BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,38
ALTIN 2.837,80

Siyaset mi, ihanet mi?

İdeoloji savaşı yaparken ülkenin verdiği savaşı gözardı eden bazı isimler Putin'in yaveri gibi çalışıyor.

Yaşanan gerilimden sonra Rus televizyonları Türkiye'yi IŞİD'e yardım etmekle suçlayan haberleri peş peşe yayınlıyor.

Dünyanın neredeyse bütün ülkeleri bu iddiaların bir safsatadan ibaret olduğunu söylüyor.

Türkiye hariç!

İdeoloji savaşı yaparken ülkenin verdiği savaşı gözardı eden bazı isimler Putin'in yaveri gibi çalışıyor.

Alın size örnek...

Önceki gün CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem Rus televizyonuna bağlanmış ve Türkiye'nin DEAŞ'a her türlü silah yardımında bulunduğunu, örgütün sarin gazı yapmak için kullandığı her türlü kimyasal maddenin Türkiye'den gittiğini söylemiş.

"Bunların yaptığı ülkeye ve millete ihanet" dediğimde birileri bana çok ağır konuştuğumu söylüyor.

Ruslarla psikolojik harp yürüttüğümüz bir ortamda bu sözü söyleyen kişiyi tarif için ihanet sıfatı yeter mi siz söyleyin?

Neyin nesidir, kimin fesidir diye merak ettim, bu kişinin yaptığı icraatları google'dan araştırdım.

17/25 Aralık döneminde Paralel Yapı ile iş tutup "Karşı" isminde bir gazete kurmuş. 

Bugüne kadar OdaTV, Aydınlık, Karşı ve Yurt gibi gazetelerde yazılar yazmış. Ayrıca Ulusal Kanal, Halk TV, Fox TV, IMC TV, Yurt TV, Sokak TV, Rudaw gibi kanallarda da yorumculuk yapmış.

Çıktığı televizyon kanalları ile makale yazdığı gazeteler zaten her şeyi özetliyor özetlemesine ama vekil beyin icraatları bununla sınırlı değil.

2011 yılında twitter üzerinden yazdığı bir mesajda "Türkiye ile İran'ın karşı karşıya gelmesi durumunda İran'ın safında olacağını" ilan etmiş.

Tüm bunları yapmanın bir ödülü olmalı değil mi? CHP de almış bu müthiş değeri İstanbul'dan milletvekili yapmış!

E boşuna dememişler at sahibine göre kişner diye...

Kılıçdaroğlu gibi ülkesini dünyaya şikayet eden bir liderin partisine girdin mi onun açtığı yoldan, gösterdiği hedefe durmadan yürümek birinci görevin oluyor.

Kusuruma bakmayın ama ben bunu hazmedemiyorum.

Devletin bu kişiye ödediği maaştan, verdiği odaya, hizmetine sunduğu sekreterden verilen makam aracına varıncaya kadar her şey benim canımı acıtıyor arkadaş!

Bu diyarın insanları kırmızı ışıkta kazara geçtiği için cezalandırılırken, vekilin biri kalkıp ülkeye ve milletin değerlerine istediği gibi saldıracak ama yaptığı yanına kâr kalacak!

Bu mudur?

Yanı başımızda sınırlar yeniden çiziliyor, haritalar yeniden şekilleniyor. Dünyanın bütün orduları Suriye topraklarını arşınlıyor. İkbali ve istikbali tehlikede olan tek ülke Türkiye...

Türkiye bu tehlikeyi görüp hamle yaptığında, kendi ülkesinin milletvekili kalkıp bunu dünyaya alçakça bir iftira ile şikayet edecek ve o milletvekilinin ödeyeceği bir bedel olmayacak öyle mi?

HDP'li ve CHP'li vekiller sabah kahvaltısından sonra geldikleri Meclis'te akşama kadar benim milli ve manevi değerlerime hakaret üstüne hakaret yağdıracak ve kimsenin kılı kıpardamayacak.

Bu diyarın gariban her bir ferdi söylediklerinin ve yaptıklarının hesabını veriyorsa, vekiller de yaptıklarının ve söylediklerinin hesabını vermeli.

O lanet olası dokunulmazlık zırhı bu kadar kalın olmamalı...

Çünkü yapılan bu şeyin adı siyaset değil, ihanet...