-mektuplarla gezip tozan haberleri hiç hesaba katmıyorum bile. İnternetin dışında kalanlar için hayat her geçen gün daha da zorlaşıyor. Bunu beş sene sonra daha açık ve net görüyor olacağız.

Geçen seneyi günlük ortalama 3 milyon 200 bin tirajla kapayan 41 yıllık meşhur İngiliz gazetesi The Sun okuyucuları arasında yaptığı bir ankette her gün 90 bin okurunun gazete almayı bırakıp internet sitesini kullanmaya başladığını öğrendi. Aldığı tedbirse internete aktardığı haber sayısını azaltmak oldu. Ama ilginçtir; tirajı da artmadı. Bunun sebebiyse göründüğünden daha karışık.

Özellikle blog siteleri yüzünden artık haberlerin kaynaklarının bir önemi kalmadı. Flaş haberler yıldırım hızıyla aniden yüzlerce blog sitesinde yer alıyor. Her şey bir yana; okuyucular için bir bomba haberi ilk kimin patlattığının da bir önemi yok.

Haber yayma gücünün geleneksel medyadan çıkıp herkesin eline geçmesinin yarattığı tehlikeler de yok değil. Ama farkındaysanız yerim bitti. Geleneksel medyanın en büyük derdi de bu işte...