TBMM Genel Kurulu'nda, imamlara siyaset yasağı getiren ve üç seneye kadar hapis cezası öngören cümle çıkarıldı. Yerine ise eski yasanın cezaları uygulanacak.
Abone olTBMM Genel Kurulu'nda, imamlara siyaset yasağı getiren 219'uncu maddeden "İşbu fiiller alenen yapıldığı takdirde ceza üç seneye kadar hükmolunabilir" cümlesi çıkarıldı. Böylece, siyaset yapan imamlara eski yasa doğrultusunda bir aydan bir yıla kadar hapis cezası getirildi. Görevi başında hükümeti aşağılayan ve küçümseyen din görevlilerinin cezaları ise üç aydan iki yıla kadar artırılabilecek. Genel Kurul'un bugünkü oturumu 11.00 yerine 14.00'da toplandı. Bu süre içinde AKP'liler toplanarak, bazı tartışmalı maddeleri ele aldılar. Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Adalet Komisyonu Başkanı Köksal Toptan, AKP Grup Başkanvekili Haluk İpek ve AKP İstanbul Milletvekili İdris Naim Şahin, Başbakanlığa gidip Başbakan Tayyip Erdoğan ile görüştüler. AKP Grup Başkanvekili İpek, Meclis'ten çıkarken gazetecilere "Biz bugüne kadar alt komisyonda üst komisyonda mutabakat sağladık. Hatta Deniz Baykal, 'zinada bile mutabatımız olabilir' dedi. Siz vazgeçildiği haberlerini yazdınız. Vazgeçtiğimizi nereden çıkardınız" diye konuştu. Başbakanlık'ta yapılan toplantının ardından AKP'liler Genel Kurul'a geldi. ÇİÇEK: "AMACIMIZI ANLATAMADIK" Genel Kurul'da, madde üzerinde kişisel söz hakkı kullanın AKP'li Bekir Bozdağ, bu düzenlemenin anayasaya aykırı olduğunu, herkesin din, dil, ırk, cinsiyet ve siyasi görüş açısından yasalar önünde eşit olduğunu belirterek, "Öğretmen konuşacak suç değil, kamu görevi başında konuşacak suç değil, ama din hizmeti veren konuşacak bu suç. Bu düzenleme yanlıştır. Aynı fiil ya herkes için suç olmalı, ya da hiç kimse için suç olmamalıdır" dedi. Adalet Bakanı Çiçek ise kamu görevlilerinin bir siyasi partiye üye olup olmamaları ve sendika kurmalarının tartışıldığını anımsatırken, kamu görevlilerine siyasi partilere üye olma imkanı getirilirse böyle maddelere gerek dahi kalmayacağını kaydetti. Çiçek, tasarıdaki düzenlemenin eski yasadaki 241 ve 242'nci maddeden daha iyi bir düzenleme olduğunu ancak amaçlarını anlatamadıklarını, bu nedenle eski maddelere dönüldüğünü bildirdi. ORTAK ÖNERGE Adalet Komisyonu'nda, kabul edilen 219'uncu madde "İmam, hatip, vaiz, rahip, haham gibi din hizmeti veren kişiler, görevini yerine getirirken Devlet idaresini ve yasalarını veya hükümet icraatını alenen kötülerse, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu fiilerin görev sırasında olmamakla birlikte, sıfattan yararlanılarak ve alenen işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkraya göre cezaya hükmolunur" olarak düzenlenirken, Genel Kurul'da AKP ve CHP'liler tarafından verilen ortak bir önergeyle bu değiştirilerek eskiye dönüldü. "TAKBİH VE TEZYİF" Bu madde Genel Kurul'da şöyle oldu: "İmam, hatip, vaiz, rahip, haham gibi dini reislerden biri vazifesini ifa sırasında alenen Hükümet idaresini ve Devlet kanunlarını ve Hükümet icraatını takbih ve tezyif ederse bir aydan bir seneye kadar hapis ve adli para cezası ile cezalandırılır veya bunlardan birine hükmolunabilir. Yukarıdaki fıkralarda gösterilen kimselerden biri işbu sıfattan bilistifade Hükümetin idaresini ve kanun ve nizam ve emirleri ve dairelerden birine ait olan vazife ve salahiyeti takbih ve tezyife veya halkı kanunlara yahut Hükümet emirlerini icraya veya memuru memuriyetinin vazifesi icabına karşı itaatsizliğe tahrik ve teşvik edecek olursa üç aydan iki seneye kadar hapse ve adli para cezasına ve müebbeden veya muvakkatten bilfiil o vazifeyi icradan ve onun menfaat ve aidatını almaktan memnuiyetine hükmolunur. Kendi sıfatlarından istifade ederek kanunlara veya kanuna göre kazanılmış olan haklara muhalif iş ve sözlerde bulunmaya bir kimseyi icbar ve ikna eden din reis ve memurları hakkında dahi baladaki fıkrada yazılan ceza tertip olunur. Bunlardan biri dini sıfatından istifade ederek birinci fıkradaki maddede yazılan fiillerden başka bir cürüm işlerse altıda bir miktarı çoğaltmak şartiyle o cürüm için kanunda yazılı olan ceza ile mahkum olur. Şu kadar ki kanun işbu sıfatı esasen nazarı itibara almış ise cezayı çoğaltmaya mahal yoktur." ALENEN YAPILDIĞINDA SUÇ ARTIŞI OLMAYACAK Verilen önergede, halen yürürlükte olan yasadaki, "İşbu fiiler alenen yapıldığı takdirde ceza üç seneye kadar hükmolunur" cümlesi ise tasarıdan çıkarılarak, yumuşama sağlandı. Buna göre imamların cuma hutbelerinde yaptığı hükümet icraatlarını aşağılayıcı ve küçümseyici konuşmalar ceza artırma nedeni sayılmayacak. TASARININ DİLİ BOZULDU Yapılan bu değişiklikle, hep Türkçesine özen gösterilmesiyle bilinen tasarıda, eski yasadaki maddelerin tasarıya alınmasıyla birlikte dil bütünlüğünü de kaybetti