Erdoğan ilk kez, "siyasi simge olarak türbanı" savundu. Bu sözleri çok tartışılacak.
Abone olBaşbakan Tayyip Erdoğan, Madrid’de düzenlediği basın toplantısında yabancı gazetecilerinin soruları üzerine, “Siyasi simge olarak başörtüsü takmak suç mu?” diye sordu.
Türbanın siyasi bir simge olarak takılabileceğini ilk kez dile getiren Erdoğan “Simgelere, sembollere yasak getirebilir misiniz? Dünyanın neresinde böyle bir suç var? Biz sorumluluğumuzun farkındayız. Özgürlükler noktasından çözümüne inayorum. En yakında çözeceğiz.” dedi.
TÜRBANDA DERT BAŞKA
Türban konusunda dünyada benzer bir yasağın olmadığını savunan Erdoğan “Başörtüsü takana sen siyasi simge olarak takıyorsun deniliyor. O da “Hayır ben siyasi simge olarak takmıyorum” diyor. Velev ki bir siyasi simge olarak takıldığını düşünün, siyasi simge olarak başörtüsü takmak suç mu? Simgelere, sembollere yasak getirebilir misiniz? Dünyanın neresinde böyle bir suç var? Özgürlükler noktasında dünyanın neresinde böyle bir yasak var? Buradaki dert başka. Bunu takdirde zorlanıyoruz.
Avrupa’da, ABD’de rahatlıkla başı örtülü kızlar üniversiteye gidebiliyor. Halkının yüzde 99’u müslüman olan ülkede yasaklanıyor. Ama bu sıkıntıyı da aşacağımıza inanıyorum. Biz sorumluluğumuzun farkındayız. Özgürlükler noktasından çözümüne inanıyorum. En yakında çözeceğiz. Medya bir çorap örüyor ama bizim arzumuz sorunu çözmek” diye konuştu.
301 BİR AY İÇİNDE MECLİS’E GELECEK
Erdoğan TCK’nın 301. maddesi konusunun şu an hükümetin gündeminde olduğunu söyledi. Erdoğan, “Çalışmamızı kısa süre içinde yeniden TBMM’ye getirmek suretiyle kararımızı vereceğiz. Ağırlıklı olarak AB üyesi ülkelerin durumuna baktık. Bunun neticesinde şu anda bir yere varıyoruz. Bir ay içinde parlamentoya getirerek bir ortak metinle meseleyi çözmüş olacağız.”
GEREKİRSE 2. TEZKERE ALINIR
Erdoğan Kuzey OIrak’a askeri harekatın bitip bitmediği yönündeki soruya şu yanıtı verdi: “Sınırötesi operasyonlarda duyarlılığımız devam ediyor. İstihbarat bilgilerinden gelecek sonuçlara göre her an operasyon yapılabilir. Bu noktada burada herhangi bir şey açıklamamız mümkün değil. Bu mücadele devam ettiği sürece şu tarihte bitecek denmesi mümkün değil. Meclisin bize verdiği 1 yıllık bir yetki var. 1 yılda bu işi çözdük, çözdük. Çözemedik tekrar izin talep edebiliriz.”